2015’te hakimler hakkında soruşturma açmakta geciktiği için Tayyip Erdoğan’an özür dileyen Yılmaz, ihraç edilen 4 bin hakim-savcıya ‘itirafçı’ tuzağı kuran isimdi.Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun görev süresinin dolması nedeniyle yeni üyeler belirlendi. TBMM’de AKP ve MHP 4 üye, İyi Parti ve CHP ise 3 üyeyi atama konusunda anlaştı. Yargıtay üyesi Ergün Şahin, Danıştay üyesi Aysel Demirel, avukat Bilal Temel AKP, Devlet Bahçeli’nin eski avukatı Hamit Kocabey MHP, Yargıtay üyesi Sinan Esen ile Prof. Dr. Cumhur Şahin İyi Parti, Yargıtay üyesi Ömür Topaç ise CHP tarafından aday gösterilerek seçildi.Meclis’in HSK seçiminin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da Kurul’a 4 üye atadı. Halen 1. Daire’nin başkanlığını yürüten Halil Koç ile aynı daire üyesi Mehmet Akif Ekinci’yi yeniden üyeliğe seçen Erdoğan, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı İbrahim Kolcu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Yıldırım’ı ilk kez atadı.
İki dönemdir HSK Başkanvekilliği yapan Mehmet Yılmaz ise HSK’nın üyeleri arasında yer almadı. Erdoğan’ın AKP’ye yakın bilinen HSK 1. Daire Başkanı Halil Koç’u yeniden atayıp ulusalcı görüşleriyle bilinen Mehmet Yılmaz’ı seçmemesi yargıdaki ittifaka artık ihtiyacının kalmadığını göstermiş oldu.
YARGIYI AKP’NİN EMRİNE SUNDU
2014’de HSK’ya seçilen Yılmaz’ın görev süresi 7 Haziran’da sona erecek. Yılmaz, AKP’nin 2014’de yargıyı kontrol altına almak için kurduğu Yargıda Birlik Platformuyla hareket etti. Erdoğan’ın ulusalcı kesimlerle yaptığı ittifakın bir sonucu olarak Adalet Bakanının başkanı olduğu HSK’da Başkanvekilliğine getirilen Yılmaz, görevi süresince icraatlarıyla yargıyı Erdoğan ve AKP iktidarının emrine sundu.
Mehmet Yılmaz, 2015’te Hidayet Karaca ve tutuklu 75 polise tahliye eden hâkimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer’e soruşturma açmakta ‘geç kaldığı için’ AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan özür dileyen ilk HSK Başkanvekili oldu. Erdoğan’ın “HSYK toplantısı geç kaldı” sözlerinin ardından Mehmet Yılmaz, “Kamuoyundan özür diliyorum. Araya hafta sonu girmesi nedeniyle kararımız gecikti” demişti.
2 BİN 400 HAKİMİ BİR GECEDE İHRAÇ ETTİ
Yılmaz, 15 Temmuz gecesi 2 bin 400 hakim ve savcıyı tek bir somut delil olmadan mesleklerinden ihracına imza attı. Mahkemelerdeki hakim ve savcıların ihracı sonrası kitlesel tutuklamaların başlamasına izin ve destek veren Yılmaz, toplu ihraç kararlarını “15 Temmuz’u 16’sına bağlayan gece saat 01.00’de 2 bin 740 yargı mensubunun görevine son verdik. Eğer bunu yapmasaydık şimdi yüzlerce Adil Öksüz dışarıda olurdu” sözleriyle savundu. Hakim ve savcıları yargılamadan infaz eden ve darbeye destek iddiasında bulunan Yılmaz, Sevilay Yılman’a yaptığı açıklamada bu konuda itirafta bulundu: “Darbeye teşebbüs noktasında zaten biz bu yasadan faydalanmıyoruz. Sadece silahlı terör örgütü üyesi olarak yargılama yapabileceğiz; zira henüz yargı camiasında darbeye karıştığını, bizzat içinde olduğunu ispat ettiğimiz kimse yok! Onu henüz delillendiremedik.”
MESLEKTAŞLARINA TUZAK KURDU
İhraç edilen hakim ve savcıları itirafçı olmaları karşılığında mesleğe yeniden atayacaklarını söyleyen Yılmaz, sonradan bu açıklamalarını ihraç edilenlerin davalarına delil oluşturmak için yaptığını yani tuzak kurduğunu itiraf etti. Yılmaz, kurduğu tuzağı Habertürk’e şöyle anlatmıştı: “Herkes rahat olsun! HSYK, Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanan hiçbir kimseyi yeniden göreve döndürmeyecek. Bugüne kadar itirafçı olup da mesleğe döndürülen tek bir isim bile yoktur. HSYK Genel Kurulu’nun bu konudaki düşüncesi net. İtirafçıların mesleğe iadesi söz konusu değil… Bu açıklamayı tamamen itirafçılığı teşvik amacıyla yaptım ve çok da başarılı oldum. Çünkü o vakitlerde bir tane bile itirafçı yokken, o açıklamam sonrası itirafta patlama oldu. 200’ün üzerinde itirafçı sayesinde 2400 hâkim ve savcı hakkında FETÖ üyesi olduğuna dair delil elde ettik.”
BYLOCK OLMASAYDI İŞİMİZ ÇOK ZORDU
Yılmaz, hakim ve savcıların davalarında delil olmadığını ise Akşam gazetesine verdiği röportajda anlattı. Hukuken tartışmalı Bylock programının olmaması durumunda işlerinin zor olacağını söyleyen Yılmaz, “Allah’tan ByLock çıktı da delil olarak kabul edeceğimiz bir argüman elde ettik. Yoksa işimiz çok zordu. Delil olmadan nasıl ceza vereceksiniz?” dedi.BOLD ANALİZ