Muhammed Abdulhafız Hüseyin adlı gencin Türkiye tarafından Mısır’a iade edildikten sonra mahkemeye çıkarıldığı, savcı soru sormadan suçlamaların tümünü kabul ettiği öğrenildi. Hüseyin’in gördüğü işkencelerden akli dengesini kaybettiği de öne sürüldü.
Türkiye’nin iade ettiği ve Mısır’da mahkemeye çıkarılan Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in savcı soru sormadan suçlamaların tümünü kabul ettiği öğrenildi. Hüseyin’in gördüğü işkencelerden akli dengesini kaybettiği de öne sürülen iddialar arasında.Zeynep Karataş’ın sosyal medya hesabından duyurduğuna göre, Mısır’da hakkında idam kararı olduğu için Türkiye’ye sığınmak isteyen ancak 17 Ocak’ta Somali’den geldiği İstanbul Atatürk Havaalanı’nda ters kelepçelenerek Mısır’a iade edilen Muhammed Abdulhafız Hüseyin, geçtiğimiz gün Mısır’da yargıçların karşısına çıkarıldı.
Duruşmayı izleyen arkadaşlarının aktardığı bilgiye göre, akli dengesini kaybettiği ve gözlerinin iyi görmediği anlaşılan Mauhammed Abdulhafız Hüseyin’in, savcı karşısında henüz hiç bir soru sorulmadan tüm suçlamaları kabul ettiği aktarıldı.
NE OLDU: İADE SONRASI TEPKİLER DİNMEDİ
Türkiye’nin, Mısır’da idamla yargılanan İhvanı Müslimin (Müslüman Kardeşler) üyesi olduğu öne sürülen Muhammed Abdulhafız Ahmed Hüseyin’i Sisi yönetimine iade etmesi ile ilgili skandalların arkası kesilmiyor.Avukat Kartal Kaya, Mısır’a teslim edilen Hüseyin’in fotoğrafını çektiği gerekçesiyle Muhammet Emin Çelik adlı temizlik işçisinin tutuklandığını duyurdu.“Suçlama: Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik…” diyen Avukat Kaya, “Soru: Fotoyu çektiği doğru olsa bile bu mu tahrik olur, tutuklamanın kendisi mi?” ifadelerini kullandı.
İslamcı kesimde de olayın tartışmaları sürerken gazeteci Adem Özköse, “Mısır’a gönderilen Huseyin’in fotosunu çektiği iddia edilen temizlik işçisi halkı kin ve nefrete teşvik ettiği iddiasıyla tutuklanmış. Bu nedir, nasıl bir rezalettir Allah aşkına?” paylaşımı yaptı.
Özköse, şunları söyledi:
“Neredesiniz ey siyasiler? Neredesiniz ey hukukçular? Neredesiniz ey STK temsilcileri? Neredesiniz ey vicdan sahipleri? idama giden Hüseyin’e sahip çıkamadık, en azından Hüseyin’in fotoğrafını çektiği iddiasıyla tutuklanan temizlik işçisine sahip çıkalım.Bir mazlumun çığlığını duyurmak adına binlerce kişi bu fotoğrafı paylaştı. Şimdi hepimizi tutuklayacak mısınız? Eğer bir mazlumun çığlığını duyurmak suçsa ben de seve seve bu suçu işliyorum. @abdulhamitgul abi! Neler oluyor Allah aşkına?”
AKP’Lİ YASİN AKTAY DOĞRULAMIŞTI
AKP Genel Başkan Danışmanı ve, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Yasin Aktay da, Yeni Şafak’taki köşesinde, “Peki hakkında idam hükmü bulunan Muhammed Abdülhafiz nasıl Kahire uçağına bindirilip ülkesine gönderilmiş?” diye sorduktan sonra edindiği bilgileri paylaştı.Aktay, “Sanki Sisi yönetimi talep etmiş ve Türkiye hakkında idam cezası bulunan bir şahsı alelacele derdest edip göndermiş” diyerek “Ama tuhaf olan bir durum var tabii” ifadeleriyle aklına takılanları yazdı. Aktay, “Bu şahıs Türkiye’ye geleli daha 24 saat olmamışken, Mısır yönetimi bu şahsı hangi ara, hangi mahkeme kararına dayanarak ve hangi iletişim dili ve kanalıyla istemiş de, Türkiye hangi ara bunun değerlendirmesini yapıp “alın suçluyu istediğinizi yapın” demiş?” dedi.
TÜRKİYE GİBİ MISIR’IN DA INTERPOL’DE HÜKMÜ YOKMUŞ
Aktay, yazısında Türkiye gibi Mısır’ın da Interpol’e verdiği kırmızı bültenlerin hükmünün olmadığını söyleyerek şöyle dedi:”Üstelik darbeci Mısır yönetimin Interpol imkanını bazı siyasi muhaliflere adi suçlar isnat ederek onları siyasi gerekçelerle değil adi katalog suçu gerekçeleriyle arama listelerine koymak suretiyle kötüye kullanıyor olduğu da artık biliniyor. O yüzden Mısır’ın Interpol’e verdiği kırmızı bültenlerin de artık bir hükmü yok.”
TOPU GÖÇ İDARESİNE VE POLİSLERE ATTI
AKP’li Aktay, topu Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne atarak yetkililerinden edindiği bilgileri paylaştı:Şahıs 16 Ocak tarihinde Mogadişu’dan Kahire’ye gitmek üzere transit yolcu olarak Türkiye’ye gelmiş ama Kahire uçağına gitmek yerine saat 07.19’da pasaport noktasına giderek Türkiye’ye giriş yapmak istemiş. İstemiş ama elinde geçerli bir vize yok. Elindeki e-vize ise yaş sınırları yanlış beyan edilmiş olduğu için alınabilmiş, sahte veya geçersiz sayılan bir vize. Giriş yapamayacağı kendisine söylendikten sonra bu tür durumlarda yapılan rutin uygulama geldiği uçakla veya transit hedef noktası olan Kahire’ye gönderilmesidir.
