Sözcü yazarı Zeynep Gürcanlı, AB’nin, Türkiye’ye ABD’yle yaşanan krizde yardım etme gerekçelerini kaleme aldığı yazısında, birliğin en önemli motivasyonunun borç tahsilatı olduğuna dikkat çekti.
Avrupa ülkeleri, özellikle de Almanya, Türkiye’nin geri dönüşü olmayan bir ekonomik krize yuvarlanmasını istemiyor.Bu doğrultuda, Türkiye’ye kurtarma yardımı yapılması bile gündeme getirildi. Sözcü Gazetesi dış politika yazarı Zeynep Gürcanlı’ya göre, bu tutumun tek bir sebebi var o da Avrupa’nın Türkiye’den borçlarını tahsil etmek istemesi.
Gürcanlı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Eylül sonunda Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile ekonomiyi konuşmak üzere Berlin’de buluşacağını belirtiyor ve Erdoğan’ın bir yıl önceki Almanya seçimlerinde Merkel’in lideri olduğu Hıristiyan Demokratlar’a oy vermemesi çağrısı yaptığını hatırlatıyor.
Türkiye’deki ekonomik krizin en çok Türkiye’nin iş yaptığı ülkeleri, yani başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği’ni endişelendirdiğine işaret eden Gürcanlı, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor:
“Endişenin kaynağı ise ekonomik krizin derinleşmesi halinde, özellikle Türk özel şirketlerinin Avrupalı partnerlerine olan borçlarını ödeyememe riskleri.İşte Almanya, bunun için harekete geçmiş durumda. Eylül ayının son günlerindeki Erdoğan-Merkel görüşmesinden bir hafta önce Erdoğan’ın damadı, Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, Alman mevkidaşı ile bir araya gelecek.”
Alman basınına göre, önce Albayrak’a, ardından da Erdoğan’a, Türkiye’nin ekonomisini düze çıkarabilmesi için “IMF ile anlaşma” önerileceğini kaydeden Gürcanlı, Erdoğan’ın daha önce pek çok kez yaptığı konuşmalarda IMF ile anlaşan kendinden önceki Türk hükümetlerini yerden yere vurduğunu da anımsatıyor.
Bu tabloya göre, IMF ile anlaşmanın AKP’nin elindeki en önemli aracı kaybetmesi anlamına gelebileceğini, “İncirlik’in akıbeti tartışılır durur” sözleriyle açıklayan Gürcanlı, yazısını şöyle sürdürüyor:
“Ama belli ki ABD ile Türkiye arasında yaşanan kriz, “Papaz Brunson” anlaşmazlığından çok daha derin. Geçen ay Kıbrıs Rum Kesimi’ne ABD’den kritik bir ziyaret gerçekleşti; ABD Kara Kuvvetleri Komutanı General Alexander Milley Güney Kıbrıs’a giderek, Rum yönetiminin “üs kolaylığı” istedi.
Amerikalı General’in birden bire bu ziyareti yapmasının önünü açan ise Kıbrıslı Rumlar’ın son birkaç ay içinde hem Fransa, hem de İsrail ile üs anlaşması yapmaları. Buna bir de ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde, PKK terör örgütünün uzantısı PYD-YPG kontrolündeki alanlarda yaptığı yoğun üs inşa/ genişletme/ modernleştirme çalışmalarını ekleyin. Son gelen bilgiler, ABD’nin bu bölgedeki üslerine “gelişmiş radar sistemleri” yerleştirmeye başladığını gösteriyor. Belli ki ABD, İncirlik’e de Kürecik’deki radar üssüne de alternatif arayışına başlamış bile.”