Ayasofya’yı ibadete açmayan Erdoğan katıldığı canlı yayında, tartışmaya açtı: Seçimden sonra Ayasofya’ya giriş ücretsiz olabilir. “Ayasofya’yı müze olarak değil, cami olarak ziyarete açabiliriz.”
AKP’nin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı canlı yayında,”Seçimden sonra Ayasofya’ya giriş ücretsiz olabilir. “Ayasofya’yı müze olarak değil, cami olarak ziyarete açabiliriz.” dedi:“(Ayasofya’nın ücretsiz olması) O anormal bir teklif değil, olabilir niye olmasın. Rahatlıkla olabilir. Hatta üzerinde bunun öyle dururuz ki, ‘müze’ ifadesi ile değil, ‘Ayasofya Cami’ olarak koyarız. Nasıl Sultanahmet Cami’ne turistler geliyorlar, ödeme yapmıyorlar, Süleymaniye aynı şekilde, Fatih Cami’nde aynı şekilde. Aynı şeyi Ayasofya’da da yapılabilir. Müze statüsünden çıkar. Zaten biliyorsunuz daha sonradan böyle bir statü buraya verildi. Bu da CHP zihniyetinin adımıdır, bu CHP zihniyetinin attığı bu adımı değiştiririz.”
‘KÜRT DEĞİL…’
Erdoğan, TGRT Haber-Beyaz TV’nin ortak yayınında “Cumhurbaşkanı ile Seçim Özel” programında, HDP’li Sezai Temelli için, “Bu adam Kürt de değil biliyor musunuz? Kürt vatandaşımın üzerinden siyasi sermaye peşinde. ‘Mansur Yavaş eğer Ankara’da seçim kazanacaksa bizimle kazanacak’ diyor. Benim Kürt vatandaşlarıma da saygısızlık yapıyor. Bunların ifadeleri bunlar için bir saygısızlıktır.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
‘İZMİR’DE CHP’NİN PKK İLE İLİŞKİLİ 27 ADAYI VAR’
“İzmir’in sadece 14 ilçesindeki CHP listelerinde terör örgütü PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiğini biliyorum. Bunların 19’u direkt dağ kadrolarıyla bağlantılı. Bundan daha güzeli olur mu ispat için? Sadece bu örnek bile CHP ile PKK arasındaki ittifakı göstermesi açısından çok çarpıcıdır.
Bugün medyada biliyorsunuz CHP-HDP-İP-Saadet Partisi ile ilişkisini resmeden kayıtlar ortaya kondu. Olay ortada. Seçim stratejilerini birlikte belirliyorlar.”
‘HİÇBİR YERİNİN MİLLİ OLMASI MÜMKÜN DEĞİL’
(Kılıçdaroğlu’nun ‘ülkücüyüm’ demesi) Bay Kemal her şeyi söyler. Çok takla atar. Onun akşam yatarken, sabah kalkarken söylediği yalanları takip etmekte zorlanıyoruz. Hiçbir yerinin milli olması mümkün değil. Vatansever olması da mümkün değil. Bununki ‘omurgasız’ siyasettir. İstedikleri yere eğilirler. Siyasette her yeri acemi. Hayatı siyasetle geçmedi. 40 yıldır siyasetin içinden geldiysek birçok şeyi halkımızla yoğurarak geldik. 15 Temmuz’da tankların arasından kaçarak sen belediyene gittin kahveni yudumladın. Tankların önünde niye durmadın?
Ülkücüleri dar ağacına asanlarla yan yana kendisi. Sadece işaret yapmakla ülkücü olunmaz.”
MANSUR YAVAŞ’IN ADAYLIĞI
CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mansur Yavaş’ın “10 puan fark attım.” sözlerini değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Bu arkadaş böyle birisi. Bu arkadaş, bir defa belediye başkanlığını Ankara gibi büyükşehirde yapacak kapasitede birisi değil. Belediye başkanlığı yapmış. Nerede? Beypazarı’nda. Beypazarı nere Ankara Büyükşehir nere. Burada bir ufuk gerekiyor. Burada böyle bir ufuk yok. İki seçimi kaybetmiş. Şimdi bunu tekrar CHP öne sürmüş.
Şu anda yasal olarak duruma bakıldığı zaman seçimden sonra zaten yargı kararı da belli olduğuna göre gereken kararı… Bu kovalanacaktır. Bu şekilde devam etmez. Nitekim şu anda bu senetle ilgili adı geçen şahıs, ‘Benim böyle bir şeyle yakından uzaktan alakam yok.’ diyor. Günlerdir televizyonlarda her yerde… Üstelik bir de bu adam, Yavaş, vergi noktasında da vergi kaçakçısı. Bir de bu var. Şu anda Maliye Bakanlığı kayıtlarında bu durum da geçiyor. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Böyle bir insanın Ankara gibi bir yere belediye başkan adayı olması hazmedilemez. Düşünün ‘Bizim sözümüz senet.’ Böyle demekle bu işi savuşturamazsınız. Böyle siyaset de yapılmaz. Bir defa sözünün eri olacaksın. ‘Sözümüz senet.’ diyeceksin ama senedi sahte çıkan adamı da aday yapacaksın. Bu nasıl iş? Böyle bir şey olabilir mi? Şu anda bunun hesabını Bay Kemal veremez. Bay Kemal zaten akşam yalan sabah yalan. Hayatı bu. Şahsım ve ailemle alakalı Mann Adası hikayesi var. Şimdi yargı bununla ilgili kararını verdi. 2,5 milyona mahkum etti. Bu 2,5 milyona mahkum olan bu zattan üst mahkemeden de onayı aldıktan sonra, 2,5 milyonu tahsil edeceğiz. Bay Kemal bakıyor ki ‘Nasılsa benim cebimden çıkmıyor.’ Milletvekilleri bir yardım sandığı kurmuşlar. Oraya beşer bin lira ödüyor hepsi. Ondan sonra bu parayı orası ödeyecek. Biz de o parayı tahsil ettiğimizde adres belli. İnşallah biz de o parayı Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağız. CHP kendine yaraşır bir Ankara adayı bulmuş. Kendilerine hayırlı olsun.”