Göç İdaresi yetkililerinin verdiği bilgiye göre şahıs bu esnada hiçbir şekilde Uluslararası Koruma Talebinde bulunmamış. Böyle bir talebi olmayınca “kabul edilemez yolcu” statüsü ile ya geldiği noktaya veya Kahire’ye gönderilmek üzere yönlendirilmiş. Böyle bir talep olması halinde kesinlikle geri gönderme işlemi talep sonuçlanana kadar durdurulur.
ULUSLARARASI KORUMA TALEBİNDE BULUNMAMIŞ!
Abdülhafiz’in, hakkında hüküm bulunduğu halde neden Uluslararası Koruma Talebinde bulunmadığı tabii ki sorulması gereken bir sorudur.Havaalanı yetkililerinin bu şahıs böyle bir beyanda bulunmadığı sürece özel durumunu bilmelerine elbette imkan yok. Ancak şahsın gösterdiği mukavemeti doğru yorumlayamamak gibi bir kusur atfedilebilir mi?
‘DİL SORUNUNDAN DOLAYI ANLATAMAMIŞ’
Abdülhafiz, durumunu anlatmak istemiş de dil sorunundan dolayı mı anlatamamış?
Her halükarda uçağa kelepçelenerek bindirilip zorla mı gönderilmesi gerekiyordu?
Bütün bu sorular aydınlatılması gereken sorular. Her zaman zor durumdaki göçmenlerle ilgili son derece insani ve yardım edici yaklaşımına şahit olduğum Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yetkilileri, olayın İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’yu da çok üzmüş olduğunu ve bunun için talimatıyla açılmış soruşturmayı yakından takip ettiği bilgisini verdi.
NEDEN TERS KELEPÇE?
İnsani siyasetiyle bütün dünyada haklı bir şekilde temayüz etmiş olan Türkiye’nin hak etmediği bu tür görüntüler umarım bir daha yaşanmaz.”
Öte yandan Yasin Aktay, İhvan mensubu olduğunu ve Mısır’da hakkında idam kararı olduğunu belirten Hüseyin’in neden geldiği ülkeye değil de Kahire’ye gönderildiği ve ters kelepçe ile uçağa bindirildiğine açıklık getirmedi.
Muhammed Abdulhafiz Hüseyin, 18 Ocak’ta Mısır’a gönderilerek darbe ile iktidara gelen Sisi yönetimine teslim edilmişti.
İADE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE AYKIRI
Hakkında idam kararı olan Muhammed Abdulhafız Hüseyin, ‘istenen suçlular’ arasında olduğu gerekçesiyle Türkiye tarafından Mısır’a iade edildi. Karar gazetesinin haberine göre, 2005 yılında yapılan Türk Ceza Kanunu’nu yazan hukukçular arasında yer alan Prof. Dr. Adem Sözüer de iadenin Türkiye’nin imzaladığı anlaşmalara aykırı olduğunu söyledi.
8 POLİS GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
İstanbul Valiliği ise dün akşam saatlerinde, Mısır uyruklu Hüseyin’in ülkesine gönderilmesine ilişkin, işlemin incelenmesi ve soruşturulması için komisyon oluşturulduğunu ve 8 polis memurunun da görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Açıklamada, görevden uzaklaştırılan polislerin Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü Pasaport Kontrol Büro Amirliği’nde görevli olduğu belirtildi.
‘BU İADE, TARAF OLDUĞUMUZ ULUSLARARASI ANLAŞMALARA AYKIRI’
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Adem Sözüer iadenin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara aykırı olduğunu söyledi. Sözüer “Darbeye direnenin katledildiği, rejimi karşıtına ölüm cezasının verildiği, işkence ve kötü muamelenin yapıldığı bir ülkeye kişi iade edilemez! Bu iade hukukumuza ve tarafı olduğumuz uluslararası antlaşmalara aykırıdır. İade reddedilmeli, koşulu varsa kişi Türkiye’de yargılanmalıydı” dedi.
‘VAHİM BİR HUKUKSUZLUK’
Konuyla ilgili açıklama yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, iadeyi, “Bürokratik vurdumduymazlığın sebep olduğu yeni ve son derece vahim bir hukuksuzluk” olarak yorumladı. Kaya şöyle konuştu:
‘DİKTATÖRLÜĞE KAN TAŞIMAKTAN BAŞKA BİR ANLAM TAŞIMAZ’
“Mısır, Sisi darbesinden bu yana binlerce insanın sokakta, gözaltında, cezaevinde katledildiği, on binlerce insanın insanlık dışı koşullarda zindanlara tıkıldığı, işkence ve kötü muamelenin sistematik biçimde icra edildiği bir ülke. Başta İhvan hareketi olmak üzere, darbeci diktatörlüğe karşı çıkan, itiraz eden herkesin terörist yaftasıyla ezilmeye, imha edilmeye çalışıldığı biliniyor. Sicili böylesine kirli, karanlık bir cunta yönetiminin hazırladığı ‘suçlu listesi’ni esas alarak işlem yapmanın ise kan dökücü diktatörlüğe taze kan sunmaktan başka bir anlam taşımayacağının görülmemesi imkansızdır.”
‘SORUMLULARDAN MUTLAKA HESAP SORULMALIDIR’
Kaya, başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere, yetkililerin konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini belirterek “İnsanlık dışı muamelenin sorumlularından mutlaka hesap sorulmalı” ifadelerini kullandı.