15 Temmuz darbe girişiminin ardından Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik soruşturmalarda tutuklama gerekçesi olan Bylock adı verilen şifreli haberleşme programına ilişkin Yargıtay’dan yeni bir karar geldi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen bir mahkumiyet kararını, sanığın daha ‘Mor Beyin’ listesinde yer aldığının ortaya çıkması üzerine bozdu.
Yargıtay’ın Bylock’a ilişkin, ‘’kullanılması ve/veya kullanılmak üzere elektronik/mobil cihazlara yüklenmesi, suçun işlenmesine somut olayın koşullarına göre kuvvetli belirti’’ olduğuna ’emsal teşkil eden’ bir kararı bulunuyor.Bu nedenle telefonda Bylock uygulaması bulunması, tutuklanmak için yeterli delil olarak kabul ediliyor. Mahkemelerde ise pek çok kişi Bylock kullanmadığını, bu programın adından dahi haberdar olmadıklarını anlatmaya çalışıyordu. Avukatların uzun süren çalışması sonucu bazı kişilerin farklı programlar aracılığı ile ByLock sunucularına yönlendirildiği tespit edilmiş ve kamuoyuna “Mor Beyin tuzağı” olarak yansımıştı.
Avukat Koray Peksayar’ın Twitter hesabından paylaştığı karara ilişkin belgeye göre Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olduğu’ hükmü verilen Cemal Sertkaya hakkındaki hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verdi. 2018/1462 sayılı kararın gerekçesi, “Kişilerin iradeleri dışında Bylock kullanmaya yönlendirilebileceğine ve ancak operatör kayıtları ile User-ID eşleştirmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek ByLock kullanıcısı olduklarının kabulünün gerekmesine” dayandırıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik soruşturmalarda tutuklama gerekçesi olan Bylock adı verilen şifreli haberleşme programına ilişkin Yargıtay’dan yeni bir karar geldi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen bir mahkumiyet kararını, sanığın daha ‘Mor Beyin’ listesinde yer aldığının ortaya çıkması üzerine bozdu.
Yargıtay’ın Bylock’a ilişkin, ‘’kullanılması ve/veya kullanılmak üzere elektronik/mobil cihazlara yüklenmesi, suçun işlenmesine somut olayın koşullarına göre kuvvetli belirti’’ olduğuna ’emsal teşkil eden’ bir kararı bulunuyor.Bu nedenle telefonda Bylock uygulaması bulunması, tutuklanmak için yeterli delil olarak kabul ediliyor. Mahkemelerde ise pek çok kişi Bylock kullanmadığını, bu programın adından dahi haberdar olmadıklarını anlatmaya çalışıyordu. Avukatların uzun süren çalışması sonucu bazı kişilerin farklı programlar aracılığı ile ByLock sunucularına yönlendirildiği tespit edilmiş ve kamuoyuna “Mor Beyin tuzağı” olarak yansımıştı.
Avukat Koray Peksayar’ın Twitter hesabından paylaştığı karara ilişkin belgeye göre Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olduğu’ hükmü verilen Cemal Sertkaya hakkındaki hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verdi. 2018/1462 sayılı kararın gerekçesi, “Kişilerin iradeleri dışında Bylock kullanmaya yönlendirilebileceğine ve ancak operatör kayıtları ile User-ID eşleştirmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek ByLock kullanıcısı olduklarının kabulünün gerekmesine” dayandırıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik soruşturmalarda tutuklama gerekçesi olan Bylock adı verilen şifreli haberleşme programına ilişkin Yargıtay’dan yeni bir karar geldi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen bir mahkumiyet kararını, sanığın daha ‘Mor Beyin’ listesinde yer aldığının ortaya çıkması üzerine bozdu.
Yargıtay’ın Bylock’a ilişkin, ‘’kullanılması ve/veya kullanılmak üzere elektronik/mobil cihazlara yüklenmesi, suçun işlenmesine somut olayın koşullarına göre kuvvetli belirti’’ olduğuna ’emsal teşkil eden’ bir kararı bulunuyor.Bu nedenle telefonda Bylock uygulaması bulunması, tutuklanmak için yeterli delil olarak kabul ediliyor. Mahkemelerde ise pek çok kişi Bylock kullanmadığını, bu programın adından dahi haberdar olmadıklarını anlatmaya çalışıyordu. Avukatların uzun süren çalışması sonucu bazı kişilerin farklı programlar aracılığı ile ByLock sunucularına yönlendirildiği tespit edilmiş ve kamuoyuna “Mor Beyin tuzağı” olarak yansımıştı.
Avukat Koray Peksayar’ın Twitter hesabından paylaştığı karara ilişkin belgeye göre Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olduğu’ hükmü verilen Cemal Sertkaya hakkındaki hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verdi. 2018/1462 sayılı kararın gerekçesi, “Kişilerin iradeleri dışında Bylock kullanmaya yönlendirilebileceğine ve ancak operatör kayıtları ile User-ID eşleştirmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek ByLock kullanıcısı olduklarının kabulünün gerekmesine” dayandırıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik soruşturmalarda tutuklama gerekçesi olan Bylock adı verilen şifreli haberleşme programına ilişkin Yargıtay’dan yeni bir karar geldi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen bir mahkumiyet kararını, sanığın daha ‘Mor Beyin’ listesinde yer aldığının ortaya çıkması üzerine bozdu.
Yargıtay’ın Bylock’a ilişkin, ‘’kullanılması ve/veya kullanılmak üzere elektronik/mobil cihazlara yüklenmesi, suçun işlenmesine somut olayın koşullarına göre kuvvetli belirti’’ olduğuna ’emsal teşkil eden’ bir kararı bulunuyor.Bu nedenle telefonda Bylock uygulaması bulunması, tutuklanmak için yeterli delil olarak kabul ediliyor. Mahkemelerde ise pek çok kişi Bylock kullanmadığını, bu programın adından dahi haberdar olmadıklarını anlatmaya çalışıyordu. Avukatların uzun süren çalışması sonucu bazı kişilerin farklı programlar aracılığı ile ByLock sunucularına yönlendirildiği tespit edilmiş ve kamuoyuna “Mor Beyin tuzağı” olarak yansımıştı.
Avukat Koray Peksayar’ın Twitter hesabından paylaştığı karara ilişkin belgeye göre Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olduğu’ hükmü verilen Cemal Sertkaya hakkındaki hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verdi. 2018/1462 sayılı kararın gerekçesi, “Kişilerin iradeleri dışında Bylock kullanmaya yönlendirilebileceğine ve ancak operatör kayıtları ile User-ID eşleştirmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek ByLock kullanıcısı olduklarının kabulünün gerekmesine” dayandırıldı.