BDDK’nın hukuksuz şekilde Bank Asya’nın yönetimine müdahalesi tartışılırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM), Demirbank’a el konulması konusunda önemli bir karar geldi. Mahkeme, ‘Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkı ve mülkiyetin korunmasıyla ilgili maddelerini ihlal ettiğine’ hükmetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2001 krizinde el konulan bankalardan Kentbank’ın ardından, dönemin 5. büyük özel bankası Demirbank’ın şikayetini de haklı buldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen Demirbank’ın eski hissedarlarının yaptığı iki başvuruyu dün karara bağlayan AİHM, Türkiye aleyhine karar verdi. Mahkeme, ‘Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. ve mal ve mülkiyetin korunmasıyla ilgili 1. protokolün 1. maddesini ihlal ettiğine’ hükmetti. Demirbank’ın hissedarlarından Sema Cıngıllıoğlu, bankanın fona satılması konusunda mülkiyet haklarının ihlal edilmesiyle ilgili olarak, diğer hissedar olan Alman vatandaşı Michael Reisner ise Türkiye’de adil yargılanma imkanı olmadığı için şikayetini AİHM’ye taşımıştı. AİHM, şikayetleri dikkate alarak, Türkiye’yi haksız buldu ve tazminat ile ilgili henüz karar vermediklerini ve değerlendirme sürecinde olduklarını açıkladı. Cıngıllıoğlu ailesinin Demirbank için devletten talep ettiği tazminat tutarı 742 milyon Euro idi.
BDDK, 2000’de Demirbank’ın TMSF’ye devredilmesini kararlaştırdı. Banka TMSF tarafından 2001’de HSBC’ye satıldı. Bankanın hissedarlarından Cıngıllıoğlu Holding yöneticilerinden Sema Cıngıllıoğlu, bankanın haksız şekilde fona devredilmesi ve Türkiye’de açtıkları davalarda haklarını arayamadıkları gerekçesiyle 2006’da AİHM’ye başvurdu. Bankanın hissedarlarından Reisner de Türkiye’de açtığı tazminat davalarının sonuçsuz kalması üzerine 2009’da AİHM’ye başvuruda bulundu. AİHM daha önce de 2001’de el konulan Süzer Grubu’na ait Kentbank hakkında benzer karar vermişti. AİHM, Süzer’in başvurusuyla ilgili olarak, ‘Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkı ile mal ve mülkiyetin korunma hakkıyla ilgili sözleşmelerini ihlal ettiğine’ hükmetmişti.
EMSAL KARAR OLUŞTURACAK
3 Şubat’ta hukuksuz şekilde Bank Asya’nın yönetimine müdahale eden BDDK, 29 Mayıs’ta bankanın yönetim ve denetimini TMSF’ye devretmişti. AİHM’nin kararını değerlendiren Bank Asya ortaklarının avukatı Süleyman Taşbaş, mahkemenin Demirbank ile ilgili kararda mülkiyet ile adil yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi haksız bulduğuna işaret etti. Taşbaş, “Bank Asya için açtığımız davalarda da mülkiyet hakkının ihlal edildiğini dilekçelerimizde açıkça beyan ettik. Bu durum doğal olarak Bank Asya için davalarda emsal karar oluşturacaktır. Daha önce Kentbank’ta da benzer durumdan dolayı AİHM tazminat kararı vermişti. Dava dilekçemizde Kentbank kararını mahkeme gerekçeleriyle emsal olarak sunduğumuz gibi Demirbank’ta verilen kararı da emsal olarak dilekçelerimize ekleyeceğiz.” dedi. Verilen bu kararın idari mahkemeleri de bağlayıcı bir hükme olduğuna işaret eden Taşbaş, “Birkaç yıl gibi bir süre içerisinde açtığımız davaları kazanarak bu hukuksuzluğa son vermeyi ve bankanın yönetiminin tekrardan A sınıfı hissedarlara geçmesini amaçlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Özellikle bürokratları uyarmak lazım’
Ticaret Hukuku ve Bankacılık Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Karahan, AİHM’nin Demirbank kararını ‘Beklenen gelişme’ diye değerlendirdi ve Bank Asya için de daha kısa bir sürede benzer bir kararın açıklanacağını söyledi. “Henüz iç hukuk süreci tüketilmedi. Mağdur olan herkes 29 Mayıs’tan sonraki 60 gün içinde mahkemelere şikayette bulunabiliyor. Karar veya sonuca göre yine iç hukukta bazı süreçler oluşabilir. Danıştay başvuruları ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuru gibi. Bunlardan sonra iç hukuk sistemi tüketilmiş oluyor. Bank Asya’nın süreci de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘ne kadar giderse, eminim karar süreci Kentbank yahut Demir Bank kadar uzun olmayacak.” dedi. Haklı hiçbir gerekçenin olmamasına rağmen Bank Asya’ya siyasi bir operasyon yapıldığını siyasilerin de ifade ettiğini kaydeden Prof. Karahan, “Bank Asya için de AİHM farklı karar vermez. Ayak oyunu yapıyorlar, ‘mülkiyet hakkı ortaklarda kaldı’ diye açıklama yapıyorlar ama hisselere el koymuşsun! Bu sebeple bu mülkiyet açıklamalarının içi dolu değil. O yüzden benzer bir karar çıkacaktır.” yorumunda bulundu. Özellikle bürokratları uyarmak gerektiğini belirten Prof. Karahan, “Neticede devlet tazminat ödeyecek ve bunun için de araştırmalar yapacak. Bu sebeple karar veren bürokratlar çok iyi hesap yapmalı.” ifadelerini kullandı.