Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kamu ihalesi alan şirketlerle ilgili haberlere hapis cezasını öngören yasa hazırlığını eleştiren Pervin Buldan, “5’li çetenin başındaki en büyük şirket AKP’dir. Şirketin merkezi de Saray’dır” ifadesini kullandı.
Konuşmasının önemli bir bölümünü cezaevlerindeki hasta mahpuslara ayıran Buldan, “Kinle, intikamla, düşmanlıkla hareket eden bir iktidar ve devlet aklı sadece insanlığı değil adaleti öldürmektedir. Hukuk ortadan kalktığında ülke, toplum, insanlık, vicdanlar çöker” dedi.
Hasta tutuklulara yönelik “düşmanlık hukuku” uygulandığını kaydeden Buldan, “Cezaevlerinin zulüm ve ölüm evlerine döndüğünü anlamak için sadece son 15 güne bakmak yeterlidir. Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek başına hücrede tutulan 28 yaşındaki Sinan Kaya şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Şervancan Güder, henüz 20 yaşındaydı. Van F tipi cezaevinden kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Diyarbakır D tipi cezaevinde tutulan ve yaşamını yitirmek üzereyken tahliye edilen hasta tutsak Hayri Karaş, tahliyesinden 10 gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin siyasi sorumlusu AKP iktidarıdır” dedi.
‘CEZAEVİNDE KALABİLİR RAPORU VERİLDİ’
Yüzde 85 engelli olmasına rağmen “cezaevinde kalabilir” raporu verilen Mehtap Şentürk‘ü de gündeme getiren Buldan, “Sincan Cezaevi’nde tutulan yüzde 85 engelli Mehtap Şentürk hakkında mevcut tedaviden yeterli yarar görmediği saptanmasına rağmen cezaevinde kalabilir raporu verildi. Diyarbakır’da son 20 günde infazları ertelenen 4 tutukludan 2’si yaşamını yitirdi, diğer ikisi de tutuklanıp yeniden cezaevine konuldu” dedi.
‘HUKUK ORTADAN KALKTIĞINDA İNSANLIK ÇÖKER’
Eski HDP Milletvekili Aysel Tuğluk‘un demans teşhisine rağmen cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Pervin Buldan, “Aysel Tuğluk da ağır hasta tutuklu olan bir arkadaşımız. Kendisine demans tanısı konulmasının, cezaevinde tek başına yaşamını idame ettiremeyecek olmasına rağmen tahliyesi engellenmektedir. Kinle, intikamla, düşmanlıkla hareket eden bir iktidar ve devlet aklı sadece insanlığı değil adaleti öldürmektedir. Hukuk ortadan kalktığında ülke, toplum, insanlık, vicdanlar çöker” dedi.
‘İŞKENCE UYGULAMASINA SON VERİN’
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a seslenen Buldan, “Cezaevlerini toplama kampına dönüştüren bu işkence uygulamasına bir an önce son verin. Aysel Tuğluk arkadaşımız başta olmak üzere tüm hasta tutukluları derhal tahliye edin. Onların tahliyesini gerçekleştirin” dedi.
‘ADANA’Kİ UYGULAMA GÖRÜNMEZ KAPILAR ARDINDA RUTİN HALE GELEN İŞKENCENİN SOKAKLARA TAŞMIŞ HALİDİR’
Konuşmasında Furkan Vakfı üyelerinin Adana’da uğradığı işkence görüntülerine de değinen Buldan, şu ifadeleri kullandı: “Rotası demokrasi ve hukuk olmayan bir iktidar karanlıklardan beslenir. Furkan Vakfı’nın Adana’da yapmak istediği basın açıklamasına, demokratik bir hakkın kullanımına kolluk güçlerinin yapmış olduğu insanlık dışı, hukuk dışı saldırı, AKP- MHP iktidarının sokaktaki, siyasetteki gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bu uygulamayı kınıyoruz. Adana’daki tablo uzun bir süredir karakollarda, cezaevlerinde görünmez kapılar ardında rutin hale getirilen işkencenin sokaklara taşmış halidir.”
‘ZULÜM YARIŞINDA 28 ŞUBATÇILARIN ÖNÜNE GEÇMEYİ BAŞARDILAR’
“AKP-MHP iktidarı ölümün, işkencenin cezasızlığın kol gezdiği bir ülkenin ortamını ne yazık ki yaratmış durumda. İşkenceye sıfır tolerans dediler, işkenceciye tolerans iktidarı oldular. 28 Şubat’ın mağduruyuz dediler, zulüm yarışında 28 Şubatçıların önüne geçmeyi başardılar.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde hayat pahalılığının farkında olduklarına dair açıklamalarını hatırlatan Buldan, “AKP Genel Başkanı, hayat pahalılığının farkında olduklarını söylüyor. Sanırsınız ki 20 yıldır bu ülkeyi yönetenler onlar değil, sanki muhalefette olan bir parti olarak konuşmaya devam ediyorlar. Bir zamanlar bir mermi kaç para diyen zihniyet şimdi hayat pahalılığından bahsediyor. Krizin nedeni sizin bu mermi siyasetinizdir” dedi.
Erdoğan’ın manda yoğurtlu, ballı karışımına da vurgu yapan Buldan, “Millet kuru ekmek bulamıyor o manda yoğurdu, kestane balı, medine hurması, yulaf yiyin diye halkımıza bunu söylemekten utanmıyor” ifadesini kullandı.
‘5’Lİ ÇETENİN BAŞINDAKİ EN BÜYÜK ŞİRKET AKP, MERKEZİ DE SARAY’
AKP’nin kamu ihalesi alan şirketlere yönelik ‘itibar sarsan’ haberlere hapis cezasını öngören yasa teklifini hatırlatan Buldan, şu ifadeleri kullandı: “Meclis’e yeni getirdikleri bir torba yasa var. 5’li çete denilmesini yasaklayan bir yasadır bu yasa. Hırsıza hırsız, çeteye çete denilmesini yasaklamak istiyorlar. 5’li çeteye dokunulmazlık kazandırmaya çalıştıklarını biliyoruz. Çünkü bunlar çıkar ve rant ortaklarıdır. 5’li çetenin başındaki en büyük şirket AKP’dir. Şirketin merkezi de Saray’dır. Halk aç, perişan, çözüm bekliyor. İktidar ise 5’li çetesi için özel bir kanun çıkarıyor. Meclis’i bunun için çalıştırıyor. İşte kirli ve karanlık zihniyet tam da budur. Ne yaparsanız yapın hırsıza hırsız, çeteye çete demeye devam edeceğiz. Ve günü geldiğinde hileli ihalelerinizin dosyaları bir bir açılacak, hiç merak etmeyin.”
‘HIMHIŞ OLACAKSINIZ’
AKP-MHP’nin seçim yasasını da eleştiren Buldan, şunları söyledi: “Sandığa giremeyecek oyun sandıktan çıkması içim yol bulmaya çalıştıklarının farkındayız. Öyle bir fark yiyeceksiniz ki YSK da seçim kurullarınız da sizi kurtarmaya asla yetmeyecek. Sırrı Süreyya’nın deyimiyle hımhış olacaksınız. Kürtler Meclis’e girmesin diye koydukları barajı şimdi küçük ortak Meclis’e girsin diye indiriyorlar. Biz bu barajları yıkalı 7 yıl oldu. Halk size gereken cevabı sandıkta verecek.”