KHK’lı tarih öğretmeni Gökhan Açıkkollu beş yıl önce bugün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bodrum katındaki C-3 Nezarethanesi’nde hayatını kaybetti. Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı imzasını taşıyan rapora göre Gökhan Açıkkollu, işkence ve şeker ilaçlarının verilmemesi gibi bir dizi nedenden dolayı nezarethanede kalp krizi geçirdi.Ailesi, ölümünün ardından işkencecilerden şikayetçi oldu. Eşine işkence yapıldığını kırık gözlüğüne ulaşarak ortaya çıkaran Mümine Tülay Açıkkollu’nun yaptığı suç duyurusuna savcı ‘kovuşturmaya gerek yoktur’ diyerek takipsizlik kararı verdi.
13 GÜNLÜK KAMERA KAYITLARI GİZLENDİ
O gün nezarethanede bir avukat ile biri profesör olmak üzere 3 adli tıp uzmanı vardı. Onlar, beş yıldır üstü örtülmeye çalışan işkenceyle ölümün yakın tanıklarıydı. Savcı bu şahitlerden hiçbirini dinlemedi.Açıkkollu’nun işkenceye götürülürken ve yarı baygın halde işkenceden getirilirken nezarethane kameralarında görüldüğü belirtilen ifadeler üzerine, aile avukatları görüntüleri talep etti. Avukatlar 13 günlük kamera kayıtlarının tamamını isterken savcı sadece 1 saat 25 dakikalık kalp krizi anına ilişkin görüntüleri dava dosyasına koydu. BOLD’un ulaştığı o görüntüler bile Açıkkollu’nun ölümündeki ihmalleri ortaya koyuyor.
Görüntülerde Açıkkollu’nun tek kişilik hücrede 5 kişiyle tutulduğu, üç kişiyle aynı yatakta yattığı, krizin başlangıç anında polislerden dakikalarca yardım istediği ancak yardım gelmediği görülüyor. Çaresizce yatağına dönen Açıkkollu bir süre sonra kriz geçiriyor ve hayatını kaybediyor.
“DÖVE DÖVE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR”
Gökhan Açıkkollu’nun gözaltında işkenceyle ölümüne şahitlik eden avukat Engin Emrah Biçer, daha Silivri Cezaevi yönetimine verdiği 20 Eylül 2016 tarihli dilekçesinde, “Gözaltında iken yaklaşık 14 gün başka bir dosyadan gözaltına alınan öğretmen Gökhan Açıkkollu ile beraber kaldık. Kendisi gözaltında iken döve döve öldürülmüştür. Bu duruma en az 15 kişi şahittir. Deliller sabittir. Bu kişi için açılan bir soruşturma olup olmadığının, var ise soruşturma numarasının tarafıma bildirilmesini saygılarımla talep ederim” diye yazdı.
Tanıklardan adli tıp uzmanı Emrah Gürol Berber de Ece Sevim Öztürk’e verdiği röportajlarda işkenceyi açıkça anlattı. Gökhan Açıkkollu ve ailesinin yaşadığı tüm süreci Bold Medya belgelerin ve tanıkların ışığında “Kırık Gözlük” adıyla belgeselleştirildi.
Erdogan regime tortured to death Gulen Movement members in Turkey. Stop murdering those innocent people. @freedomhouse @UNHumanRights @amnesty @hrw @esinclairwebb @amnestyOz #Turkey #15July #Erdogan #TurkeyCoup #torturevictimsday2021 pdf: https://t.co/mDmsifm6rV pic.twitter.com/dLaB9zwv3R
— Advocates for Dignity (@AFD_AUSTRALIA) July 31, 2021
VELİ SAÇILIK, ELİNDE BİR BUKTE ÇİÇEKLE ZİYARET ETMİŞTİ
15 Temmuz sonrası Hizmet Hareketine yönelik kitlesel kıyım operasyonlarında gözaltına alınan ve 13 gün sonra işkenceye bağlı olarak hayatını kaybeden Tarih Öğretmeni Gökhan Açıkkollu’nun mezarını ziyarete giden Veli Saçılık, Gökhan öğretmenden helallık istedi. Saçılık, ”Arkadaşların, eşin dostun belki sana hakkıyla veda edemedi. Gökhan Hocam biz sana hakkımızı helal ettik sen de bize hakkını helal et…’‘ demişti.
Kendisi de Gökhan Açıkkolu gibi KHK mağduru olan aktivist, sosyolog Veli Saçılık, vefatından 1,5 yıl sonra masumiyeti anlaşılınca görevine iade yazısı gönderilen Gökhan öğretmenin mezarını görmeye gideceğini açıklamıştı. O ziyareti gerçekleşti. İstanbul’da hainler mezarlığına defnedilmasine razı olmayan yakınlarının Konya’da toprağa verdiği Açıkkollu’nun mezarına bir buket çiçekle giden Veli Saçılık, burada yaptığı kısa konuşmada şunları söylemişti:
‘Bugün gözaltında hayatını kaybeden Gökhan Açıkkollu hocanın mezarına geldik. Gelme sebebimiz şuydu. Kendisi işe iade edildi ve gözaltında katledildi. Cezaevinde kolu kopmuş biri olarak ben bu memlekette çok acılar yaşadım ve belki benim kolum koptuğunda Gökhan hoca bir teröristin kolu kopmuştur deyip geçmiştir ama biz birbirimizin acısına kulak verdiğimizde ve dünyada hiç kimsenin işkence görmemesi gerektiğini söylediğimizde, insanca bir hayat düşlediğimizde her şey daha farklı olacak. İşte o zaman mezar taşlarına değil birbirimize sarılacağız. Önemli olan budur. Herkes bir vedayı hak eder. Biz hakkımızı helal ediyoruz Gökhan Hocam, sen de bize hakkını helal et…’
5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’nde ‘Hayata Dönüş’ operasyonu yapan dönemin iktidarı, cezaevine dozerlerle girmişti. Saçılık’un sağ kolu bu operasyonda kopmuştı.Ziyaret sonrası Gökhan Açıkkollu’nun KHK mağdurur öğretmen eşinin kendisini aradığını Twitter hesabından duyuran Veli Saçılık, şunları yazdı: ”Gökhan Açıkkollu’nun eşi beni aradı ve teşekkür etti. “Taybet Ana için eşimle birlikte ağlamıştık” dedi. Mezar ziyareti sembolik bir olay biliyorum, acıyı azaltmaz ama yeni acılar yaşanmaması için bir adım olabilir.”ZAMAN-Avustralya,BOLD