Dünyanın hâlâ çok kapsamlı bir kriz anaforunda olduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, “Bunu aşabilmek için de çok ciddi reformlar yapılması ve küresel bir farkındalık oluşması ve ortak tavır sergilenmesi lazım.” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, G-20 dönem başkanlığını 1 Aralık’ta devralacak olan Türkiye’nin kalkınma konusuna odaklanacağını söyledi. Davutoğlu, “Çünkü büyümenin olmadığı, yavaşladığı dönemlerde sadece dünya ekonomileri küçülmekle kalmıyor. Çok ciddi, siyasal ekonomik sonuçlar doğuyor.” dedi.
Avustralya’nın Brisbane şehrinde düzenlediği basın toplantısında, 2008 finansal krizinin kontrol altına alınamadığı için ekonomik krize dönüştüğünü ifade eden Davutoğlu, “Çünkü finans sektörünün ekonomiyi yeterince destekleyememesi reel sektörde büyük sarsıntılara sebebiyet verdi.” şeklinde konuştu. Bunun akabinde sosyal ve nihayet siyasal krizlerin ortaya çıktığını dile getiren Ahmet Davutoğlu, “Son 4 yıl içinde siyasî; istikrarını koruyabilen ülke sayısı çok az.” ifadelerini kullandı.
Dünyanın hâlâ çok kapsamlı bir kriz anaforunda olduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, “Bunu aşabilmek için de çok ciddi reformlar yapılması ve küresel bir farkındalık oluşması ve ortak tavır sergilenmesi lazım.” dedi.
Kalkınma için dünya ticaretinde mümkün olan en geniş hareket alanını sağlayıcı şekilde ticaret konusunu gündemde tutacaklarını ifade eden Davutoğlu, buna bağlı olarak da yatırımlar ve istihdama ve bu kapsamda KOBİ’lere önem vereceklerini dile getirdi.
Siyasal ortamdaki güvenle iş dünyasındaki istikrar arasındaki ilişkiye dikkat çeken Başbakan Ahmet Davutoğlu, uluslararası toplumda ileriye dönük olumlu bir bakış açısı yoksa ülkelerin daha içe kapanmaya yöneldiğini, bunun da dünya ekonomisinde daralmaya sebebiyet verdiğini kaydetti. Davutoğlu, G-20’nin gerektiğinde siyasal sorunları da ele alması gereken bir yapı olmasını istediklerini ifade etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘Esed gitmeden IŞİD’i yenemeyiz’ sözlerini de doğru bulduğunu belirtti ve kendilerinin de başından beri Ortadoğu’da entegre bir strateji istediğini vurguladı. Davutoğlu, bu terör yapılanmasının, Esed rejiminin işlediği insanlık suçları ve ortaya çıkardığı siyasal boşluk alanında doğduğuna dikkat çekti.