Raporu hazırlayan Charles Sturt Üniversitesi ve İSRA İlimler Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Derya İner; “Şu anda dini ayrımcılık ve nefret söylemleri üzerine parlamentoda bir yasa çıkarılmaya çalışılıyor. Umarım bu rapor böyle bir dönemde parlamentodaki tartışmalara önemli bir yön verir.” dedi.
ENES CANSEVER-SYDNEY
Avustralya’da hazırlanan İslamofobi raporu, kısa sürede 720 milyon kişiye ulaştığı belirtildi. Kıta Ülkesi Avustralya’da yaklaşık 500 bin Müslaman bulunmakta. Beş yıl önce kurulan, ‘İslamofobi Kayıt Avustralya Platformu’ kayıt altına alınan hadiseleri kapsayan çalışma, dünya çapında ses getirdi.Avustralya’da, Müslümanlara ve İslam dinine karşı devam eden ön yargı ve ayrımcılıktan kaynaklanan saldırılar Islamophobia Register Australia (IRA – İslamofobi Kayıt Avustralya) tarafından kapsamlı şekilde kayıt altına alınarak, raporlaştırıldı.
Rapor, Müslüman inancına sahip şahıslara ve mülklerine yönelik saldırılar, kamu ve özel iş yerlerinde ayrımcılık, İslami kurumlara yönelik çeşitli saldırılar, sözlü taciz, ve sosyal medyada yaşanan nefret söylemi gibi başlıklardan oluşuyor. İSRA İlimler Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Derya İner, başkanlığındaki bir heyet tarafından raporlaştırıldı. rapor, iki yıllık bir dönemi kapsayan ve gerçek hadiselerden incelenmesi neticesinde hazırlandı.
İşte Dr, İner’in raporla ilgili sorularımıza verdiği cevaplar:
RAPOR DÜNYA ÇAPINDA 725 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI:
Hazırlamış olduğunuz ‘İslamofobi raporu’ 720 milyon kişiye ulaştı. Raporu, Avustralya özelinde dünya genelindeki kısa bir değerlendirmesini yapar mısınız?
Evet, Toplam olarak 725 milyon insan raporla ilgili fikir sahibi oldu. İslamofobi raporu insanların başına gelmiş olan gerçek hadiseleri, Islamophobia Register Australia (IRA – İslamofobi Kayıt Avustralya) isimli platforma rapor etmeleri sonucu topladığımız bilgilerden oluşuyor.
Kaç olayı değerlendirmeye tabi tuttunuz?
347 İslamofobi saldırıların analizi sonucu ortaya çıktı. Buböyle bir çalışma daha önce Avustralya’da yaıplmadığı için, dünyada da büyük bir ses getirdi. Özellikle bir-iki hafta öncesinde Müslüman ve hamile bir bayanın Sydney’de bir kafede tartaklanarak feci bir şekilde saldırıya uğraması, dünyanın ilgisini çekti. Bu çalışmadan aynı haftada yayınlandığı için rapora büyük bir ilgi oluştu.
Kaç ülkede yayınlandı?
90’ın üzerinde yabancı ülkede yayınlandı. 400’ün üzerinde sosyal medyada 300’ün üzerinde de basın yayın kuruluşunda habere konu oldu.
Nasıl topladığınız ve hangi kaynaklardan istifade ettiniz?
Hem gerçek dünyada hem de sanal dünyada olan saldırıları içeren bir çalışma. Böyle bir bir veri şu ana kadar toplanmadığı için, Avustralya’da büyük bir ilgi gördü. Çünkü analiz edilen olaylar, bir anlamda İslamofobi eksenli olayların karakteristik özelliklerini ortaya koyuyor.
MAĞDURLARLA GÖRÜŞEREK HAZIRLADIK:
İslamofobi ile ilgili rapor yazma fikri nasıl oluştu, bu araştırma ne kadar sürede tamamlandı ve ne zaman kamuoyuyla paylaşıldı?
Aslında insanların başına gelen İslamofobi orijinli saldırıları toplama ve onları analiz etme fikri bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. Birçok yasal sistemde dini ayrımcılık bir suç unsuru olarak görülmüyor. Bazen olaylar suç teşkil etmediği için polis tarafından da ciddiye de alınmaya biliyor. Bu durumda İnsanlar yaşadıkları olumsuz olayları rapor edecekleri bir yere ihtiyaç duyuyorlar. İslamophobia Register Australia, böyle bir ihtiyacı karşılamak için kuruldu. 2014’ten beri gerek mağdurlar gerek mağdurları gören tanıklar bu platformdan istifade ediyor. Olayları rapor ediyorlar. İki yıllık periyotlarla halinde analiz ediyoruz. Analizimiz genel itibarıyla fiziksel ve sanal dünyada olan olaylar olarak ayrılıyor. Bunları bir önceki yıla göre kıyaslıyoruz. Kimi zaman olayların mahiyetini daha detaylı öğrenebilmek için mağdurlarla da görüşme yaptık.
