• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Manşet

Yusuflara Selam Olsun

Ekim 27, 2019
in Manşet, YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

68 kişinin kaldığı koğuşta aşırı sıcaktan kalp krizi geçiren tutuklu öldü

Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü

Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında

Dün gece rüyamda Koca Yusuf’u gördüm.
Apaydın, güzel bir rüya idi.
“Beni tanıyor musun” dedi.
“Tanıyorum” dedim.
“Sen Koca Yusuf’sun”
Gördüğüm er meydanlarının Koca Yusuf’u değildi.
Nur meydanlarının Koca Yusuf’uydu.
Yusuflar güzeldir.
Yusufların rüyası da hülyası da güzeldir.
Er geç çıkar onların rüyası ve bir gün muratlarına kavuşurlar.
Er meydanlarının Koca Yusuf’u da öyle değil miydi?
Daha çocukluğunda başlamıştı tosunlarla güreşmeye.
Bütün hayali bir gün Kırkpınar’da başa güreşmekti.
26 yıl Kırkpınar’ın başpehlivanlığını kimselere kaptırmayan ünlü Kel Aliço 27’inci yılda da başpehlivanlığı rakipsiz alacağını umarak gelmişti Kırkpınar’a.
Gelmişti ama ben, “başa güreşeceğim” diyen Deliormanlı Yusuf isminde körpe bir çocukla karşılaşmıştı.
Herkes Kel Aliço’nun bu “tüysüz kızan”ı karşısına çıktığına pişman edeceğini umuyordu. Ancak Deliormanlı Yusuf, öylesine yaman bir güreş çıkarıyordu ki; buna Kel Aliço da şaşırmış ve güreş âlemindeki meşhur gaddarlığını dahi ortaya koymaktan çekinmemişti.
Ancak saatler uzayıp gittiği halde Aliço tüysüz kızanı yenemiyordu. Üstelik ilerlemiş bir yaşta bulunan ünlü pehlivanda yorgunluk alametleri baş göstermeye başlamış ve durumu tehlikeye düşmüştü. 26 yılın başpehlivanı Aliço’nun böyle bir pehlivana yenilerek güreş dünyasındaki tahtını kaybetmesine kimsenin içi razı gelmiyordu. Havanın kararmasını fırsat bilenler güreşi yarıda bıraktırmak istediğinde Aliço’nun gür sesi er meydanını kapladı:
”A be burası Kırkpınar’dır… Er meydanıdır. Buncağaz, burada yenişene kadar güreş tutulur. Zift fıçıları, çıralar ne güne duruyor? Tutuşturun oncağazları… Pişmiş güreş bırakılır mı hiç? Bu kızancağıza yenilmek kaderimde varsa bırakın yensin beni…  Aliço’yu yenmek talihini bir daha bu Yusufcağız nerede bulacak?”
Aliço’nun bu sözleri Yusuf’u öylesine duygulandırır ki, gözyaşlarını tutamaz ve büyük ustanın eline sarılıp öptükten sonra titrek bir sesle ona adetâ yalvarır;
“Ustaların ustası, pehlivanların pehlivanı, koçyiğit ağam benim! Gel bırakalım şu güreşi. Sözlerinle yendin sen beni. Elimde ayağımda derman komadın. Bu söylediklerinden sonra ben seni tutamam gayri. İstersen sen tut beni, vur sırtımı yere…”
Aliço’da meydanı çevreleyen kalabalığı teşkil edenler gibi çok duygulanmıştır. Nerede ise ağlayacaktır. Deliormanlı Yusuf’un alnına sıcak bir bûse kondurur ve Kırkpınar’ı titreten şu tarihi sözler dökülür dudaklarından:
“Bu meydan bundan sonra senindir artık. Senin gibi bir pehlivan ortaya çıktıktan sonra gözüm arkada kalmadan ayrılacağım buralardan. Ödül de, başpehlivanlık da senindir. İkisine de  güle güle sahip ol. İkisi de sana helal olsun oğul” 
Asıl pehlivan rakibini değil nefsini yenendir.
İşte dün gece rüyamda gördüğüm nefsini yenmeyi başaran kahramanlardan olan bir başka Koca Yusuf’tu.
Onu ilkin üniversite yıllarımda İzmir’de tanımıştım. Yeni Asya Gazetesi’nin İzmir temsilciliğini yapıyordu. Uzun boylu iri yapılı olmasından dolayı Koca Yusuf diyorlardı.
Sadece bedeni değil yüreği de kocamandı.
Fethullah Gülen Hocaefendi, İzmir’e geldiği yıllarda onu bir gölge gibi takip ederek hizmetlerin Ege’de kök salmasında büyük katkıları olmuştu.
Hocaefendi ile Ege’nin şehirlerini, kasabalarını kahvelerini dolaşırdı.
O dönemde camiye gelen insanların kalıplaşmış bir kitle olduğunu gören Hocaefendi, yanında bulunan dostlarına, bu kitlenin haricinde özellikle gençlere ulaşıp dinimizi anlatmanın öneminden bahseder.
Çünkü o yıllarda gençler ve yetişkinler genelde kahvelerde toplanır, bu ortamlarda vakit geçirirlerdi. Hocaefendi, “Madem diğerleri camiye gelmiyorlar; o zaman biz onların yanına gidelim.” düşüncesiyle ilk kahve sohbetini İzmir’in Mersinli ilçesinden başlatır. Bu esnada yanında Muharrem Kalyoncu ve rahmetli Yusuf Öztanzan (Koca Yusuf) vardır.
Mersinli’de ilk kahve sohbetinin yapıldığı kahveyi bin bir güçlükle ayarlarlar.
Burası gençlerin, talebelerin ve aynı zamanda yetişkinlerin yoğun olduğu bir yerdir. Koca Yusuf ve arkadaşı Muharrem Kalyoncu, Hocaefendi’yi takdim etmek isterlerse de Hocaefendi kabul etmez ‘bırakın her şey fıtri olsun’ der.
Hocaefendi oturduğu sandalyeden usulca kalkar ve konuşmaya başlar.
Bu ilk kahve sohbetinde Hocaefendi konuşmasına şu cümlelerle başlar:
”Aslında bu işin buralarda olamayacağını biliyorum fakat sizlerin camiye gelmeyişiniz bizi buraya getirdi. Siz çeşitli nedenlerle camiden ve cemaatten koparıldınız, ürkütüldünüz. Bu nedenle hakikatleri size camide anlatamıyoruz. Anlatamadığımız içindir ki biz buraya geldik.”
 
