Forbes dergisi: Erdoğan hükümeti Interpol’ü kullanarak ABD’nin Türkiye’de görevli personelini bile hedef alabilir. Bu nedenle Türkiye’nin Interpol verilerine erişimi askıya alınmalıdır. Vatandaşlarını korumak Trump’ın görevidir.
Amerika’nın saygın ekonomi dergilerinden FORBES’da Uluslarası polis işbirliğinin en etkili örgütlerinden Interpol’e ait bazı hizmetlerin Türkiye tarafından kötüye kullanıldığına dair bir analiz yayınlandı.Derginin 14 Temmuz 2017 tarihli sayısında yayınlanan ve Ted Bromund’ın katkıları ile hazırlanan analizde Interpol hizmetlerinin kullanımı konusu, daha önce yayınlanmamış verilerle kapsamlı bir şekilde ele alındı.
Bilindiği gibi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Hizmet Harketi mensuplarının pasaportlarını kullanmaları ve yurtdışında seyahat etmelerini engellemek amacıyla AKP-Erdoğan hükümeti, 60 binden fazla pasaportun verilerini Interpol Kayıp/Çalıntı Pasaport ve Seyahat Belgeleri Veri Bankasına hukuksuz bir şekilde girmek istemişti.
AKP hükümeti ayrıca bu kişiler hakkında uluslararası yakalama kararı olan Kırmızı Bülten çıkarılması yönünde girişimlerde bulunmuş, girişim, Interpol kurallarına uygun olmadığı ve siyasi saiklere dayandığı gerekçesiyle Interpol Genel Sekreterliğince reddedilmişti. Türk medyası gelişmeleri “Interpol Türkiye’ye veri bankalarını kullandırmadı” şeklinde haberleştirmişti.
FORBES dergisi tüm bu gelişmeler sonrasında Interpol’ün işleyişi konusunda daha önce gündeme gelmeyen ilginç verileri ve bilgileri okuyucuları paylaştı.Analize göre, Interpol son süreçte kendi mevzuatına uygun hareket etti. Çünkü mevzuat Interpol’ün siyasi konulardan kaçınmasını ve cinayet, hırsızlık, ve kundaklama gibi tanımlanmış şuçlara odaklanmasını gerektiriyor.
Diğer taraftan veri işleme hizmetlerine ilişkin Interpol mevzuatı [madde 131 (1)(c)], Interpol Genel Sekreterliği’nin ulusal Interpol ofislerine verdiği verilere ulaşım yetkisini geçici süre askıya almasına imkan tanıyor. Veri işleme yetkisinin uzun süreli askıya alınması ise Interpol Yönetim Kurulu kararı ile mümkün. [madde 131(3)].
Herhangi bir maddi delile ve veriye dayanmadan sadece polis soruşturmaları ve istihbarat verilerine dayanılarak 60 binin üzerinde insanın pasaportunun geçersiz sayılarak Interpol Kayıp/Çalıntı Pasaport ve Seyahat Belgeleri Veri Bankası’na girilmek istenmesi ve bu insanlar hakkında uluslararası yakalama kararı çıkarılması girişimleri bu nedenle Interpol tarafından kabul edilmedi.
70 yıllık geçmişe sahip Interpol veri bankasına, bugüne kadar üye ülkelerin tamamından, 163 bin kayıp, çalıntı pasaport ve seyahat belgesi bilgisi girilmişken, AKP hükümetinin başarısız darbe girişimi sonrasında bir gecede 60 binden fazla insana ait kaydı, Interpol sistemine girmek istemesi bugüne kadar örneği görülmemiş hukuksuz bir uygulamadır.
Öte yandan 60 binden fazla insan Kırmızı Bülten istenmesi de hukuksuzluğun hangi boyutlara ulaştığının başka bir göstergesi. 2015 itibariyle Interpol verilerine göre hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan şüpheli sayısı 67 bin 491 kişiyken Türkiye bir gecede bu rakamı ikiye katlayacak oranda Kırmızı Bülten çıkarılmasını istedi. Bu işlem ve talep Interpol kurallarının ağır bir şekilde ihlali anlamına geliyor.
Interpol hizmetlerini kötüye kullanan ülkelerin verilere ulaşımını ve veri girişi yetkisini uzun süreli olarak askıya almaya olanak veren Interpol mevzuatının uygulanmasını tavsiye eden analizde; Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası işbirliği mekanizmalarının kötüye kullanılarak muhaliflerini taciz etmesinin ilk defa yaşanmadığı ifade edilmiştir. Türk Hükümeti rejim muhalifi gazetecilerin, iş adamlarının, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ülkeyi terk etmelerinin önüne geçmek için pasaportlarını iptal etmektedir. Ustaca yapılan bu taciz Interpol veri bankaları kullanılarak yapılmak istenmektedir.
Interpol için veri bankalarını köyüye kullanan ülkeler hakkında 131.maddenin işletilmesi zamanı gelmiştir. Bu madde Türkiye hakkında da işletilmelidir.FORBES’da yer alan yazıda Amerikalılara önemli bir hatırlatmada bulunuldu: ‘Türk medyası Interpol’e yönelik saldırısında şu ifadelere yer verdi: Bir çok hakim ve savcı, NATO da görevli askerler, polisler ve bürokratlar…. Avrupa’daki bir çok ülkede ve ABD’de yaşamlarına devam etmektedir”. Bu haberde yer alan “NATO da görevli askerler” ifadesi Türk Hükümetinin Interpolü kullanarak ABD’nin Türkiye de (büyük olasılıkla ve özellikle İncirlik’te) görevli askerleri hedef alabileceğine işaret olabilir.
Interpol ile işbirliğinin kötüye kullanılması çok ciddi bir konudur. Ayrıca Amerika’nın yurtdışında görev yapmış ve yapmakta olan üniformalı personelinin hedef alınması halinde Trump yönetimi ve Kongre, vatandaşlarını korumak ve Interpol’ün mevzuata uygun çalışmasını ve siyasi taciz aracı olarak kullanılmamasını sağlamakla yükümlüdür.kronos.news