RAPORA HEM İKTİDAR HEM DE MUHALEFET KAYITSIZ KALMADI:
Raporun kamuoyuyla paylaşılmasıyla bıraktığı etki ve size yansıyan yönünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu çalışma, doğası itibariyle diğer araştırma projelerinden farklı gerçek olayların analizi üzerine bina ediliyor. Dolayısıyla da kamuoyu tarafından politikacılar devlet görevlileri yazı görsel medya tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Çünkü başka bir kaynak elimizde mevcut değil. Buna göre; Avustralya ortamında İslamofobinin özellikleri nelerdir? Nasıl olur? Nerede olur? Kimlere karşı daha çok saldırılar oluyor? Tüm bunlar rapordan önce bilinmiyordu.
Hükümet ve devlet yetkililerin rapora yaklaşımı nasıl oldu?
Rapor çıktıktan sonra gerek hükümet gerekse ana muhalefet partisi ve diğer partilerden milletvekilleri atıfta bulundular. Raporda yer alan hadiselerle ilgili endişelerini dile getirdiler. İslamofobinin, Avustralya’da bir problem olduğunu kabul ettiler. Ayrıca, sosyal anlamda da halk arasında bir farkındalık oluştu. İnsanlar 7bu olayları nasıl engel olabiliriz?’ diye kendilerine sormaya başladılar. İslamofobi sadece Müslümanların değil, Avustralya’nın bir problemidir. Eğer bir insan dininden dolayı ayrımcılık görüyor, mağdur ediliyorsa vetoplumda buna karşı sessiz kalıyorsa. bu çok tehlikeli. Herkesin su konuyu sorgalaması lazım. Halbu ki, toplum bunun önüne nasıl geçibelirizi düşünmeli. Şu ana kadarki mülakatlarda, insanların böyle bir çaba içerisinde olduğunu gördük. İnşallah rapor bir takım sıkıntıların azalmasına ve problemlerin azılmasına vesile olur.
YENİ ZELANDA MÜSLÜMANLARI DA BENZER BİR RAPOR TALEP ETTİ:
725 milyon kişiye ulaşması muazzam bir rakam. Akademik açıdan bu rakamı nasıl okumak lazım?
Böyle çalışmalar özellikle İngiltere’de mevcut (Tell MAMA Müslüman Karşıtı Saldırıları Ölçme organizasyonu) tarafından yapılıyor. Amerika’daki ise çalışmalar daha çok kurumsal anlamda yapılıyor. Daha köklü ve uzun vadede daha zararlı olan ayrımcılıkların üzerine gidiyor. Avrupa’daki ülkelerde yapılan çalışmalar, biraz daha küçük ölçekte. Bizim, Avustralya’da yaptığımız çalışma diğer yapılan çalışmalara göre çok daha kapsamlı ve akademik anlamda daha detaylı bir analizi içeriyor. İngiltere’deki Amerika’daki çalışmalar bundan üç beş yıl önce başladı. Ancak raporumuz detaylı kategorileri ile diğerlerinden farklı bir özellik ortaya koyuyor.
Başka ülkelerden benzer bir rapor talebi oldu mu sizlere?
Şu anda başka ülkelerden ve Avustralya toplumundaki Aborjin toplumundan Yeni Zelanda Müslümanlarından da, benzer bir rapor hazırlama talepleri oldu. Elimizden geldiği kadarıyla onlara yardım etmeye çalışıyoruz. İyi işler güzel örnekler ne kadar çoğalırsa, toplumların bu konudaki duyarlılığı daha çok gelişir diye düşünüyorum. Yakın çevredeki ülkelerin çalışmaya ilgisi büyük. Dediğim gibi bazı toplumlara bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Rapor, çıktığından beri çok akademisyen tarafından kaynak olarak ve istatistiklerde kullanıldı.
AVUSTRALYA’DA DA MÜSLÜMANLARA KARŞI NEFRET SÖYLEMİ ARTTI:
Yeni Zelanda’daki saldırının rapora pozitif veya negatif anlamda bir etkisini oldu mu?
