İLKER DOĞAN /TR724.COM
KHK ile polislikten ihraç edildiği için oto tamirciliği yapan Cuma Kabalan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na söyledikleri gündem oldu. Cuma Kabalan, hukuksuz KHK’larla emeği çalınan, ekmeğinden edilen KHK’lıdan sadece biri. Onun gibi on binlercesi var. Cemal Yıldırım ve Nazan Bozkurt gibi on binlerce KHK’lı, hukuksuzlukların son bulacağı, haklarının iade edileceği günü bekliyor.
15 Temmuz sonrası KHK’larla ihraç edilenlerin sayısı resmi verilere göre 132 bin civarında. Ancak son bir yılda ihraç edilenler bu rakama dahil değil. Peki bu kadar insan nasıl geçiniyor? Savcılar pazarlarda zeytin satıyor, polisler sanayide oto tamirciliği yapıyor, memurlar inşaatlarda harç karıyor, öğretmenler depocu olarak iş bulursa kendini şanslı sayıyor. Apartman görevlisi olarak çalışan da var, hamallık yapan da, gözleme yapıp satan da…
KHK’lılar hakları için mücadele ederken muhalefetin sessizliği de dikkat çekiyor. Ne CHP, ne İyi Parti ne HDP ne de diğerleri; KHK’lıların yaşadığı zulümleri duyurma ve önleme konusunda kayda değer hiçbir girişimde bulunmuyor.
Tartışmasız Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri hukuksuz KHK’lar ve onların ortaya çıkardığı mağduriyetler. Saray’ın kendisini kurtarmak ve muhalefeti sindirmek için çıkardığı KHK’lar, milyonlarca insanın mağdur olmasına neden oldu ve olmaya devam ediyor.
15 Temmuz ‘sözde’ darbe girişimi sonrası hukuksuz KHK’larla resmi rakamlara göre en az 132 bin kişi ihraç edildi. Söz konusu rakam geçtiğimiz yıla ait. Bugün bu sayının 135 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
EMNİYET, MEB VE TSK’DA KIYIM
Emniyet, TSK ve MEB’den yapılan toplam ihraç sayısı 97 bin civarında. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamaya göre sadece Emniyet’ten ihraç edilenlerin sayısı 33 binden fazla. Aynı şekilde MEB’den ihraç edilenlerin sayısı ise yaklaşık 34 bin.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Nisan 2017’de katıldığı bir televizyon programında konuşmuş ve öğretmenleri ‘istemeyerek’ görevden aldıklarını söylemişti. Rus Büyükelçi suikastını hatırlatan Yılmaz, “MEB’de de yarın böyle bir olay yaşanmaması için risk aldık.” demişti. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bu bir idari tasarruf, adli değil.” diyerek masum insanları hiçbir somut delil olmaksızın işlerinden, aşlarından ettiklerini itiraf etmişti.
SOYKIRIM ÇOCUKLARA DA UZANDI
KHK’lıların yaşadığı sıkıntılar geçtiğimiz hafta sonu eski polis memuru Cuma Kabalan’ın açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Gaziantep’te sanayi sitesini ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkan Kabalan, sadece kendilerinin değil; çocuklarının da potansiyel suçlu olarak görüldüklerini anlattı. Kabalan, yaşadıkları sosyal soykırımı, “Bizler için ‘Bunların karıları kızları bizlere helal’ dediler. Benim çocuğum bir özel şirkette çalışmak için müracaat etti. Şirket, benim KHK’lı olmamı gerekçe göstererek işe almadı. Çocuklarımı da potansiyel suçlu olarak görüyorlar.” diye konuştu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU SUSKUN
Görüntülere göre Kemal Kılıçdaroğlu, KHK’lı Cuma Kabalan’ı sabırla dinliyor. Ara sıra ‘Haklısınız’ diyerek karşılık veriyor. Hatta, “İnsanların size güvenmesini sağlayan, elinizdeki siyahlıktır.” diyerek iltifat ediyor. Peki Kemal Kılıçdaroğlu, bugüne kadar sayıları 130 binden fazla olan KHK’lılarla ilgili somut olarak hangi adımı attı? Parti grup toplantılarında KHK’lıların yaşadığı sıkıntıları kaç kez ve hakkıyla dile getirdi?
