CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katillerinin hâlâ bulunamamasını eleştirerek, “Siz o yargının rantıyla ilgilisiniz ama faili meçhul cinayetlerle, işkencelerle, zulüm gören insanların ne çektiğiyle ilgili değilsiniz. Diyarbakır Adliyesi’nde Diyarbakır Barosu’nun katledildiği duruşmada yargıç bu kadar pervasızsa diğer ortamlarda neler olacak? Tahir Elçi’nin faili sizlersiniz” dedi.
‘TESADÜFEN GERÇEKLEŞEN BİR ÖLÜM DEĞİL’
Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“‘Biz, bu tarihi bölgede, birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliliği yapmış bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz.’ Son sözleri bunlardı Tahir Elçi’nin. İnsanın kendi dostunun arkasından konuşmak zor elbet ama konuşmak zorundayız. Kayıtlara geçsin, bu vesileyle bir kez daha kendisini anmış olalım. Tahir Elçi, insan hakları savunucuydu, bir hukuk emekçisiydi ve herkesten daha fazla fikri takipçiydi. Bir davanın peşine düştü, failleri yargı önüne çıkardı, yargılanmasını sağladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde savaş suçlarını ortaya çıkardı. Öldürülmesi, tesadüfen bir anda gerçekleşen bir ölüm değil. Sayın Davutoğlu’nun, dönemin başbakanın geçen yıl Diyarbakır’da söylediği gibi bir siyasi suikasta kurban gitti.
GÖSTERE GÖSTERE YAPIYORLAR
O günleri çok iyi biliyorum, çok iyi takip ettim. Ölümün sonrasından Cumhuriyet savcılığının isteksizliği, delilleri toplanmasındaki yetersizliği ve kararsızlığı, sanıkların nasıl korunduğunu ortaya çıkardı. Fail, failler belli olmasına rağmen ısrarla deliller toplanmadı. Adli Tıp gerekli araştırmayı yapmadı. Sonunda ne oldu biliyor musunuz? Londra’daki bir merkez bir rapor hazırladı, o rapordan 3,5 yıl sonra dava açılmak zorunda kalındı. Burada adliye koridorlarından gelmiş birçok avukat var, ilk duruşmayı izleyen. Türkiye’nin birçok yerinden gelmiş baro başkanları, avukatlar var ve o duruşmada pervasız davranan bir yargıç var. ‘Böyle olmaz’ dedirten bir yargıç var. Türkan Elçi’ye, eşine iddiasını bildirmek için konuşma hakkı vermeyen, ‘Önce sanıkları dinleyeceğim, müdahiller iddiasını bildirmeyecek’ diyen bir başkan var. Hepimizin gözü önünde göstere göstere yapıyorlar. Siz o yargının rantıyla ilgilisiniz ama faili meçhul cinayetlerle, işkencelerle, zulüm gören insanların ne çektiğiyle ilgili değilsiniz. Diyarbakır Adliyesi’nde Diyarbakır Barosu’nun katledildiği duruşmada yargıç bu kadar pervasızsa diğer ortamlarda neler olacak? Tahir Elçi’nin faili sizlersiniz.”