15 Temmuz darbe girişiminde Genelkurmay Karargahı’nda yaşananlara ilişkin 221 sanıklı “Çatı dava”nın dünkü celsesinde konuşan eski Tuğgeneral Erhan Caha, “Bu vahim ve menfur darbe teşebbüsü, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve MİT müsteşarının, planı, bilgisi ve kontrolü dahilinde olmuştur” dedi.
221 sanığın yargılandığı davanın bugünkü celsesinde Kara Kuvvetleri eski Kuvvet Geliştirme Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha, savunmasını yaptı.
AKAR’A YAZDIĞI MEKTUBU OKUDU
Gazetemanifesto’nun haberine göre, savunmasında suçlamaları kabul etmeyen sanık Erhan Caha, tutuklandıktan sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a yazdığı mektubu okudu. Caha, Akar’a yazdığı mektupta, darbe girişimiyle ilgili kafa karıştıran birçok nokta olduğunu belirterek, “Darbenin askeri görünümlü sivil bir darbe olduğunu düşünüyorum” dedi.
Orgeneral Akar’a yönelik, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin şanlı tarihine binlerce askere haksızlık ve hukuksuzluk yapılmasını engelleyemeyen bir komutan olarak geçeceksiniz” diyen Caha, savunmasında şunları söyledi: “Bu darbe girişimine karar veren, önceden planlayan, çeşitli evlerde veya askeri birliklerde toplantılar yapan grup içinde hiçbir şekilde yer almadığım gibi, olay günü önceden yapılan planlamalar doğrultusunda hareket eden biri de değilim. Soyut ve yönlendirme sonucu ismim kasıtlı olarak bu konsey ile ilişkilendirilmiştir”
“AKSAKALLI’NIN İFADELERİ ÇOK ÖNEMLİ”
Savunmasında olaylardan habersiz olan personelin ikaz edilmemesini de anlamanın mümkün olmadığını belirten Erhan Caha, “Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın ifadesi çok önemli. Aksakallı, ‘Kriz anlarında personele birliği terk etmeme emri verilir. Personele bu emir verilseydi darbe açığa çıkardı’ demiştir. Hayatını bu mesleğe vermiş insanlar bunu düşünemiyorlar mı? Bu girişim öğrenilir öğrenilmez personel ikaz edilmiş olsaydı bu olayların hiçbiri yaşanmazdı. Ben ve benim gibi olan binlerce personel de bu rezilliği yaşamazdı” diye konuştu.
“AKAR VE KUVVET KOMUTANLARININ BİLGİSİ DAHİLİNDE”
Sanık Caha savunmasını şöyle tamamladı: “Bu vahim ve menfur darbe teşebbüsü, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve MİT müsteşarının, planı, bilgisi ve kontrolü dahilinde olmuştur. Huzurda gelip tanık sıfatıyla dahi olsa dinlendiklerinde bu durum ortaya çıkacaktır. 15 Temmuz akşamı gelen istihbaratla TSK, sözde darbe kumpası içine itilmiş ve nihayetinde bugün tasfiye aşamasına gelinmiştir. Kimdir bu planın arkasında olanlar? 16 Temmuz’da olayın aslı anlaşıldığında anladım ve gördüm ki TSK bir kumpasa maruz kalmış, ben de kurulan bu kumpasın mağdurlarından biri olmuşum.”