Türkiye’nin dört bir yanından ‘savunmaya dokunma’ diyerek yollara düşüp Ankara’ya gelen avukatlar, şehrin giriş kapısına 300 metre kala durduruldu.
Polisin sert müdahalesine ve şiddetine maruz kalan avukatlar, önünde toplandıkları inşaat sahiplerinin de saldırısına uğradı.Gündüz güneşte kavrulan, akşam ise sağanak yağmur altında bir kez daha polis müdahalesine maruz kaldı ‘savunma’…
Türkiye’de eylem amaçlı herhangi bir ‘yürüme’, uzun zamandır İçişleri Bakanlığı’nın izin vermediği, genellikle sert müdahaleyle sonuçlanan bir yöntem. En ufak bir gösteriye, basın açıklamasına dahi onlarca polisle sert bir şekilde müdahale eden ‘kolluk’, eylemin/yürüyüşün anayasal demokratik bir hak olduğu eleştirilerine de kulaklarını tıkamış durumda. Pek çok şehirde karşımıza çıkan “yürüyeni yürütmeme, eylem yapanı yaptığına pişman etme” yöntemi, bu kez Türkiye’nin arklı şehirlerinden günlerce yürüyüp Ankara’ya ulaşan Baro Başkanları için yürürlüğe kondu. İşte savunmanın hâlâ devam eden uzun direniş maratonundan izlenimler…
60’a yakın ilin baro başkanının “Savunma yürüyor” adıyla başlattığı yürüyüş 4’üncü gününde, hedefe 300 metre kala, Eskişehir Yolu üzerinde bulunan ‘Ankara giriş kapısı’ önünde polis zoruyla durduruldu. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ile baro üyesi yüzlerce avukat, diğer kentlerden gelecek baro başkanları ve üyelerini cübbeleriyle Eskişehir yolu girişinde karşılayacaktı. Orada buluşan avukatlar araçlarla Anıtkabir’ geçecek, bir basın açıklaması ile yürüyüş sona erecekti. Ancak polis ‘güvenlik’ gerekçesiyle durdurduğu Baro Başkanlarını ablukaya aldı, gün içinin yakan sıcağında saatlerce bekletti.
POLİS AVUKATLARLA BARO BAŞKANLARINI BARİKATLARLA AYIRDI
Polisin sert müdahalesiyle durdurulan baro başkanları ve onları karşılamaya gelen Ankara Barosu avukatları oturma eylemine başladı. Polis baro başkanlarını ve avukatları birbirinden ayırarak barikatlar kurdu. Barikatların ortasında kalan baro başkanları, oradan çıkamaz hale getirildi. Çıkanlar bir daha geri alınmadı.Barikat yöntemi gazeteciler için de kullanıldı. Barikatın içerisine alınan gazeteciler bir daha çıkamadı, dışarıdakiler içeri giremedi. Zaman zaman polisin sert müdahalesinin de hedefi oldu basın mensupları.
Baro başkanlarının yerlerde sürüklendiği, polis zoruyla durdurulduğu saatlerde Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İnstagram hesabından 15 Baro Başkanıyla Anıtkabir’e gittiklerini duyurdu. Meslektaşları polis şiddetine maruz kalırken Feyzioğlu’nun bu hareketi eylemdeki avukatlarca sert bir dille kınandı.
İlerleyen saatlerde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile Anıtkabir’e giden Baro Başkanları da Eskişehir Yolu’ndaki meslektaşlarının yanına geldi. Bu sırada Metin Feyzioğlu’nun da geleceği söylendi ancak eylem yapan avukatlar onu istemediklerini kesin bir dille ifade ettiler. Feyzioğlu alana gelmekten vazgeçti, “sorunun çözümü için devrede olduğunu” duyurdu. Ancak alandaki avukatlardan sıklıkla “devreye girmesine gerek yok, istifa etsin yeter” ifadeleri kullanıldı. Feyzioğlu’nun Instagram fotoğrafında görünen bazı Baro Başkanları da açıklama yaparak, o karenin izinsiz kullanıldığını, kendilerinin yürüyen Baro Başkanlarıyla olduklarını açıkladı.Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun 15 avukatla Anıtkabir’e çıkmasını, “Rol çalıyor” sözleriyle eleştirdi. Öncel, Feyzioğlu’nun avukatlara yaşatılanlardan sonra derhal istifa etmesi gerektiğini söyledi.-Avukatlara destek her geçen saat arttı. Ankara’dan yüzlerce avukat, Baro Başkanlarına destek için alana geldi. Polisin koyduğu barikatın dışında onlara destek verdi.