Böyle bir şeye hazırlıklı olmayan kahve cemaati, ilk dakikalarda homurdanmaya başlar. İşte tam o dakikalardaki öfkeli bakışlar Koca Yusuf’un bağrında erir.
Kahve sohbetlerinin hemen hepsinde buna benzer olaylar yaşanırsa da Koca Yusuf’un heybetli bakışları sayesinde kazasız belasız atlatılır.
İzmir’in ve aynı zamanda hizmet hareketinin ilk ışık evi Tepecik semtindeki mütevazı bir evdir.
Bir gece Hocaefendi ve Koca Yusuf’la birlikte birkaç kişi sabaha kadar İşaretü’l İ’caz’ı okurlar.
O gece Tepecikteki o mütevazı evde yaşananları Koca Yusuf anlatıyor:
 “Biz başladık okumaya… Herkes sıra ile birkaç sayfa okuyup yanındaki arkadaşına veriyordu. Bir müddet sonra benim uykum geldi. Duvara dayanmıştım, kendimden geçmişim. Sabah namazı için abdest aldım geldim, ama bazı arkadaşlar üzerlerindeki battaniyeleri atıp sünnete durunca şaşırdım. Sonra, ne oldu diye sordum. Bana dediler ki: ‘Sen uyuduktan sonra biz devam ettik. Sıra Hocaefendi’ye gelince, o okumaya başladı. Tam; ‘Ey Habîb-i Şefik ve ey Şefik-i Habîb! Ey Saîd-i Mecid ve Mecid-i Saîd! İlâhî; rahmetin en lâtîfi, en zarîfi, en lezizi olan muhabbet ve şefkatine bakınız. O muhabbet ve şefkati, ebedî; ayrılık ve sonsuz hicranla karşıladığınız takdirde; vicdan, hayal ve ruh ne hâle gireceklerdir. O muhabbet ve o şefkat en büyük, en tatlı bir nimet iken, en büyük bir musibete, bir belâya döner. Acaba göz önünde açıkça görünen İlâhî; rahmet, ebedî; ayrılığın muhabbet ve şefkat aleyhine hücum etmesine müsaade eder mi? Vallahi hayır!.. ‘ ifadelerine gelince, duvar lerzeye gelip inledi. Biz önce yoldan geçen bir araba sesidir dedik. Hocaefendi, her tekrar edişinde inilti geliyordu. Biz dört defa duyduk. Sonra herkes bir tarafa çekildi. Üstümüze birer battaniye aldık, ama uyumak ne mümkün!.. Onun için yatsı abdestiyle sabah namazı kılmış olduk!”
 