AKŞENER DE ‘LAL’ KESİLMİŞ DURUMDA
Aynı şey İyi Parti lideri Meral Akşener için de geçerli. Binlerce hakim, savcı, polis, asker, devlet memuru, öğretmen ihraç edildi; tutuklandı. KHK’lıların bir kısmı hakkında açılan soruşturmalarda ‘takipsizlik’ kararı verildi ancak buna rağmen göreve iade edilmiyorlar. Ancak Meral Akşener de tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğerleri gibi ‘sessiz’ kalmayı tercih ediyor. Askeri öğrencilerle ilgili ara sıra yaptığı ‘cılız’ çıkışları saymazsak, o da ‘lal’ kesilmiş durumda…
ÖZGÜR ÖZEL: CEMAAT YÜZÜNDEN OLAN BİZİM SOLCULARA OLDU
CHP’de Sezgin Tanrıkulu’nun dışında KHK’lıların sesini duyan ve duyuran bir milletvekili yok. Aksine Özgür Özel gibi bazı CHP’li vekiller ‘Cemaat’ söz konusu olduğunda zulümleri destekliyor. Kendisini ziyarete gelen KHK’lılar heyetine, “Cemaat yüzünden olan bizim solculara oldu.” diyen kişi Özgür Özel’den başkası değil. Halbu ki söz konusu heyet ‘KHK’lılardan oluşuyordu ve yaşadıkları mağduriyet için yardım istemişlerdi. KHK’li bir bayan öğretmenin kendisine yönelik, “Sıkıntılarımızı neden dile getirmiyorsunuz? Biz terörist yetiştirmedik.” sitemine, “Terörist yetiştirmemişsindir de, Cemaat’e adam kazandırmışsındır.” diyen de Özel’di…
KİMİ HAMAL, KİMİ PAZARCI
Rejimin hukuksuz KHK’larıyla işinden ve aşından edilmiş yüzbinlerce insan var. Özel şirketlerde iş bulamıyorlar zira rejim, KHK’lılara iş verilmesini istemiyor. KHK’lılar ‘ağaç kökü yesin’, muhtaç olsun, açlıktan ölsün istiyorlar.Peki ne yapıyor bu insanlar? Geçimlerini nasıl sağlıyorlar?
Cumhuriyet savcılarından KHK’lı Ali Yalçın… Ailesinin geçimini kaldırım üzerinde yeşil zeytin satarak sağlıyor. En son İstanbul Adliyesi’nde görev yapıyordu Yalçın. Silivri’de 20 aydan fazla tutsak edilmişti.
NAZAN BOZKURT’UN SUÇU NE?
Nazan Bozkurt, 2007’den beri Ankara Çankaya Nüfus Müdürlüğü’nde memur olarak çalışıyordu. 23 Ocak 2017 tarihli 683 sayılı KHK ile görevinden ihraç edildi. Suçunun ne olduğunu bilmiyor. Hukuki olarak yaptığı girişimler sonuçsuz kaldı, zira ülkede hukuk yok! İş aradı, bulamadı. İşkur’a başvurdu. Ancak KHK’lı olduğu için başvurusu reddedildi. Bunun üzerine sokakta sesini duyurmaya karar verdi ve Ankara Yüksel Caddesi’nde 4 yıldır ‘işini geri istiyor’.
Muhalefet sessiz…
HAKİMLİKTEN, KARPUZ TÜCCARLIĞINA
Mehmet Köroğlu hakimdi. Tıpkı polis olan kardeşi Ahmet Köroğlu gibi o da hukuksuzca ihraç edildi. Kendisi karpuz satıyor. Kardeşi Ahmet Köroğlu ise bir apartmanda temizlik görevlisi olarak çalışıyor. Bir başka KHK’lı polis memuru Emin Yıldız, inşaatta işçi olarak çalışıyor: “Namaz kılıp bize zulmediyorlar. Bizi bizden başka kimse anlamadı bu süreçte, biz onu gördük.”
KHK’lı Cemal Yıldırım da ‘hak ve hukuk’ mücadelesi veren önemli isimlerden… Yıllardır ‘işini geri’ istiyor. Geçimini ise inşaatlarda çalışarak kazanıyor. Pazarda tezgah açan hakimler, hamallık yapan öğretmenler, depocu olarak çalışan memurlar.. Binlercesi var böyle…
ADALET BEKLERDEN CAN VERENLER
Bir de adalet beklerken can verenler var; KHK’lı öğretmen Fatma Görmez gibi… Eşi KHK’lı Bekir Görmez 15 Temmuz’dan hemen sonra cezaevine gönderilmişti. 4,5 yıldır tutukluydu. 2,5 yıl önce oğlunu kanser hastalığından kaybetti. Geçtiğimiz aylarda çıkan haberlerde kendisinin de 29 kiloya düştüğü yazılıyordu. Son dönemde konuşmakta bile güçlük çeken Görmez, yaşadığı zulme daha fazla dayanamadı. Ocak 2021’de hayatını kaybetti.
Göksun’da KHK’lı itfaiye çavuşu Diyanet Elagöz de yine bu yılın ocak ayında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti. Elagöz, beraat etmesine rağmen OHAL Komisyonuna yaptığı başvuruya ‘red’ cevabı verilmişti.
KHK’lılar yıllardır seslerini duyurmaya çalışıyor. Rejimin kulakları zaten tıkalı ancak sorun şu ki muhalefet de KHK’lıların dertlerini dinlemediği gibi, sorunun çözümü için somut, elle tutulur hiçbir adım atmıyor…