Hastalıklarından dolayı defalarca tahliyesi için başvuru yapılan Halil Güneş, tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybetti. Halil Güneş, ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen tahliye edilmemişti.
İnsan hakları savunucusu ve HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, konuyla ilgili paylaşımında, “(Adalet Bakanı) Hala konuşuyor ama dünden sonra bugün 1 hasta mahpus daha ihmalden vefat etti. Diyarbakır Cezaevi’nde Halil Güneş isimli hasta mahpus hayatını kaybetti. Defalarca infaz ertelemesi redddedilmişti! Ne zaman açıklama yapacaksın? @abdulhamitgul Bu kaçıncı skandal ölüm?” ifadelerini kullandı.
Yaşamını yitiren ağır hasta mahpus Halil Güneş’in ablası Gül Güneş, 1 yıl önce “Ağabeyime ölüm dayatılıyor” diyerek Gergerlioğlu'na yazdığı mektupta uyarmıştı. Gergerlioğlu, Bakan Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi ancak önerge cevaplanmadı!https://t.co/BSIKOrpK9U
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) December 15, 2021
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutuklular listesinde bulunan ve tüm çağrılara rağmen tahliye edilmeyen Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halil Güneş, bu sabah hayatını kaybetti.
29 YILDIR TUTUKLUYDU
Halil Güneş, 2 Ocak 1993 yılında 23 yaşında iken tutuklandı ve hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle yaklaşık 29 yıldır cezaevinde tutuluyordu.
Uzun zamandır akciğer ve kemik kanseri hastalığıyla mücadele eden Güneş, tutuklandığından bu yana 15 farklı cezaevine sevk edildi. Güneş’in hastalıkları, gözaltında gördüğü ağır işkenceler sonrasında ortaya çıkmıştı.
Başlangıçta kaburgalarında oluşan kırıklar kalp ve akciğerini baskı altında tutarak nefes almada zorluklar yaşamasına sebep olmuş, cezaevlerindeki kötü sağlık koşulları, beslenme ve barınma koşullarıyla rahatsızlıkları zamanla daha da artmıştı.
AĞIR KOAH VE UYKU APNESİ TEŞHİSİ KONULDU
2007’de akciğerinde yaklaşık 1 cm boyutlarında onlarca tümör olduğu tespit edilmiş, kırılan kaburgalarının ameliyatı sırasında ise ayrıca kemik kanseri olduğu belirlenmşti. 2 kere bu nedenle ameliyat edilen Güneş’e, 2009 yılında ağır derecede KOAH ve Uyku Apnesi teşhisi konulmuş; doktorları ömür boyu solunum cihazıyla uyuması ve gündüzleri de oksijen maskesi takması gerektiğini söylemişti.
ATK VE AYM’DEN OLUMSUZ KARARLAR
Halil Güneş’in kullanmak zorunda kaldığı yüksek dozdaki ağrı kesiciler nedeniyle ağır stres bozukluğu, epilepsi, her iki gözde Glokom hastalığı, boyunda fıtıklar ve böbreklerinde taşlar oluşmuştu.
Avukatların başvurusu sonucu, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verilmesine rağmen Adli Tıp Kurumu (ATK) 29 Ocak 2014 tarihinde yeni bir rapor hazırlayarak Güneş’in tek başına hayatını idame edebileceği ve hapiste kalabileceği sonucuna varmıştı. Bu nedenle tahliye edilmedi.
2014 Temmuz ayında yapılan tetkiklerde kanser hastalığının daha da ilerlediği tespit edilince, serbest bırakılması ve tedavisinin dışarıda sürdürülmesi için avukatları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunmuş ancak olumlu bir sonuç alınamamıştı.