Gazeteci olduğunu öğrendiğimiz Murtaza Hussain yeni yılın ilk günü, Reina eylemini öğrenir öğrenmez, 140 karakterlik sınırlı alanda şu kitaplar dolduracak tespiti yapmış:
Takip et
Murtaza Hussain
✔@MazMHussain
For years Pakistan wanted to be like Turkey, so it’s sad to see Turkey became more like Pakistan in the end. Will take time to turn corner.
21:35 – 1 Ocak 2017
ISTE KORU’NUN O YAZISI:
Pakistan Türkiye olsun derken… Türkiye Pakistan mı olacak…
Dikkat ediyorum da, Reina’da hayatını kaybedenlerin insanlar içinde
bıraktığı boşluğun her felâketten sonra yaşanandan daha derin olduğunu fark
ediyorum.
Nedense, son terör olayı daha fazla etkiledi çevremdeki insanları…
Birbiri ardına gelenlerin sonuncusu olduğu için midir?
Yoksa mekân olarak seçilen yer ile eylem zamanının hepimiz üzerinde
varoluşsal bir değerlendirme yapma ihtiyacı doğurması sebebiyle midir?
Veya ardından kopan tartışmalar, hiç değilse bazılarının buna katkısı, aynı
ülkede ama farklı boyutlarda ömürler sürdürdüğümüzü ilk kez bu denli açık bir
biçimde gösterdiğinden midir?
Galiba hepsi.
Pakistan’dan doğal bir görüntü..
Pakistan tartışması…
Çıkmaz bir yola girildiği izlenimi bir karabasan gibi üzerime abanıyor…
“Türkiye, bildiğimiz, her şeyiyle sevdiğimiz, üzerine titizlendiğimiz
Türkiye olmaktan çıkıyor” hissine kapılmamak elde değil…
Bizim Harun, damadım, ABD’de geçirdiği öğrenim yıllarında yolunun
kesiştiği başka ülkelerden Müslüman gençlerin Türkiye hayranlığını her fırsatta
tekrarlar…
Çoğu kez böyle bir moral takviyesine ihtiyacımız olur çünkü.
Dün Twitter’a “Türkiye” yazdığında karşısına çıkan bir
tespiti buruk bir ifadeyle aktarırken içindeki hayal kırıklığını sezdirmemeye
çalışıyordu Harun.
Gazeteci olduğunu öğrendiğimiz Murtaza Hussain yeni yılın ilk
günü, Reina eylemini öğrenir öğrenmez, 140 karakterlik sınırlı alanda
şu kitaplar dolduracak tespiti yapmış:
Takip et
Murtaza Hussain
✔@MazMHussain
For years Pakistan wanted to be like Turkey, so it’s sad to see Turkey
became more like Pakistan in the end. Will take time to turn corner.
21:35 – 1 Ocak 2017
400400Retweet
559559 beğeni
“Yıllarca Pakistan Türkiye gibi olmak istedi.. sonunda Türkiye’nin daha çok
Pakistan’a benzediğini görmek üzücü.. Köşeyi almak biraz zaman alacak…”
Türkiye’ye benzemek için çaba gösteren onlarca ülke vardı ve Türkiye
herbirinin “Ben de başarabilirim” hislerini ayağa kaldırabiliyordu…
Aynı Türkiye bugün çok farklı bir görüntüde…
Murtaza Hussain’den de esinlenmiş olabilir,
İngiliz Telegraph gazetesi, dün aynı benzetmeyi sayfalarına
taşımıştı.
Okuyalım:
“Bir zamanlar Pakistan için model olarak gösterilen Türkiye, bugün onun
izinden gidiyor. Şiddetin tırmandığı kriz dönemlerinde insanlar sorunları
çözebilecek güçlü bir lider arar. Peki ya zaten güçlü bir lider iktidardayken
ülke terörizmin yarattığı kaosun içindeyse? Hırslı yönetim, tehditleri besledi.”
Haydi burada biraz duralım ve üzerinde düşünelim…
Hükümet ne diyor?
Ülkemiz son üç hafta içerisinde dört büyük terör eylemiyle karşı karşıya
kaldı: İstanbul Beşiktaş (11 Aralık 2016).. Kayseri (18 Aralık).. Ankara (19
Aralık).. ve son olarak İstanbul Reina (1 Ocak 2017)..