Yeni Zelanda’daki saldırıdan sonra maalesef radikal anlamda, Müslümanlara karşı nefret duyanları daha da cesaretlendirdi diye biliriz. Olayların hemen akabinde de, Avustralya’da da Müslümanlara karşı nefret söylemi arttı. Yani em sayısal anlamda hem de nefretin yoğunluğu anlamında artış yaşandı. Aslında aşırı sağcı grupların organize haldeki hareketleriyle karşı karşıyayız. Onun için insanların çok daha dikkatli olması gerekiyor. Günümüzde İslamofobi çok yaygın ve kabul edilir bir nefret söylemi olduğu için aşırı sağcı gruplar, bu popüler söylemi kullanıp kendi ideolojilerini insanlara empoze etmeye çalışıyorlar.
Aşrı sağ grupların bu olumsuzluklara katkısı büyük galiba?
Evet.Aşırı sağ gruplar kendilerinden başka hiçbir grubu hiçbir toplumu hiçbir sistemini istemiyor. Demokrasi istemiyor. Dolayısıyla insanların, Müslümanlara karşı gösterdikleri ayrımcılık, uzun vadede çok büyük hasarlara sebep olabileceğini görmeleri gerekiyor. Çünkü faşist sistemler kabul edilen bir nefret söyleminden yola çıkarak zamanla tüm toplumda ayrımcılık meydana getirebiliyor. Bunun önünün alınması gerekiyor. İnsanların daha şuurlu bir şekilde davranması, ayrımcılık oluşturarak kimlere fayda sağladıkları konusunda daha duyarlı olmaları gerekiyor.
Federal Parlamentoda, dini ayırımcılıkla ilgili bir yasa çıkarma hazırlığı var. Rapor, söz konusu yasaya nasıl bir pozitif katkı sağlar diye düşünüyorsunuz?
Rapor sonuçları itibarıyla verdiği istatistikî, değerler itibariyle hem medya hem toplumun hem de politikacıların dikkatini çekiyor. Bir sonraki adım ideal olarak daha somut olmalı. Şu anda dini ayrımcılık din orijinli oluşan nefret söylemleri üzerine parlamentoda bir yasa çıkarılmaya çalışılıyor. Umarım bu rapor bu dönemde parlamentodaki tartışmalara önemli bir yön verir ve insanların mağduriyetlerinni tam anlamıyla anlaşılmasına nedn olur.
İSLAMOFOBİ DÜNYADA YAYGINLAŞIYOR:
Gelecekte Avustralya’da, İslamofobi durumuyla ilgili endişeleriniz nasıl?
İslamofobi sadece, Avustralya’da değil dünyada da yaygınlaşıyor ve kabul edilebilir bir söylem haline geliyor, Bunda medyanın ve politikacıların etkisi çok büyük. Bu durum, Avustralya için de geçerli bunun yanında aşırı sağcı gruplar daha popüler olmaya başladı. Onların stratejik anlamda İslamofobiyi kullanıp ideolojilerini yaraya çalışmaları endişe verici. Çünkü radikal anlamda şiddeti empoze eden gruplar, Müslüman nefretini çok daha ileri boyutlara götürüyor. Nefretin yoğunluğunun daha artacağını düşünüyorum.
Peki, Müslümanlar bu konuda nasıl davranmalı sizce?
Müslümanların bu konuda çok daha etkili davranıp başlarına gelen hadiseleri rapor etmeleri gerekiyor. Böyle hadiseler karşısında hem fiziksel hem de psikolojik anlamda yıpranmamaları için özel çaba sarf etmeleri gerekiyor. Aslında çoğunluk sessiz kaldığı için azınlığın yaptığı gürültü çok daha fazla çıkıyor. Eğer İslamofobi toplumun meselesi olarak görülür ve kolektif olarak tüm toplumla beraber el ele verilirse, bu gürültücü azınlığın sesinin kısılacağını düşünüyorum.
Rapor Charles Sturt Üniversitesi adına yapıldığı sanırım. İSRA’nın bu tür araştırmalardan sonra, gelecekle ilgili rolünün nasıl olacağını düşüyor usunuz?
Hazırladığımız rapor, insanların başına gelen olayların kendi ifadeleri olması açısından, İslamofobi gerçeğini daha canlı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu bulgular, bunun sonraki stratejileri bilgilendirme açısından önemli bir işleve sahip olacağını düşünüyorum.
Not: İngilizce olarak yayınlanan raporun orjinal halini ve tamamını bu linkten okayabilirsiniz: https://news.csu.edu.au/latest-news/islamophobia-continues-in-australia-2019-report