Yıllar sonra Koca Yusuf’u İstanbul’daki FEM Dershanesinin üzerindeki Beşinci Kat’ta gördüm. Hocaefendi’yi ziyarete gelmişti.
Yaşlanmıştı.
“Hocaefendi sizi hep anıyor, ‘kahve sohbetlerinde Koca Yusuf olunca sanki arkamda bir dağ var gibi hissederdim” diyor.
“O dağ artık erozyona uğradı” dedi.
Dün gece o dağı gördüm rüyamda.
İzmir yıllarındaki gibi genç ve güzeldi.
“Beni tanıyor musun?” dedi.
“Sen Koca Yusuf’sun!” dedim.
O kadar tatlı gülümsedi ki, cennet bahçesinin gülleri gibi.
Yusuflara selam olsun!
haruntokak@gmail.com
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

140 ülkede, 140 fark: Yediğiniz her lokmanın Dünya’ya bir etkisi var

SONRAKİ HABER

Türkiye’de 263 bin kişi ad ya da soyadını değiştirdi: Listenin başında Koyun, Karabaş, Ördek, Dana, Kör ve Çürük geliyor

BENZER HABERLER

Bir garip mahpusun cezaevinde ölümü!
Gündem

68 kişinin kaldığı koğuşta aşırı sıcaktan kalp krizi geçiren tutuklu öldü

Haziran 13, 2025
Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü
Dış Haberler

Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü

Haziran 12, 2025
Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında
Avustralya

Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında

Haziran 12, 2025
Avustralya ve 4 ülkeden İsrailli iki bakana yaptırım kararı
Avustralya

Avustralya ve 4 ülkeden İsrailli iki bakana yaptırım kararı

Haziran 12, 2025
Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için bir ağıt: Derviş
Gündem

Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için bir ağıt: Derviş

Haziran 12, 2025
Cumhuriyet’in 95’inci yılında vahim tablo: Cezaevleri nüfusu 250 bine dayandı
Manşet

Cezaevlerinin nüfusu 34 ili geçti: 50 günde 13 bin 867 kişi daha tutuklandı

Haziran 12, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
Bir garip mahpusun cezaevinde ölümü!
Gündem

68 kişinin kaldığı koğuşta aşırı sıcaktan kalp krizi geçiren tutuklu öldü

by adminzaman
Haziran 13, 2025
0

DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sincan Cezaevi'nde banyoda iken kalp krizi geçiren mahkumun hayatını kaybettiğini belirterek, 28 kişilik koğuşta 68...

Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü

Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü

Haziran 12, 2025
Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında

Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında

Haziran 12, 2025
Avustralya ve 4 ülkeden İsrailli iki bakana yaptırım kararı

Avustralya ve 4 ülkeden İsrailli iki bakana yaptırım kararı

Haziran 12, 2025
Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için bir ağıt: Derviş

Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için bir ağıt: Derviş

Haziran 12, 2025
Cumhuriyet’in 95’inci yılında vahim tablo: Cezaevleri nüfusu 250 bine dayandı

Cezaevlerinin nüfusu 34 ili geçti: 50 günde 13 bin 867 kişi daha tutuklandı

Haziran 12, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM