HDP Milletvekili Gergerlioğlu, cezaevlerinde süren açlık grevlerine dair ‘Herkes yaşananlara karşı duyarlı olmalı, elinden gelen yollarla bu zulmün bitmesi için gayret göstermeli’ dedi.
Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların, pandemi döneminde artan hak ihlalleri ve bu durumla doğrudan bağlantılı saydıkları İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sona erdirilmesi talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 57’nci gününe ulaştı.Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve tutukluların sürdürdüğü açlık grevi eylemini değerlendirdi. Gergerlioğlu, cezaevlerinde süren açlık grevlerine dair “Herkes yaşananlara karşı duyarlı olmalı, gereken ilgiyi göstermeli. Elinden gelen yollarla bu zulmün bitmesi için gayret göstermeli” dedi.
FABRİKADAN ÇOK CEZAEVİ YAPILIYOR
Sözlerine son 5 yıl içerisinde 200 civarında yeni cezaevi yapıldığı ve hâlâ inşa edilmeye devam edildiğini söyleyerek başlayan Gergerlioğlu, ülkede fabrikadan çok cezaevi yapıldığını ifade etti. Mevcut cezaevlerindeki fiziki koşulların çok kötü olduğunu, kapasitenin çok üstünde tutuklunun bulunduğunu belirten Gergerlioğlu, bu durumun sağlık hakkı başta olmak üzere birçok hak ihlalini doğurduğunu kaydetti.
Mezopotamya Ajansı’ndan Kadir Güney’in sorularını yanıtlayan Gergerlioğlu, cezaevlerinde salgından önce var olan sorunların, salgınla birlikte daha da arttığının altını çizdi. Gergerlioğlu, “Tutsakların tedavileri zorlaştı. Tutsaklar karantina koğuşları nedeniyle hastaneye gitmiyor. Şuan cezaevlerinde kaç tutsağın Covid-19 olduğunu ya da bu nedenle öldüğünü bilmiyoruz. Bakanlık açıklamıyor. Tutsak yakınlarının bize başvurması sonucunda bunu biz açıklıyoruz. Böyle bir sorumsuzluk içinde salgın mücadelesi sürüyor” dedi.
HASTA TUTUKLULAR ÖLÜMÜN EŞİĞİNDE
Hasta tutukluların infaz erteleme raporlarını almakta zorlandığına da dikkat çeken Gergerlioğlu, bu rapor alındıktan sonra uygulanmasında da sorunlarla karşılaştıklarını söyledi. Gergerlioğlu, “Bu raporlar mahkemelerden dönüyor. Sağlık kuruluşunun raporu kabul edilmeyip, son kararı mahkeme verecekse, o versin. Tutsak boş yere hastanede uğraşmasın. Hasta tutsaklar cezaevlerinden ya ölümün eşiğinde ya da tabutla çıkıyor” diye konuştu.
‘ÇIPLAK ARAMA BİR GERÇEK’
Cezaevlerinde kötü muamele, darp, çıplak arama ve ayakta sayım dayatmalarının devam ettiğini belirten Gergerlioğlu, şunları söyledi: “Siyasi tutsaklara ayakta sayımla, ‘terbiye etme’ tavrı var. Buna karşı çıkıldığında ise kamerasız ortamlarda darp ediliyorlar. Cezaevlerinde çıplak arama bir gerçek ama devlet bunu örtmeye çalışıyor. Biz de bu durumun var olduğunu ısrarla söylüyoruz. Kadınlardan bu konuda çok başvuru aldık. Adet günlerinde ped kontrolü, çocukların bezlerinin bile aranmasına kadar varan son derece rahatsız edici örnekleri biliyoruz. Bu durum tutsak yakınlarına da bir baskı, onur kırma aracı olarak kullanılıyor. Meclis İnsan Hakları Komisyonu heyetiyle yaptığımız cezaevi ziyaretlerinde tutsaklar darp ve çıplak aramadan şikâyetçi idi ve bunlar raporlara girdi.”
ÇOCUKLU VE HAMİLE TUTUKLULAR
HDP’li vekil, cezaevlerindeki bebekli ya da hamile kadın tutuklara da dikkat çekti. Cezaevlerindeki bebek sayısının bilinmediğini söyleyen Gergerlioğlu, “Meclis’te bu tutumu dile getirdiğimizde ‘sen düşmanın hakkını mı savunuyorsun’ diyen vekiller var” ifadesini kullandı.Cezaevi Gözlem Kurullarının keyfi kararlar vererek tutukluların denetimli serbestlik haklarının önüne geçtiğinin de dile getiren Gergerlioğlu, İnfaz Kanunu’na dikkat çekerek, “Bu yasa Alaattin Çakıcı ve adamlarına uygulandı” dedi.
‘CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANIYOR’
Sivil heyetlerin cezaevlerini ziyaret etmesi ve meclis raporlarının ciddiyetle ele alınması gerektiğini dile getiren Gergerlioğlu, “Cevapsızlık politikaları cezaevlerindeki vahim ortamın üstünü örtme çabasıdır” dedi.
‘TECRİT SONLANDIRILMALI’
Cezaevlerindeki açlık grevi eylemine işaret eden Gergerlioğlu, şunları söyledi:
“Tutsaklar daha önce yine açlık grevi yapmıştı, İmralı’daki tecrit geriletilmişti. Fakat resmen devlet toplumu kandırdı. Açlık grevi bitti, görüşmeler doğru dürüst yaptırılmadı. Bütün bu esnada gelinen noktada tekrar açlık grevine girildi. Açlık grevi salgın döneminde sağlık açısından daha da riskli hale geliyor. Siyasi olarak grevin büyümesi, ölümlerin olması toplumsal gerginliğin artması risk oluşturuyor. Umuyoruz ki iktidar tecrit içindeki tecrit politikalarını bitirir. Kürt meselesinde diyaloğa doğru adım atar. Öcalan’ın sürece müdahil olması Türkiye’de barışın gelmesi, insan hakları sorunlarının bitmesi anlamında çok önemli bir adım olacak. Tecridin bitirilmesi, onun konuşması ve adım atılması Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir husus. Devlet son derece acımasız ve kötü bir şekilde bu muameleyi yaparak tecrit içinde tecrit yaşatıyor.”
Gergerlioğlu, yurttaşların cezaevlerine karşı daha duyarlı olmasını istedi, “Cezaevlerinde büyük sıkıntılar çekilirken bir tarafta ise hiçbir şey yokmuş gibi yaşayan insanlar var. Herkes yaşananlara karşı duyarlı olmalı, gereken ilgiyi göstermeli. Elinden gelen yollarla bu zulmün bitmesi için gayret göstermeli” dedi.