İdari Hukuku Profesörü Metin Günday, Saray’da azar işiten yargının Türkiye’de adalet dağıtamayacağını söyledi.
Türkiye’de hukukun zerresinin bile kalmadığını anlatan Günday, devletin kendi koyduğu kurallara uymadığını belirtti. Günday, “Uymazsa hukukun zerresi kalmaz, zaten tablo da onu gösteriyor.” dedi.
Birgün Gazetesi’nden Can Uğur’un sorularını cevaplayan Metin Günday, AİHM’nin eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kararını da yorumladı. Devletin altına imza attığı sözleşmeleri hatırlatan Günday, “O nedenle AİHM’nin kararı tereddütsüz bağlayıcıdır. ‘Bağlamaz, bizi ilgilendirmez’ gibi hükümlerin hepsi hukuk dışıdır. Hukukçu olarak benim üzerinde fikir beyan etmeye dahi değerli bulmadığım düşünceler bunlar. Kim söylerse söylesin bunun bir önemi yok.” ifadelerini kullandı.Hukuki gidiş açısından ülkeyi nasıl bulduğu yönündeki soruyu ise Günday, şöyle cevapladı: “Hukuk devletinden uzaklaşma hatta onun zerresinin kalmaması durumu söz konusu. Hukukun üstünlüğüne dayanan ona bağlı devlet anlayışının ortadan kalkması söz konusu. Kendi koyduğu kurallara uymayı görev addeden devlet hukuk devletidir. Uymazsa onun zerresi kalmaz tablo da onu gösteriyor. Yani Türkiye’nin hukuk devleti olmama tablosu söz konusu.”
ANAYASA’DA YAZMAKLA OLMUYOR
“Anayasa’da yazıyor. Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir diye. Ama şimdi orada yazmakla hukuk devleti olunmuyor. Bunun bir takım gerekleri var ve onu yerine getirmek zorunlu. Nedir bunlar. Bir kere hukuk devletinin özü yurttaşlarına ya da o ülkede yaşayan herkese hukuki güvence sağlamaktır. Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması lazım. Bunları sınırlandıracaksan da ancak kanunla sınırlandırabilirsin. Yine temel hak ve özgürlükler anayasaya aykırı şekilde sınırlanamaz. Ama bunun yanında bağımsız mahkemenin olması lazım. Bunun adı Anayasa Mahkemesi’dir.”
AYM’NIN TAMAMINI O ATIYOR!
“Bu Anayasa Mahkemesi kimlerden oluşuyor. Mevcut durumdan bahsediyorum. Tamamını Cumhurbaşkanı atıyor. Buradan nasıl sınırlandırma olacak! Şimdi bizde dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem var. Demokratik ülkelerde yok bunun benzeri. Ortada hükümet yok. Bakanlar kurulu yok. Cumhurbaşkanı yok, sadece devlet başkanı var. Cumhurbaşkanı tarafsız olması lazım ama bizde parti yönetiyor! Yani bu açıdan temel hak ve özgürlükler tehdit altında.”
AZAR İŞİTEN YARGI ADALET DAĞITAMAZ
“En yetkili ağız derse ki ‘Bu ne biçim karar’ ‘Siz kim oluyorsunuz, yetkilerinizi aştınız’ işte o zaman büyük sorun çıkar. Adalet Bakanı çıkıp benzer şeyler söylüyor. Danıştay Daire Başkanları, yargıçları üyeleri hatta andımızla ilgili kararı veren heyetin üyeleri Danıştay’ın 150. Yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen buluşmada Sayın Cumhurbaşkanından azar işittiler. Bunun hukuk devleti açısından izahı mümkün değil. Böyle olursa kuvvetler ayrılığı ilkesinin köküne kibrit suyu dökersiniz. Üstelik bunu da eleştiri boyutunu aşarak sert sözlerle kesin hükümlerle yapamazsınız. Bunun kuvvetler ayrılığının esas olduğu bir hukuk devletinde yeri yok. Yargı yürütmeyi denetler, o yüzden bunu diyemez.”
ADALET BAKANI ‘YERİNDELİK’ KELİMESİNİ AÇIKLAYAMAZ
“Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, diyor ki bunlar yanlışlık yaptı yerindelik denetimi yaptı. Abdülhamit Bey hukukçu, Ankara Hukuk mezunuymuş. Muhtemelen öğrencim olmuştur. Karşıma oturtsam Abdülhamit Bey gel kahve içelim, bu yerindelik ne demektir diye sorsam adım kadar eminim ki yerindelik kelimesindeki ‘y’ harfini dahi, açıklayamaz. Adımın Metin Günday olduğundan ne kadar eminsem o kadar eminim.”
GÜVEN İÇİNDE YAŞAMIYORUZ
“(Hukuk devleti olmayan bir ülke nasıl olur?) En büyük ve en önemli sorunu şudur: Güven içinde yaşayamamak. Yani yurttaşların ‘yarın ben ne olacağım, sabahleyin 5’te kapıma polisler dayanır mı’ gibi endişeleri her zaman yaşadığı bir ülke anlamına gelir hukuk devletinin ortadan kalkması. Özetle haksız yere tutuklanmama, tutuklansa bile uzun tutukluluk sürelerine maruz kalmama gibi temel durumlar söz konusudur hukuk devletinde.”