HDP, CHP VE İYİ PARTİ’DEN İSİMLER DESTEĞE GELDİ
HDP’den TBMM Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki Baro Başkanlarına destek için gelen isimler oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) ise Kani Beko ve İlhan Cihaner alana gelip destek açıklaması yapan isimler oldu. İYİ Parti’den ise Ümit Özdağ ve Feridun Bahşi avukatların yanına gelerek destek açıklaması yapan isimlerdendi.
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YİYECEK İÇEÇEK VE YAĞMURLUK DAĞITTI
Ankara Büyükşehir Belediyesi, avukatlara büyük destek verdi. Alana kurulması için çadır gönderen belediye, buna izin verilmeyince gün içinde, yemek, su, maske temininde bulundu. Akşam saatlerinde başlayan yağmur için de yağmurluk temin etti. Mansur Yavaş da sık sık Ankara Barosu’ndan isimlerle görüşerek bilgi aldı, Ankara Valiliği nezdinde girişimlerde bulundu. Yavaş’ın Basın Danışmanı Volkan Memduh Gültekin de alana gelerek çalışmaları yakından izledi.
ELYA İNŞAAT SAHİPLERİNDEN AVUKATLARA SALDIRI
Avukatların önünde toplandıkları Elya İnşaat sahiplerinin de saldırısına uğradı. Lüks araçtan inen Ahmet Reyiz Yılmaz ve beraberindekiler avukatların “benim mülkümde ne arıyorsunuz” sorusuyla başlayan sataşma kısa sürede kavgaya dönüştü. İnşaat alanında bulunan kişilerin de dahil olmasıyla grup avukatlara saldırdı. Polisin araya girmesiyle alandan uzaklaştırılan inşaat sahipleri, daha sonra inşaatta çalışan işçileri avukatların üzerine saldırtmak istedi. Avukatlara doğru harekete geçen işçileri polis güçlükle durdurarak geri püskürttü.“Ahmet Reyiz Yılmaz benim adım. Muhafazakar Yükseliş Partisi lideriyim. Şu anda suç duyurusunda bulunuyorum. Derhal burayı terk edin” diye bağıran kişi ile avukatlar arasında tartışma yaşanırken, polis araya girdi. Reyiz “Bu soytarılar hemen burayı terk edecek” ifadesini kullandı. Saldırgandan şikayetçi olacaklarını ifade eden barolar, polise, güvenliklerinin sağlanmasını istedi.
AVUKATLARA YİYECEK SATAN KAFEYE ‘UYARI’
Gün boyu süren müzakerelerin ve görüşmelerin olumlu neticelenmemesi üzerine Baro Başkanları 300 metrelik mesafeyi muhakkak yürümek istediklerini deklare ederek alandan ayrılmayacaklarını kaydetti.Akşam saatlerinde yağmurun başlamasıyla bir kez daha polis müdahalesi geldi. Polis, barikatın dışında kalan avukatları darp etti, alana gözaltı aracı getirildi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya yerde sürüklendi.Bu arada eylem alanının yakınında bulunan, avukatların yiyecek ve içecek ihtiyacını sağladığı kafenin, ‘sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı’ gerekçesiyle kapatılması istendi. Eğer kapatılmazsa işletmeye ceza kesileceği ifade edilerek servis durduruldu.
SANDALYELERE İZİN VERİLMEDİ
Gündüz güneşin yakıcı kavuruculuğuyla akşam da sağanak şeklindeki yağışla mücadele eden avukatlar, oturmaları için getirilen sandalyelere izin verilmemesine de tepki gösterdi.Polisin müdahalesi sonrası barikatların dışında kalan avukatların önemli bir kısmı alandan ayrıldı. Baro Başkanları ise yakındaki başka bir inşaat şantiyesinde sabahlayacaklarını açıkladı. Eylemde 14 saati geride bırakan avukatlar anayasal haklarını kullanarak yürüyüşü tamamlamak istediklerini kaydetti.Bu arada TBB İnsan Hakları Merkezi’nden de bir açıklama geldi. Açıklamada, avukatların avukatlık kanununda yapılması planlanan değişikliğe karşı anayasal haklarını kullanarak yürüyüş yaptıkları kaydedilerek, müdahalenin kabul edilemez olduğu ve kınandığı ifade edildi. KRONOS