Olaf Scholz’un Federal Meclis’te yapılan oylamada 303’e karşı 395 oyla başbakan seçilmesiyle birlikte Almanya’da 16 yıllık Angela Merkel dönemi sona erdi.Federal Almanya Cumhuriyeti’nin 10’uncu Başbakanı olan 63 yaşındaki Scholz, Sosyal Demokrat Partili (SPD) bir siyasetçi olarak bu görevi üstlenen dördüncü lider oldu.
İLK ANKETLERDE GERİDE GÖRÜNÜYORDU
SPD, 2017 yılında yapılan seçimlerde büyük oy kaybı yaşamış, 2021 seçimlerine geri sayım başladığında yapılan ilk anketlerde Sosyal Demokratlar için çok olumlu bir tablo ortaya koymamış, partiye seçmen desteğinin yüzde 15’lere kadar gerilediğine işaret etmişti.Ancak Scholz, sakin söylem ve tavrıyla yürüttüğü seçim kampanyasıyla partisinin 26 Eylül seçimlerinden birinci çıkmasını, oyların yüzde 25,7’sini alarak yarışı az bir farkla da olsa Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin önünde tamamlamasını sağladı.SPD’li siyasetçi, hemen harekete geçerek koalisyon hükümetini kurabilmek için öncelikleri çok farklı iki partiyi, Yeşiller ve Hür Demokratları, ikna etti ve üç partinin koalisyon müzakereleri tahmin edilenden de hızlı bir şekilde tamamlandı. 24 Kasım’da koalisyon protokolü ana hatlarıyla açıklandı.
MERKEL: RAHAT UYUYABİLECEĞİM
16 yıldır yürüttüğü başbakanlık görevini devrederek aktif siyasete veda eden Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) eski Başbakan Angela Merkel de eski bakanı Scholz’a destek açıkladı.Merkel, Süddeutsche gazetesine yaptığı açıklamada, yıllardır birlikte çalıştığı Scholz’un yeni dönemde başbakanlığı üstlenmesi konusunda, “Gayet tabii ki siyasi farklılıklar olacak. Ancak rahat uyuyabileceğim” dedi.
YENİ ŞANSÖLYE 40 YILDIR SİYASET SAHNESİNDE
Merkel’ın başbakanlığındaki “Büyük Koalisyon” hükümetinde başbakan yardımcılığı ve maliye bakanlığını yürüten Scholz, 40 yıldır Alman siyaset sahnesinde aktif olan bir siyasetçi.Scholz, Hamburg’da büyüdü ve iş hukuku okuduktan sonra Sosyalist Gençlik lideri olarak siyasete girdi. Zaman içinde siyaset tarzı yumuşadı. Almanya Federal Meclisi’ne (Bundestag) ilk olarak 1998’de seçildi.
MERKEL’İN KOALİSYON HÜKUMETLERİNDE GÖREV ALDI
2002-2004 yılları arasında Gerhard Schröder’in başbakanlığı döneminde SPD genel sekreteri olarak görev yapan Scholz, 2007’den 2009’a kadar federal çalışma bakanı olarak görev üstlendi.Scholz, 2011’den 2018’e kadar da Hamburg Belediye Başkanı ve eyalet başbakanlığı görevlerini yürüttü.
Scholz’un federal hükümet için başbakan adaylığı 2017 genel seçimlerinde de gündeme gelmişti. Dönemin SPD lideri Sigmar Gabriel, 2017 seçimleri için Scholz’u önermişti. Daha sonra Martin Schulz’da karar kılındı. Ancak Schulz seçimleri kaybetti ve parti liderliğinden istifa etti.Scholz ise partisinin yeniden Merkel’ın başbakanlığında kurulacak Büyük Koalisyon hükümetinde yer alması gerektiğini savunanlar arasında yer aldı ve 2018 yılında tekrar başkent Berlin’e dönerek, Merkel’ın başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı ve maliye bakanlığını üstlendi.alışkan, çözüm odaklı ve zeki olarak nitelendirilen Scholz’u, aynı zamanda “robot” olarak tanımlayanlar da oldu. Robotları andıran konuşma tarzı nedeniyle 2000’li yılların başında Die Zeit gazetesi “Scholzomat” (Scholzomaton) lakabını taktı.Scholz’un eşi Britta Ernst de siyasetçi ve kocasıyla aynı partiden. Almanya’nın yeni First Lady’si 2017 yılından bu yana Brandenburg eyaleti eğitim bakanı olarak görev yapıyor.SPD, 2002’den beri genel seçim kazanamamıştı. Scholz sıkıcı ve sönük bir siyasetçi olmasına karşın partisini son seçimde ilk sıraya taşıdı.
MALİYE BAKANLIĞI’NDA İKİ SKANDAL
Scholz’a yönelik eleştirilerin merkezinde ise iki mali skandalı ele alış biçimi vardı.Ödeme şirketi Wirecard’ın çöküşü, günümüz Almanyası’ndaki en büyük dolandırıcılık skandalıydı ve bu yıl yayımlanan bir rapor, denetlemedeki başarısızlıktan Scholz’u sorumlu tuttu.Milyonlarca euro kaybolduğunda Hamburg Belediye Başkanı olduğu için, Scholz’un adı Cum-Ex vergi kaçırma skandalına da adı karıştı.Yine de hiçbiri ona seçmenler nezdinde fazla zarar vermedi.