15 Temmuz’un yıldönümünde dava klasörlerinde unutturulmaya çalışılan Yurtta Sulh Konseyi ile ilgili çarpıcı belgeler gün yüzüne çıktı. Genelkurmay bilgisayarlarında çıkan ve bilirkişi incelemesi yapılmış ‘gizli’ ibareli word belgelerinde darbenin ilk saatlerinde askeri birliklere ve bakanlıklara yollanmak üzere hazırlanan mesajlarda Hulusi Akar’ın da imzası bulunuyor.
15 Temmuz akşamı 22:15’te birliklere ve bakanlıklara yollanan ilk mesaj olan sıkıyönetim direktifinin imza kısmında (İmzalıdır) (Yurtta Sulh Konseyi Başkanı) ibaresi yer alıyor. Mesajın ekinde yer alan yeni görevlendirmelerde Genelkurmay başkanlığında ve kuvvet komutanlıklarında bir değişiklik yapılmıyor. Hulusi Akar‘n genelkurmay başkanlığı görevine devam ettiği bildiriliyor.
Nordic Monitor’de Abdullah Bozkurt imzasıyla yer alan haberde, kritik bir ayrıntıya daha dikkat çekiliyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’n darbecilerin elinde rehin ve dış dünya ile temasının kesik olduğu iddia edilen saatlerde, darbecilerin harekatın emir-komuta içerisinde yapıldığı tartışmalarına son verecek ve bütün orduyu harekete geçirecek bir şekilde Hulusi Akar imzalı mesajı neden birliklere yollamadıkları belirsizliğini koruyor.
SIKIYÖNETİM DİREKTİFİ-1
SIKIYÖNETİM DİREKTİFİ-2
TSK teamüllerinde atamaları tebliğ eden mesajlarda mesajı kaleme alan subayın rütbesi tebliğ yapılanların astı olmuyor. Darbecilerin bütün subayların bildiği bu basit hatayı nasıl yaptıkları üç yıl geçmiş olmasına rağmen açıklığa kavuşmadı. Tebliği alan komutanlıkların mesajı teyit etmek için aradıkları Genelkurmay’da kimsenin telefonlara cevap vermediği de dava tutanaklarında yer almıştı.
İMZA: HULUSİ AKAR
15 Temmuz gecesi darbe başladıktan sonra yollanmak üzere hazırlanan diğer direktif ve emirlerde Hulusi Akar’ın imzası açıkça görülüyor. Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak için 2017 yılında iktidara yakın gazetelerde darbeciler Akar’ı ikna edemeyince imzaları değiştirdiler türü haberler çıkmıştı.
HULUSİ AKAR İMZALI YURTTA SULH KONSEYİ DİREKTİFİ
Kimlerden oluştuğu bilinmeyen Yurtta Sulh Konseyi’ne üye oldukları iddiası ile 20 kişi yargılanmış ancak Yurtta Sulh Konseyi belgelerinde adı geçen Hulusi Akar ile ilgili bir soruşturma yapılmamıştı.
İDDİANAMELERDE GİZLENEN BELGE
Yine cevap bekleyen bir diğer soru da bu kadar önemli belgelerden Yurtta Sulh Konseyi ve Çatı davaları iddianamelerinde hiç bahsedilmemiş olması. Ek klasörlerde binlerce belge arasında yer alan bu tarihi belgenin Akar’ı korumak maksadıyla kamuoyundan gizlendiği tahmin ediliyor.
Uzmanlar, askeri yazışmaların içerik ve şekil şartlarının TSK için olmazsa olmaz kurallar içerdiği ve harp okullarında bunun ders olarak okutulduğunu dile getiriyor. Genelkurmay’da başkanının bilgisi ve haberi olmadan bir mesaja imzasının eklenmesinin mümkün olmadığını eğer darbeciler bunu izinsiz yapsalardı birliklere yollanan ilk mesajı Akar imzalı geçeceklerinin altı çiziliyor. Uzmanların tahmini darbe bildirisinin altına Yurtta Sulh Konseyi Başkanı ibaresinin kullanılmasının önceden ortaklaşa planlandığı yönünde.
Nordic Monitor’un haberinde ayrıca Hulusi Akar ile MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın darbeden bir gün önce Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda gece geç saate kadar süren baş başa konuşmalarına yer veriliyor. Darbe günü Genelkurmay’a gelen Hakan Fidan’ın darbecilerin ilk hedefi olduğu ve kaçırılacağı iddiasına rağmen nasıl rahatlıkla Genelkurmay’dan ayrıldığı bilgisine de yer veriliyor.
Kaynak: Nordic Monitor
‘Gizli’ ibareli word belgesi, Genelkurmay bilgisayarlarında bulundu. 15 Temmuz davaları kapsamında görülen davalarda da belgenin bilirkişi incelemesi yapıldı.
Buna göre, darbenin ilk saatlerinde askeri birliklere ve bakanlıklara yollanmak üzere hazırlanan mesajlarda Hulusi Akar’ın da imzası var.15 Temmuz akşamı 22.15’te birliklere ve bakanlıklara yollanan ilk mesaj ‘sıkıyönetim direktifi’ydi. Direktifin imza kısmında “İmzalıdır”, “Yurtta Sulh Konseyi Başkanı” ibaresi bulunuyor.
Mesajın ekinde yer alan yeni görevlendirmelerde ise Hulusi Akar’ın Genelkurmay Başkanlığı görevine devam ettiği belirtilirken Karargah ve Kuvvet Komutanlıklarına dair değişiklik yer almıyor.Buna karşın, Akar’ın darbecilerin elinde rehin tutulduğu iddia edilen saatlerde darbeciler, bütün orduyu harekete geçirecek Hulusi Akar imzalı belgeyi birliklere göndermiyor.
Harekatın emir-komuta içerisinde yapıldığı tartışmalarına son verecek bu hamlenin neden yapılmadığı ise geride kalan 3 yılda hala belirsizliğini koruyor.15 Temmuz gecesi darbe başladıktan sonra yollanmak üzere hazırlanan diğer direktif ve emirlerde de Hulusi Akar’ın imzası açıkça görülüyor.
Yurtta Sulh Konseyi ve Çatı davalarının ek klasörlerde yer alan bu belgeye ilişkin iddianamede hiçbir bilgiye yer verilmemesi dikkat çekiyor.Kimlerden oluştuğu bilinmeyen Yurtta Sulh Konseyi’ne üye oldukları iddiası ile 20 kişi yargılandı. Ancak Yurtta Sulh Konseyi belgelerinde adı geçen ve şu anda Savunma Bakanı olan Hulusi Akar ile ilgili hiçbir soruşturma yapılmadı.