‘KAMUOYU ARAŞTIRMALARI SİPARİŞ ÜZERİNE YAPILIYOR’
“En son yaptırdınız bir anket var mı? Bir de kampanya sürecinde en çok ‘Anketlere güvenmiyorum.’ cümleniz konuşuldu.” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Anket çalışmalarını yaptırmıyoruz, dersek bu doğru olmaz. Anket çalışmalarını yaptırıyoruz. Takip de ediyoruz. Vatandaşımızın nabzını anketlerden çok daha meydanlarda tutuyorum. Halkımın sofralarına oturuyorum. Bunun yanında onlarla beraber ayakta karşılıklı elektrik alıp verme çok daha farklı… Onlarla çay içiyorum, sohbet ediyorum. ‘Nasıl gidiyor?’ diye sorduğumda aldığım cevaplar var. Bu cevaplarla beraber o ilin nabzını koklayabiliyorsunuz. Artık bazı kamuoyu araştırmaları maalesef sipariş üzerine yapılıyor. Şimdi değişik değişik anket çalışmaları çıktı. Sosyal medya üzerinden yapılanlar var. Telefonla yapılanlar var. Yüz yüze yapılan anketler var. Bunlara baktığınızda çok büyük çelişkiler görüyorsunuz. Oranların çok çok farklı olduğunu görüyorsunuz. Onlara takılıp kalırsanız seçim kampanyası yürütemezsiniz. Bu noktada eski seçim kampanyaların havası yok. Onun için en ideali meydanların dilidir. Meydanlara gittiğiniz de bu insanlar mecbur mu? Neden gelsin meydana? On binler geliyorsa meydanlara burada bir şey var. Ya size güveniyor, inanıyorlar, bunun için oraya geliyorlar. Ama şikayetleri de vardır, sıkıldığı yerler de vardır. Bu meydana 1 milyon 600 bin insan geliyorsa Cumhur İttifakı’nın liderlerini takdir ediyor. Seviyor. Buraya da geliyor. Biz de diyelim arkadaşlarımızla ekibimizle adaylarımızı belirlerken yüzde 100 isabet etmemiş de olabiliriz. Ben şimdi partimin genel başkanı olarak Sayın Bahçeli de partisinin genel başkanı olarak adaylarımızı belirlemede bugüne kadar yapılan yanlışlar zaten ortada, onları zaten bir kenara koymuşuz. Ama bundan sonraki süreçte de oralardan esinlenerek bu yanlışları minimize ederek çok daha vasıflı, kaliteli, bu işi götürebilecek arkadaşlarımızı artık adayımız olarak gösterdik ve bu seçime giriyoruz.”
F-35 VE S-400
F-35 için 1 milyar 200 milyon dolar verdik. Bu konuda bir sıkıntı söz konusu değil ki… Ülkemizin savunma sistemi noktasında adımlarımızı neden atmayalım? S-400’le ilgili de geri adım söz konusu değil. Ayrıca ABD’ye ‘Patriot’lar için şartları hazırlayın’ dedik.
‘GÖZLERİNİN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ’
Dövizle oynayanların gözlerinin yaşına bakmayacağız. BDDK ve SPK’nın müdahalerini gerçekleştirdi. Dövizde manipülatif dayatmalar var ve bunların arkalarında bazı bankalar var. Seçim sonrası bunların üzerine sert bir şekilde gideceğiz. BDDK’nın attığı adım bunun bir örneğidir. Uluslararası düzeyde de bunlara darbeyi indireceğiz. Dövizle oynayanların üzerine gideceğiz.
İşsizlik şuan mevsimsel. İşsizliği aşabilecek güç ve kabiliyetteyiz. Yatırımları teşviğe devam edeceğiz. TOBB’dan hamle bekliyorum. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nu tehdit edenlerden de hesap soracağız.
YENİKAPI’DA 1990’LARA DÖNÜŞ: ÇİLLER, AĞAR MEYDANDA
Erdoğan, Yenikapı’da düzenlenen Cumhur İttifakı Büyük İstanbul mitinginde konuştu. Erdoğan mitinge, eşi Emine Erdoğan’la birlikte katıldı. Mitingde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, eski Başbakanlardan Tansu Çiller, eski bakanlardan Mehmet Ağar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan adayı Mevlüt Uysal’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim yer aldı.