Canımızdan birer parça koparan eylemlerdi bunlar…
Görevi, ülkemizi terör yapılamaz bir ülke halinde tutmak olan hükümet, her
eylemden sonra, sertlik dozu giderek artan açıklamalarla yüreğimizin yağını alma
çabası sergiledi.
Reina saldırısı sonrasında, hükümet adına açıklama her zamanki gibi
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’tan geldi.
En çarpıcı bölümü şu açıklamasının:
“Şu mesajı (teröristler) vermek istiyorlar: 2017’de Türkiye’nin başına bela
olmaya devam edeceğiz. Biz de onlara diyoruz ki: 2017’de inlerinize girmeye
devam edeceğiz. Hepsine diz çöktüreceğiz.”
Açıklamanın.. üç hafta içerisinde ülkeyi sarsan dört büyük terör eylemine
muhatap olmuş.. yeni yolcu ettiğimiz 2016 yılını dünyanın terörde en fazla
insanını kaybetmiş ülkesi olarak kapatmış Türkiye’de.. 39 kişinin kaybı
arkasından yapıldığını unutmayalım…
Hükümet adına verilen mesajda ‘terörist’ muhatap
için ‘çoğul’ ifadeler kullanıldığına da dikkat çekmek isterim…
“İnlerinize” deniliyor… “Hepsine” diye devam ediliyor…
Doğru olan da bu; Türkiye’nin başına belâ olan birden fazla terör örgütü
var çünkü…
Türkiye kaç düşmana karşı
savaşıyor…
Acaba geçmişte veya şimdi.. Türkiye gibi.. birden fazla terör örgütünün
hedefi olmuş başka bir ülke var mı?
Batı ülkelerinin neredeyse hepsi, modern tarihlerinde çeşitli kisvelere
bürünmüş terör örgütlerinin kanlı eylemlerine muhatap olmuşlardır.
Almanya’da RAF… İtalya’da Kızıl Tugaylar… Fransa’da Action
Directe (AD)… İngiltere’de IRA… İspanya’da ETA…
Unuttuklarımı sizler eklersiniz.
Hiçbiri, amaçları, emelleri ve yöntemleri birbirinden farklı birden fazla
örgütün eylemlerine muhatap olmadı.
Türkiye ise hem PKK’ya.. hem IŞİD’e.. hem şimdilerde kafasını
uzattığı fark edilen Nusra’ya muhatap… DHKP türü ara sıra varlığını
hatırlatmaya çalışan gruplar da bulunuyor…
Bir de tabii ‘olağan şüpheli’ FETÖ var…
Numan Kurtulmuş’un “Hepsine diz çöktüreceğiz” dediği örgütler…
Çok değil mi bu kadarı?
Benjamin Franklin: ABD kurucu kadrosundan..
Yine Harun’du sanıyorum, Benjamin Franklin’in şu sözünü
hatırlatan:
“Ben” demiş ABD’nin kurucu
babalarından Franklin, “Düşmanlarımı dostum haline dönüştürerek
yendim…”
Elbette terör örgütünden dostluk beklenmez, ama bu kadar çok sayıda düşmana
sahip olanın, ‘hepsini birden dize getirme’ iddiası yerine, en
zorlusundan ve âcilinden başlayarak düşmanlarının üzerine gitmesi daha makul
değil midir?
Kimini yok etmeye.. kimini pasifize hale getirmeye.. kimini yanına
çekmeye.. çalışarak?
Bunları söylemesine söylüyorum, ama yapılabileceğinden emin değilim…
Makuliyetin kaybolduğu.. intikamcı hislerin ortalığı esir aldığı.. göze
batma çabaları yüzünden insanların kimliklerini portmantoda bıraktığı.. bir
ortam var ülkemizde…
Önce bu durumu tersine çevirmemiz gerekiyor.
Hükümet üyelerinin, en başta Numan Kurtulmuş’un, düşünmeye fırsatları
olsa, benden daha ileri – daha yararlı fikirler ve çözümler üreteceklerinden
eminim.
Biraz geriye çekilip şu “Pakistan’a benzemek” konusu üzerinde
kafa patlatsalar iyi olacak.
* Bu yazı Fehmikoru.com’da yayınlanmıştır