HDP Milletvekili ve İnsan Hakları Savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, depolarda su olmasına rağmen bazı cezaevlerinde kasıtlı olarak suların kesildiğini söyledi.
Bir ceza infaz memurunun kendisine bunu bizzat anlattığını belirten Gergerlioğlu, “Bana gelen ceza infaz memuru, ‘Benim vicdanım sızlıyor. Ama bize ‘kesin suları’ diyorlar’ dedi.” ifadelerini kullandı. Gergerlioğlu, 2 yıldan fazla süredir cezaevinde olduğu için küçük çocukları tarafından unutulan babalar, anneler olduğunu anlattı.
İnsan Hakları Savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Artı TV’de gazeteci Murat Aksoy’un gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu anlatan Gergerlioğlu, şu ana kadar 80’e yakın cezaevi için ziyaret talebinde bulunduğunu ancak sadece bir ziyaret için izin alabildiğini belirtti. İktidar temsilcilerinin cezaevindeki sorunları görmezden geldiğini ve çözüm üretmek yerine topu yargıya attığını anlatan Gergerlioğlu, “Kötü niyetli ve önyargılı bir yaklaşım görüyoruz. Adalet bakanlığı ziyaretimde de bunu gördüm. Bir çok konuyu gündeme getirdik. Cezaevi koşulları, hasta mahkumları, hamile/bebekli tutuklular… Hiç bir yanlışı kabul etmiyorlar. Bir yere boyun eğmişler ve orası ne derse ona inanıyorlar. Yargının her alanda çöktüğünü onlar da biliyor. Ama niyetleri yargıyı çalıştırmak değil. Yargıya kendi istedikleri kararları veren bir organ haline getirmek istiyorlar. En fazla soru önergesini Adalet Bakanlığı’na verdik. Zira adalet arıyoruz! Ve çoğuna cevap vermiyorlar; zira verecekleri cevap yok.” dedi.
ÇOCUKLAR BABALARINI, ANNELERİNİ UNUTMAYA BAŞLADI!
Özellkle cezaevlerinde yaşananları yakından takip ettiğini anlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, buralarda yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgili yüzlerce başvuru ve ihbar aldığını anlattı. Babası 2-2,5 yıl önce cezaevine giren küçük yaştaki çocukların babalarını unutmaya başladığını belirten Gergerlioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Cezaevleri, devletin en yoğun insan hakları ihlali yapabildiği yerlerdir. Yargısal anlamda bir adaletsizlik uyguluyorsunuz. Ve onu tatbik ettiğiniz yer cezaevleri. 211 bin kapasite var ama 270 bine yakın tutuklu bulunuyor. Sistem tıkanmış durumda. İnsanlar yaşadıkları şehirlerden uzak yerlere gönderiliyor. Yakınlarıyla 30 dakika görüşmek için 24 saat süren yolculuklar yapılıyor. Cezaevindeki aşağılamaları gören çocuklar, o cezaevlerine gitmek istemiyor. Annesini, babasını unutmaya başlayan çocuklar olduğunu biliyorum. Bu beni kahrediyor.”
BENİ ÖLDÜRSELER DAHA İYİYDİ!
“Otizmli bir çocuğun babasından mektup almıştım. Şöyle diyordu; “Ben evladıma çok güzel bakıyordum. Cezaevine girdiğimde yüzde 26 engel oranı vardı. 1,5 yılda yüzde 90’a çıkmış. Çocuğum cezaevine geliyor, bomboş gözlerle bana bakıyor. Beni öldürselerdi daha iyiydi!” Ben bana gelen mektupları gözyaşları içinde okuyorum. Herkesin psikolojisi bozulmuş. Meclis’te odama geldi 4,5 yaşındaki çocuk. halüsinasyon görüyor. Olmayan şeyler görüyor çocuk. Başka bir çocuk geldi. İlk resmi cezaevi. Çocuk sürekli cezai resmi çiziyor. Bunlar bile geliyor bize. Binlerce vaka görüyorum böyle.”
DEPODA VAR AMA SULAR KESİLİYOR!
“Cezaevleri tıka basa dolu. 10 kişilik yerde 30 kişi kalıyorlar. Tuvaletlerin önünde yatanlar var. Yazın bilerek suların kesildiğini biliyorum. Bir ceza infaz koruma memura bana dedi ki; “Ömer bey, vicdanım sızlıyor. Vallahi depolarda su var ama cezaevi müdürü bize suları kesin diyor.” Ve bu olayın yaşandığı yer yazın çok sıcak olan bir yer. Sular da yazın kesiliyor. Buna benzer çok şikayet ve ihbar aldık. A’dan Z’ye bir çok alanda vahim hatalar yaşanıyor.
KANSER HASTASI 5 AYDIR AMELİYAT EDİLMİYOR!
“Malatya Cezaevi’nde kalan Medeni Arifoğlu kanser hastası. 5 aydır ameliyat olamıyor! Kanser 5 ayda bütün vücudu sarmış. Bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz? O denli adaletsiz bir yargı sistemi kurdunuz ki, insanları patır patır cezaevlerine doldurdunuz. İnsanların psikolojisi, beden sağlığı, ruh sağlığı bozuldu. Hamilelik döneminde kadın tutuklanamaz diyor kanun. Ancak bu bile uygulanmıyor. Aile birliği ve bütünlüğü bozuldu.”