Avustralya Kültürler Arası Diyalog Merkezi (AIS) tarafından düzenlenen programa katılan Federal Çokkültürlülük ve Spor Bakanı Kate Lundy; “Biz farklılıklarımıza saygı duyuyoruz. Ayrıca, Avustralya vatandaşlığı ve onun sağladığı hak ve sorumluluklar çerçevesinde, ortak değerler ve hedeflerle birlikteyiz ve beraber olacağız. ”dedi.
Avustralya Kültürler Arası Diyalog Merkezi (AIS) tarafından düzenlenen programa katılan Federal Çokkültürlülük ve Spor BakanI Senatör Kate Lundy, Avustralya’nın uygulaya geldiği Çokkültürlülük politikasına, tüm dünyanın imrendiğini söyledi. Günümüzde sıkça gündeme gelen ırkçı olaylara dikkat çeken Bakan, ırkçılığın en büyük tehlike olduğunu söyledi. Kate Lundy, ırkçılık hastalığının yayılmaması için, eğitimden spora, sosyal çalışmalardan diğer alanlara kadar hayatın her safhasında çalışmaların yürütüldüğünü vurgulayarak; “Irkçılık günümüzün en önemli problemlerinin başında geliyor. Halen küçük gruplar halinde toplum içinde varlığını devam ettiriyorlar. Bu problemle mücadele etme kararlılığımız devam ediyor.” dedi. Birlik ve beraberliğin Avustralya’nın en önemli zenginliği olduğunu hatırlatan Lundy, bunun Avustralya vatandaşlığı tanımı ile hukuki bir çerçeve kazandığını söyleyerek; “Biz farklılıklarımıza saygı duyuyoruz. Ayrıca, Avustralya vatandaşlığı ve onun sağladığı hak ve sorumluluklar çerçevesinde, ortak değerler ve hedeflerle birlikteyiz ve beraber olacağız. Bu yaklaşım tarzı, Avustralya’nın Çokkültürlülüğe olan yaklaşımının tam kalbini oluşturmaktadır.”dedi. Geçmişte birçok hatanın yapıldığını belirten Kate Lundy, ülke olarak geçmişte çok büyük hataların yapıldığını belirtti. Bakan Lundy, geçmişte yaşanan talihsiz olayların yeniden yaşanmaması için gayret gösterdiklerini vurgulayarak; konuşmasını şöyle sürdürdü “Aslına bakarsanız geçmişimiz, öyle hep mükemmel işlerle de dolu değil. Bir uzlaşma sağlamak için çabalarımız devam ediyor. Aborjinlere ve Torres Strait Adalılara karşı yapılan talihsiz uygulamalar, Güney Denizi ve Pasifik Adalarındaki yerlilerin kaçırılarak işçi olarak çalıştırılması, beyaz olmayanların bazı işyerlerinde işe alınmaması gibi ırkçı ve ayrımcı olaylar yaşandı. Federasyonun ilk yıllarında, göçmenlere karşı uygulanan “Beyaz Avustralya” politikası ve yakın zamanlarda Müslüman Avustralyalıları hedef alan olaylar, yaptığımız en büyük hatalardır.” dedi. 20. yüzyılın başında 4,5 milyon nüfusa sahip olan ve Anglo-Celtic ağırlıklı bir ülke olan Avustralya’nın günümüzde, çok farklı bir noktaya geldiğini vurgulayan Lundy, “Dünya Savaşlardan kaçarak gelen, göçmenler sayesinde 20.yüzyılın başında 4.5 milyon nüfuslu ve Anglo-Celtic ağırlıklı ülkemiz, bugün 23 milyon nüfusa ulaştı. 400’dan fazla dilin konuşulduğu ve kökenleri 270’den fazla farklı yere uzanan bir konuma geldi. Nitekim 2.Dünya Savaşı’ndan bu yana 7 milyon göçmenin yerleşimini sağladık.”dedi. Yakın dönemde Çokkültürlülük uygulamaları için ilave bir 15 milyon dolarlık kaynak ayırdıklarını belirten Lundy, söz konusu kaynağın aile ve bireysel anlamda kaynaştırıcı toplumsal çalışmalar gibi önemli konularda kullanılacağını söyledi.
ÖNEMLİ SİMALAR PROGRAMDA BULUŞTU
Programa, Melbourne Başkonsolosu Seyit Mehmet Apak, Victoria Emniyet Genel Müdürlüğü’den Ashley Dickinson, Çokkültürlülük Vakfı Başkanı Bülent Hass Dellal, Country Court Başkanı Pamela Jenkins, Japonya Başkonsolosu Hidenobu Sobashima, İngiltere Başkonsolosu Gareth Hoar, Amerika Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Gabrielle Connellan, Selimiye Vakfı Koordinatörü Ali Güngör, Office of Multiculturalism Commission Üyeleri, Mustafa Hüseyin, Marion Lau, Grahame Leonard, Dr.Teresa De Fazio, Victoria Eyalet Direktörü Amanda Paxton ve Avustralyalı akademisyen ve derneklerin yanı sıra işadamlarından oluşan davetliler katıldılar.