Sendikal faaliyetler, dernekler ve vakıflar demokratik
ülkeler için vazgeçilmez kurumlardır. Devletin kendisini tek bir güç
olarak görmesinin engellenmesi ve aynı zamanda bireylerin birleşerek
sosyal alanda daha etkin bir şekilde faaliyet göstermesi hep bu
oluşumlar sayesinde sağlanmaktadır.
Ancak ülkemizde dernekler ve sendikal faaliyetler özellikle 15 Temmuz
sonrasında çok büyük bir yara aldı. OHAL kapsamında çıkan KHK’lar
nedeniyle binlerce dernek ve vakıfla birlikte sendikal faaliyet gösteren
kuruluşlar kapatıldı. Bu kuruluşların kapatılması yetmezmiş gibi burada
çalışan yöneticiler ve işçiler ile birlikte aynı zamanda dernek, vakıf
ve sendikalara üye olanlar terörist olarak yaftalanarak mesleklerinden
atıldı ve adli işlem gördü. Demokratik ve hukukun üstünlüğünün hâkim
olduğu ülkelerde meydana gelmesi mümkün olmayan bu hukuksuz
uygulamalarla ülkemizde on binlerce kişi mağdur edildi.
Polis Çocuğun Tek Başına Evde Kalmasını Umursamadı
Mağduriyetler sitesine Trabzon’dan gelen mesajda da devletin yasal
olarak gördüğü sendikaya üye olan bir kadının yaşadığı zulüm bu kadar da
olmaz dedirtti. Olay Trabzon’da meydana geldi. 1 çocuk annesi ve memur olan B.’nin
eşi daha önceden haklı bir sebebe dayanmayan bir nedenden dolayı
tutuklanmıştı. Eşinin durumuna çok üzülen ve çocuğunun “babam ne zaman
gelecek” sorularına cevap veremeyen çaresiz kadın bir sabah evine tekrar
polisin gelmesiyle kendisi de gözaltına alındı ve tutuklandı.
Acı olay polislerin umursamazlığını da gözler önüne serdi. Çaresiz
anne 5 yaşındaki çocuğunu bırakacağı yer olmaması nedeniyle ne
yapacağını şaşırdı. Bir çocuğu olan B. Hanım polislerden çocuğunu
bırakması için akrabalarının evlerine gelmelerini beklemelerini istedi.
Ancak polisler beklemeyeceklerini söyleyince acılı anne bu sefer
çocuğunun da kendisi ile birlikte emniyete gitmesini istedi. Bu teklife
de kulak asmayan polisler anneyi zorla evden dışarı çıkardıkları
belirtildi. Acımasız polisler 5 yaşındaki küçük çocuğu tek başına evde
bırakarak çocuğun ömrü boyunca unutamayacağı büyük bir travma yaşamasına
neden oldular.
OHAL Üstü Kapalı Bir Dokunulmazlık
Akşama kadar evde yalnız başına kalan küçük çocuğa daha sonra B.’nin
eve gelen görümcesi bakmaya başladı. B.’nin görümcesinin daha önceden de
maddi olarak sıkıntılarının bulunması ve evinin kirada olması aileyi bu
süreçte iyice zora soktu.
Yaşanan bu trajik olayla birlikte polislere herhangi bir soruşturma
açılmaması ise akıllara siyasilerin OHAL’i uzatmaktaki ısrarlarının
altında neler yattığı sorularını getiriyor. OHAL nedeniyle kolluk
kuvvetlerinin yaptığı hiçbir işlemden dolayı adli ve idari yönden
soruşturma geçirmemesi üstü kapalı bir dokunulmazlık anlamına geliyor.