Türkiye cezaevlerinde birçok hasta, hamile kadın ve bebekli anne bulunuyor. Cezaevinde kalması gereken süre bittiği halde tahliye edilmeyen birçok hükümlü de Gülen Hareketi mensuplarıyla görüşüp rapor hazırlayan cezaevi gözlem ve denetleme kurullarının verdiği keyfi kararlara göre hak ihlaline maruz kalıyor. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, doğumuna çok az kalan 8 aylık Huriye Acun’un durumuna dikkat çekerek Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sert bir dille uyarıda bulundu.
“YANİ ŞİMDİ CEZAEVİNDE Mİ DOĞURACAK?”
Hamile tutukluları ve cezaevindeki kanser hastalarını defalarca dile getiren Sezgin Tanrıkulu, “Yukarıda Allah var. AK Parti Türkiye’de zalimlikte zulümde eşitlik sağladı. Huriye Acun, doğumuna 1 ay kalmış. Halen tutuklu Konya E Tipi CİK’te. Yani şimdi cezaevinde mi doğuracak? Allahtan korkun. Ya sayın bakan Allah’tan kork gerçekten ya.” dedi.
“BU UYGULAMALARIN MİMARI OLMA”
Gül’ü bu hak ihlalleriyle ilgili ses çıkarmaya davet eden Tanrıkulu, “Ya çık bunlarla ilgili bir şey söyle. Yargıyı etkilemezsin korkma. İnsan olarak, bir hukukçu olarak söyle. De ki, hamile kadınların tutuklanması doğru değildir. Tutuklu ise cezaevinde kalması doğru değildir. Yasalarımızda tutuklama yerine geçecek tedbirler var. Hakimler, savcılar neden bunu uygulamazsınız. Bunu söyleyin ne olacak? Bu uygulamaların mimarı olma. Bu uygulamalarla anılma.” ifadelerini kullandı.
8 aylık hamile tutuklu Huriye Acun, 7 Temmuz’dan bu yana Konya E Tipi Cezaevinde, 6 aylık hamile Arzu Nur Özkan ise üç aydır Kayseri Bünyan Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Doğumlarına çok az kalan Acun ve Özkan’ın hem kendileri hem de aileleri çok endişeli.
“CEZAEVLERİ DENETİM GÖZLEME KURULLARI SUÇ İŞLİYOR?”
Cezaevlerindeki infaz ve gözlem denetleme kurullarının adil olmayan kararlarına da dikkat çeken Sezgin Tanrıkulu, bu kurulların bir yargı makamı olmamasına rağmen insanlara kanunsuz bir şekilde ceza verdiklerini söyledi. Cezaevi savcılarının ve yönetimlerinin suç işlendiğini ifade eden Tanrıkulu şöyle devam etti:
“6 yıl 3 ay ceza almış, 7,5 yıl ceza almış, infazları dolduğu halde tahliye edilmeyen birçok hükümlü var. Adalet ve Kalkınma Partisi, bu insanlarımıza karşı yeni icat ettiği yöntemlerle, kurumlarla düşman ceza hukuku uygulamaya devam ediyor. İnfaz ve gözetleme kurulları diye kurullar kurdular. Bu kurullar şartla salıverilmesi süresi gelmiş tutuklularla ilgili olarak tahliye edilmeme kararı veriyor. Neymiş efendim pişman değilmiş, neymiş efendim şikayet etmiş, CİMER’e demiş ki ‘kantinde niye bunlar yok’. Haklarında bir disiplin cezası olmayan, şartlı salıverilme süresi gelmiş birçok tutuklu, bu kurulların kararıyla tahliye edilmiyor.
“İNSANLARIN ÖZGÜRLÜKLERİYLE OYNAMAYIN”
Bir kez daha Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Hürriyeti tahdit suçu işleniyor. Kendilerinin (gözlem ve denetleme kurulları) bir yargı yetkisi yok ama yargı yerine geçip insanlara ceza veriyorlar. Hapiste kalma cezası veriyorlar. Hürriyetlerini bir mahkeme kararı olmadan tahdit ediyorlar. Tümü suç işliyor. O yüzden bir kez daha her ildeki cezaevi savcılarına, cezaevi müdürlerine, başgardiyanlara, psikologlara buradan sesleniyorum. Suç işliyorsunuz. Gün gelir hukuk kuralları içerisinde bunun sizden hesabı sorulur. İnsanların özgürlükleriyle oynamayın. yasaların ve hukukun dışına çıkmayın. Bu konuda bana gelen onlarca mesaj var. Art niyetli kararlar veriliyor bir kez daha ifade ediyorum.
“BİNLERCE İNSANI MAĞDUR ETTİNİZ”
Bunlar idari makam, yargı makamı değil. Bu idari makam insanları nasıl cezaevinde tutar? yok efendim pişman olmamış, neye göre pişman olmamış. Adam cezaevinde. örgütle bağı devam ediyormuş. O zaman kes, cezaevinde değil mi? Bütün bu hukuksuzlukların mimarı bir bakan olarak anılacaksınız. Kişisel iyi niyetiniz bir tarafa ama bu son beş yılda yaşanan uygulamalar nasıl unutulacak. Binlerce insanı mağdur ettiniz, cezaevinde ölüme mahkum ettiniz.”