Başbakan Tony Abbott başkanlığındaki Koalisyon Hükümeti, ilk bütçesini açıkladı. Maliye Bakanı Joe Hockey’nin, Parlamento da açıkladığı ilk bütçesinin yankıları, daha topluma açıklanmadan haftalar önceden gelmeye başlamıştı. Medicare kartı ile muayene olmak isteyenlerin artık ücretsiz doktora gözükemeyeceği ve her defasında 7 dolar ‘katkı payı’ ödemesinin getirileceği önceden dillendirildi. Emekli yaşının yükseltileceğini ise; Bakan Hockey, “70 yaşına kadar çalışmaya hazır olun” ifadeleriyle duyurmuştu. Siyasetçilerin taktiğimidir nedir bilinmez. Geçtiğimiz yıl, eski Başbakan Julia Gillard’ın döneminde de bütçenin açık vereceği topluma, yavaş yavaş hissettirilmişti. 2012 yılı sonunda bütçenin fazla vereceği konuşulurken, 2013 Şubat ayında bazı bakanların istifaları ile yeni kabinesini açıklayan Başbakan, bütçede açık olacağının sinyallerini vermeye başlamıştı. Daha sonra ise sürpriz rakamlar birbirini takip etti. 18 milyar dolar açık verdiği, denkleşmesi veya artıya geçmesinin ise yıllar alabileceği o zaman anlatılmıştı.
Bugün geldiğimiz noktada ise ülkenin 50 milyar dolar bütçe açığı var. Zaten iktidarı da endişeye sevk eden ve hiç bir yatırım, istihdam, sermaye ve proje ön görmeyen ve tamamen emekli, dar gelirli, işsiz ve öğrencilerin sırtına yüklenen Avustralya’nın yeni bütçesi yorumcular ve uzmanlar tarafından kriz bütçesi olarak da nitelendiriliyor. Her ne kadar Bakan Hockey, dipsiz bir kuyu gibi gözüken bütçenin toplumun her kesiminin desteği ve fedakarlığı ile birlikte rayına oturtulacağını söylese de, ödeneklerdeki büyük kesintiler gösteriyor ki, işin büyük yükü, yukarıda ifade ettiğimiz kitlenin sırtında. Hükümet, bunun da tepkisini hemen ensesinde hissetmeye başladı. Hafta sonu Avustralya’nın dört bir tarafında yığınla kalabalıklar, ellerindeki pankartlarla bütçeyi ve hükümeti protesto etti. Evet, bu protestolarla vatandaşın tepkisini çok görmemek gerekiyor. Siz iktidara gelmeden daha bundan 7-8 ay önce İşçi Partisi’nin getirdiği Karbon Vergisi’ni eleştirip, bunu kaldırma sözü verip, yeni vergileri getirmeyeceğinizi, sağlık, emeklilik ve eğitim alanlarında kesintiler yapmayacağınızı her ortamda bangır, bangır halka haykıracaksınız. Sonra, iktidar koltuğuna oturunca, tüm bunları söylememişsiniz gibi, tam aksi uygulamalar yapacaksınız. Seçmenler tabii ki, verilen bu sözlere ve vaatlere uyulmamasına tepkisini gösterecek. Hatta bu tepkiler partilere verilen desteğe de yansıdı. Nitekim News Corp tarafından Koalisyon veya İşçi Partisi seçenekleri için Galaxy anketi şirketine yaptırılan seçmen yoklamalarında, Koalisyon Hükümetinin % 5.5 oranında oy kaybına uğradı. Buna göre şu an bir seçim yapılacak olsa, iktidardaki Koalisyon Partileri % 48, İşçi Partisi ise % 52 oranında seçmenin desteğini alacak gözüküyor.
Peki, hükümet bu kadar büyük açığı nasıl kapatacak?
Elli milyar dolarlık açığı kapatma hedefine odaklanan hükümet, bu miktarı dört yıla yaymak istiyor. İlk yıl içerisinde % 40 oranında azalması planlanan bütçe açığının, 4 yıl içerisinde tamamen kapatılmasa da 3 milyar doların altına düşeceği tahmin ediliyor. Tabii, tahminlerin yerine gelmesi öyle söylendiği kadar kolay olmayacak. Plana göre, bir kısım devlet daireleri kapanacak ve 16500 memurun işine son verilerek işsizler ordusuna yeni kazanımlar sağlanmış olacak. Eğer bu memurlar arasında 30 yaşın altında olanlar varsa, onların da vay haline. Çünkü yeni bütçe de 30 yaşın altında olan işsizler, ancak 6 ay işsizlik ödeneği alabilecekler. Bunun yanı sıra hükümet, bütçe açığını kapatma projeleri kapsamında “borç vergisi” adı altında yeni bir vergi de getiriyor.
Sözün özü, bütçenin kaybedeni daha fazla. Bütçeden etkilenmeyen alanlar ise, savunma, sağlık araştırmaları, altyapı ve maden sektörü. Buna göre Hükümet, savunma harcamalarında hiç kesintiye gitmezken, önümüzdeki dönemde aslan payını da bu alana ayırmış oluyor. Bu durum, daha önce Avustralya’ya kadar gelerek Asya-Pasifik bölgesine verdiği önemi göstermeye çalışan Barack Obama’nın söylediklerini hatırlatıyor; Obama, ABD ordusunun Asya Pasifik bölgesindeki rolünü, ‘‘bütçe kesintileri’’ olmasına karşın, genişleteceğini ve bölgenin geleceğinin şekillenmesine yardım edecek bir Pasifik gücü olarak “burada kalacaklarını” söylemişti. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au