Uluslarası sivil toplum kuruluşları AİHM’ye iletti: Yandaş basın iktidarın niyetini gösteriyor!İfade özgürlüğü alanında önde gelen kuruluşlar, 10 gazetecinin AİHM’ye yaptığı başvuruya müdahil olmasının ardından görüşlerini sundu.
Cumhuriyet’in haberine göre, sivil toplum örgütlerinin ortak görüşünde ilk defa ‘Türkiye’nin OHAL ilan etmek için yaptığı başvurunun ihlal olduğunu’ vurgusu yapıldı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, ‘Haklara getirilecek kısıtlamaların sınırlanması’ ile ilgili 18’ci maddesinin ihlal edildiği belirtildi.
ÖNCELİKLİ İSİMLER
Aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabir Ahmet Şık ile gazeteciler Deniz Yücel, Şahin Alpay, Ahmet Altan, Ali Bulaç, Atilla Taş, Nazlı Ilıcak, Murat Aksoy’un, AİHM’ye yaptıkları başvuruyu mahkeme öncelikle ele almaya karar vermişti.
10 MADDE İHLAL EDİLİYOR
Bu kararın ardından Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks Türkiye’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5 ve ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddelerini ihlal ettiğini belirtmişti.Muizniesk’in bu görüşüne bir destek de BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye’den gelmişti.Kaye de ifade özgürlüğüyle ilgili 10’uncu maddenin yanı sıra BM’nin Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ndeki (KSHUS) 19’uncu maddesini ihlal ettiğini belirten görüşlerini sunmuştu.Türkiye, bu sırada mahkemeden savunmasını sunmak üzere ek zaman istemiş, Mahkeme de 7 Kasım’a kadar süre vermişti.Davaya üçüncü müdahil taraf olarak Medya Yasal Savunma İnisiyatifi, PEN, Madde 19, Avrupalı Gazeteciler Derneği, Gazetecileri Koruma Komitesi, Basın ve Medya Özgürlüğü için Avrupa Merkezi, Avrupa Gazeteciler Federasyonu, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Sansür İndeksi, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası Basın Enstitüsü, Uluslararası Kıdemli Avukatlar Projesi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler ortak görüşünü geçen hafta sundu.
13 ÖRGÜTÜN ORTAK GÖRÜŞÜ
13 örgütün müdahillik görüşleri ise medya alanında uzmanlığıyla tanınan Eddie Craven’ın da yer aldığı bir grup İngiliz avukat tarafından hazırlandı.
İŞTE O MADDELER
-10’uncu madde: İfade özgürlüğüyle ilgili, gazetecilerin tutuklanması için ‘en sıkı inceleme’nin gerektiğini ve gazetecilerin işleriyle ilgili böylesi bir adımın ancak ‘suç ve istisnai durumlarda’ geçerli olabileceği belirtildi.-18’inci madde: Ceza kanununun kasti ve keyfi olarak hükümeti eleştiren gazetecileri ve medyayı hedef aldığı belirtilirken, cezalandırma ile asıl amacın, farklı görüşleri önleme olduğuna işaret edildi.Bunun için verilen örnekler de yine Türkiye ile ilgili kararlardan seçildi ve Şık’ın serbest kalmasına imkân veren 2014’teki kararının yanı sıra Demirel-Ateş, Üstün, Dink kararlarını anımsattı. Türkiye’nin ‘gerçek motivasyonu’ ile ilgili de, ‘tekrarlanabilir varsayım’ için “üst düzey devlet görevlilerinin ve hükümet yanlısı medyanın yorumlarına” işaret edildi.
‘VATAN HAİNİ, TERÖRİST İLAN EDİLİYORLAR’
Bu gazetecilerin eleştirel olduğu için hedef alındığına ve ‘vatan hainliği, terörist ve devlete karşı faaliyette bulunma’ suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığına işaret edildi.
KAPATILAN MEDYA KURULUŞLARI
Görüşte ayrıca, Türkiye’de kapatılan medya kuruluşları, sivil toplum örgütleri, uygulanan sansürler, çok sayıda gözaltı ve tutuklama da anımsatıldı.15’inci madde: Sözleşmenin, devletlere insan haklarına yönelik yükümlülüklerinde sadece ‘nadir olarak yasal ve fiili durum’ gereğince 15’inci maddesine çekince koyma hakkı tanıdığına işaret edildi.Görüşte, Türkiye’nin neden AİHS’deki yükümlülüklerine çekince getirmesine dair meşru nedenlerin bilinmediği belirtildi. Çekincenin geçerli olması için 3 şartın karşılanması gerektiği savunuldu.
Bu üç şart, şöyle sıralandı:
-Savaş zamanında veya halkın güvenliğini tehdit eden acil durumlar
-Alınan önlemler, acil durumun ötesine geçmemeli
-Alınan önlemler bir devletin uluslararası kanundaki diğer yükümlülükleriyle çelişmemeli.