Bizlere, “Dünyanın her tarafına dağılın, güzellikleri yayın” denildiği halde maalesef bunu gerçekleştiremedik. Yeni dünya keşfedildiği zaman bütün Avrupa ve Hıristiyan-Musevî bütün milletler oraya koşarken bizler gidemedik.
Halbuki herkesin gittiği gibi bizim de gitmemiz gerekiyordu. Böyle olunca kader, bizleri Yeni Dünyaya getirmek için başka bir takdirde bulundu. İzin verdi de sömürgeciler bizden bazılarını köle olarak bilhassa Afrika’dan bu yeni kıtaya taşımaya başladılar. Ama oraya geldikten sonra dinlerini unuttular veya unutturuldular. Ama sonra genleri harekete geçti. Şuur altları uyandı ve bilir-bilmez geçmişleriyle ilgili bir şeyler hatırlamaya başladılar.
Bilhassa 1935’te bir hareket başladı. 1975’e kadar sanki temizlenme ve abdest alma dönemi yaşandı. 1975 Warisüddin Muhammed (W. Deen) işin başına geçince, iş asıl temeline oturdu.
Bugün Amerika’da 40 milyon Afrika kökenli insan var. Bunlardan 10 milyonu şu anda Müslüman… Warisüddin Muhammed grubu üç buçuk milyon… Devletin tanıyıp kabul ettiği Müslüman grup da bunlar. Şükran Gününde din adına yayınlanan beyannamede de Musevî, Katolik, Protestan liderlerin imzasının yanında Müslümanlığının temsilcisi de Warisüddin Muhammed’in imamlarından Başimam İmam Talib’in de imzası vardı.
Bu güzel insanlarla tanışmak nasip oldu. Onların samimi dünyalarına misafir olduk. Gerçekten Müslümanlık adına bu insanlar Amerika için, geleceğin ümitleri…
Detroit’te “Masjid Wali Muhammed”i ziyaret ettim. Bu Mescid, daha önce havra iken 1958’de satın alınmış.
Tarihçe hükmündeki bir bölümde, Mescid’in geçmişte olanlara şahit olduğu ziyaretlerin fotoğrafları ve bilgileri yer alıyor. İşte Fard’ın, Elijah Muhammed’in fotoğrafları… 1966’da burada Dr. Marten Luther King ile Elijah Muhammed görüşme yapmış. İşte Afrikan kökenli Müslüman ve Hıristiyan iki liderin fotoğrafları… Bu fotoğrafın çekildiği tarihten iki sene sonra Dr. Marten Luther King öldürüldü… Siyah ve beyaz iki gencin hep kardeşçe kol kola yürüdüğünü hayal eden bu insan, hayallerinin gerçek olduğunu göremeden dünyadan ayrılmıştı… İki sene önce Chicago’da Dr. Marten Luther’in taşlanıp yaralandığı parkı, Warisüddin Muhammed’in kızı Leyla Muhammed ile ziyaret etmiştik, elli sene sonra… Bu olayı şahit olan Leyla hanım o zaman genç bir kız imiş, korkup evlerine dönmüş. Babası ve annesi “Aman kızım, bir daha gitme; olaylar gittikçe şiddetleniyor. Ölebilir veya yaranabilirsin” demişler. Şimdi orada bir anıt var. Hem Warisiddin Muhammed’in hem de Dr. Marten Luther King’in resimleri hem söyledikleri, güzel sözleri taşlara, demirlere nakşedilmiş. Ama 1966’dan 2016’a gelince, 50 senede nelerin değiştiği ortadaydı. Ben de Leyla Muhammed’e Hizmetin de 1966’de başladığını, ama İzmir’de bir prototip olarak başladığını, şimdi 170 ülkede eğitim faaliyetleri verdiğini söyledim…
Detroit’teki tarihi Mescid’de şahit olduklarım beni nerelere götürdü… Tekrar dönecek olursak bu tarihçe hükmündeki bölümdeki fotoğraflardan 1935’te başlayan hareketin daha sonra nasıl bu şekle evrildiğinin karelerini de görüyorsunuz.
Mescid’in üst katında namaz kılınıyor. Biz de bir vakit burada namazı cemaatle kıldık. Alt katı, toplantıların yapıldığı salon… Bir de yemeklerin yapıldığı bir mutfak var. Yemekler o salonda yeniliyor. Salonun önünde bir konuşma kürsüsü var. Kürsünün üzerinde Yusuf Ali’nin Kur’an meali duruyor.
Bir broşür verdiler. Bu broşürde, 28 Haziran 2018’de Kurucular Onuruna bir toplantı yapılacağı belirtiliyor. Toplantıya Muhammed Ali Clay’ın kızının da katılacağını söylediler.
Masjid Wali Muhammed (Warisüddin Muhammed Mescidi) Warisüddin, demektense “Wali” demek kolay olduğu için öyle telaffuz ediyorlar. Zaten yazılarda “W. Deen Muhammed” ifadesi kullanılıyor.
Bu tarihi camide Leyla Muhammed, babası dedesi ve bu harekete emeği geçenlerin hatırasına bir belgesel çalışması da düşünüyor…
Buradan Balkan Federasyonun ziyaretine de gittik… Türk, Arnavut, Boşnak, Makedon ve Bulgar çocuklarının ve gençlerinin faaliyet bahçeleri hükmünde güzel bir yer. Anne-babalar çocuklarını değil de çocuklar onları buraya getiriyorlar. Onlar için çok câzip… Geniş bir alanda.
Ayrıca Michigan Math-Science Akademy’i de ziyaret ettik. Sanki NASA’nın bir bölümü gibi, öğrenciler çeşitli robotlar üzerinde çalışıyor. Bir teknoloji lisesi… Bizim öğretmenlerimiz eğitim veriyor. Rehberlik programları da çok güzel… Hele genç bilim adamları yetiştirme programları… Gidip girmek lâzım. Gerçekten gördüklerimden çok mutlu oldum…
Cenab-ı Hak daha güzellerini de göstersin…