Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) polis memuru Tekin Akgün’ün başvurusunda tek ve esas delilin Bylock olmasının tutuklamaya yetmeyeceği kararının ardından programla ilgili yeni hukuksuzluklar gündeme gelmeye başladı.AİHM’nin Bylock kararının ardından hukukçu ve eski CHP’li siyasetçi Hüseyin Aygün, cezaevinde tutuklu iki polisin kendisini arayarak tutuklanmak istenen kişilerin Bylock listelerine eklenerek tutuklandığı itirafında bulunduğunu söyledi.
DAYANAMIYORUM HEPSİNİ BIRAKACAĞIM
Aygün’ün gündeme getirdiği Bylock listeleriyle ilgili hukuksuzluğun bir benzerinin 2 Şubat 2017’de Kırşehir’de yapılan bir duruşmada yaşandığı ortaya çıktı. Advocates Of Silenced Turkey’in 15 Temmuz Sonrası Yargıya Darbe başlıklı raporunda yer alan bilgiye göre Kırşehir’de, 39 tutuklu sanığın yargılandığı davada Bylock’la ilgili toplu tutuklanan polisleri tahliye etmeye hazırlanan mahkeme başkanı, savcı tarafından tehdit edildi. “Dayanamıyorum, hepsini serbest bırakacağım” diyen mahkeme başkanı Fatih Mehmet Aksoy’un duruşma savcısı tarafından “İki saat sonra seni Bylock’çu yaparım” denilerek tehdit ettiği öne sürüldü. Aksoy’un bu sözlerinin ardından, duruşma devam ederken HSYK tarafından görevden alındığı, yerine mahkeme üyelerinden birinin başkan sıfatıyla devam ettiği belirtildi. Duruşma ertelenirken Hakim Aksoy, önce açığa alındı, bir gün sonra da Bylock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.
TUTUKLANMASI İSTENEN KİŞİLERİ BYLOCK LİSTESİNE EKLEDİK
AİHM’nin kararı sonrası Bylock ile ilgili bir anısını paylaşan Hüseyin Aygün, tutuklamalara en güçlü dayanak yapılan Bylock’taki hukuksuzluğa dikkat çekmişti. Aygün, 15 Temmuz sonrası Bylock listelerini hazırlayan 2 polisin cezaevinde anlattıklarını şöyle aktarmıştı: “Her sabah ‘Bylock Listeleri’ geliyor, biz bunları düzenliyor, savcılık ve diğer makamlara sunuyorduk. Sonra bu listede olmayan ama ‘Eklenecekler Listesi’ gelmeye başladı. Bunları da Bylock kullananlar içine ekledik ve ilgili mercilere göndermeye başladık. Bu ‘Eklenecekler’ gerçekte Bylock kullanmayan ama tutuklanmaları istenen kişilerdi. Bu işi yaparken yanlış olduğunun farkındaydık ama elden ne gelir, yapmaya devam ettik. Sonra bir sabah ‘Eklenecekler’ listesinde bizim de ismimiz yer aldı. Şimdi biz de buradayız Hüseyin Bey.”