8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal babasının, Kartal Demirağ suikastinden önce uçak kazası süsü verilerek öldürülmek istendiği söyledi.
CNN Türk televizyonunda Prof. Dr. Sevil Atasoy’un hazırlayıp sunduğu Suç ve Delil isimli programına konuk olan Ahmet Özal, içinde 13 kişinin bulunduğu uçakta yaşanan elektrik arızasını ve kaza anını şöyle anlattı:
“Uçakta iki kez elektrik arızası yaşayınca pilota geri dönmesini söyledim. Uçak, Büyükada üzerinden manevra yapıp geri dönerken bir kez daha elektrikler kesildi. Bu kez kokpitteki bütün göstergeler kayboldu. Telsizle bile kuleyle konuşamıyorduk. Bir müddet sonra kabin içinden duman çıkmaya başladı. Eğer geri dönmeseydik 10 dakika daha uçsaydık. Geri dönüşümüz olmazdı.
Hostes düştü bayıldı ve uçak 90 derece aşağıya doğru düşmeye başladı. Herkes panik içindeydi. Düşüyorduk. Ben hayatımda ilk defa babamı bağırırken gördüm. Herkes panik içinde bağırıyordu ve babamın şöyle dediğini duydum. ‘Herkes yerine otursun, Allahın dediği olur’ dedi ve herkes oturdu yerine. Piste çok yaklaşmıştık. Uçak denize inebilirse 20 dakika kadar denizde uçağın yüzebileceğini biliyordum. Bu arada ‘babamı nasıl çıkarabilirz?’ onun hesaplarını yaptım.
Ama pistin ucundan vurduk. Daha kulenin haberi yoktu. Lastikler patladı. Kaptan herkes uçağı terk etsin çünkü infilak edecek dedi. Çünkü her taraf yanıyordu. Fakat kapı açılmadı. Ancak arkadaki kargo kapısından babamı sarkıttılar. Herkes oradan atladı. 2.5 metreden sağını solunu kıranlar oldu. Biz uçaktan uzaklaştığımızda bile hala kulenin haberi yoktu.
Sonra o uçağın mühendisleri geldi fabrikadan. Buldukları şuydu. Uçaklarda benzin tankları kanatlardadır. Buradaki elektrik kablolarıyla ilgili vidalar aşırı sıkılmış. Bu yüzden plastiği erimiş ve kısa devre yapmış. Böyle yeni alınmış bir uçakta böyle şeyler olmaz. Goldstream bu konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Bu uçağın infilak etmemesi yüzde 5. Yüzde 95 infilak etmeliydi, diye. Şimdi böyle bir uçakta bir kelepçenin fazla sıkılmasıyla böyle bir hadisenin olması mümkün değil. Bu bir palavraydı”