ABD, Avrupa ve Avustralya’ya kadar genişleyen tepki dalgası, başta Sydney, Melbourne olmak üzere Wolongong, Perth, Brisbane, Adelaide, Mildura gibi şehirlerde de mevcut abonelerin üyeliği bırakmasına neden oluyor.
Digitürk’ün, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Bugün TV, Kanaltürk, Yumurcak TV ve Irmak TV kanallarını platformdan çıkardığını açıklamasına sert tepkiler devam ediyor. Yurtiçinde yapılan ‘abone bırakma’ eylemi Avustralya’ya kadar ulaştı. Digitürk’ün bu hukuksuz adımı, dalga dalga dünyaya yayılmaya başladı. ABD, Avrupa ve Avustralya’ya kadar genişleyen tepki dalgası, başta Sydney, Melbourne olmak üzere Wolongong, Perth, Brisbane, Adelaide, Mildura gibi şehirlerde de mevcut abonelerin üyeliği bırakmasına neden oluyor. Sydney’de bulunan önemli kuruluşlardan Türk Dayanışma Derneği Başkanı Beşir Karasu üyeliği bırakacağını açıklarken, CHP Avustralya Temsilcisi Hakan Gürbüz ise; Parti Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatını, Avustralya’daki tüm CHP üyelerine ileteceklerini söyledi.Tepkisini Gazetemize açıklayan Gürbüz, şöyle konuştu: “Partili arkadaşımız Digitürk üyeliklerini iptal etmeye devam ediyor. Tüm arkadaşlarımız ve üyelerimiz olarak Genel Merkezimiz tarafından ‘Digitürk üyelik iptali’ kararını bizler de, aynen uygulayacağız. Elimizden geldiği kadar bunu kitlelere ulaştıracağız. Digitürk ve Tivibu’nun bu adımı ticari bir ahlaksızlık. Çünkü kontrat yapılırken, paketin içindeki tüm kanallara göre ödeme yapılıyor. Dolayısıyla kontrat ihlal edilmiş oldu. Bunun bir de ticari açıdan etik problemi var. Üyeler bunu mahkemeye de götürme hakkına sahip” dedi.
HER SEVİYEDEN VE MESLEKTEN TEPKİ YAĞIYOR
Türk Dayanışma Derneği Başkanı Beşir Karasu ise; Digitürk’ün bu tavrını asla affetmeyeceğini belirterek; “Böyle bir rezalet olabilir mi?” diye sordu. Böyle bir kararın, abonelik parasını ödediği halde bu hakkının gasp edildiğini ve televizyon izleme özgürlüğünün elinden alındığını söyleyen Karasu, aboneliği bırakacağını belirtti. Digitürk’ün hukuku ayaklar altına alan bu yanlış ve izahatı mümkün olmayan uygulamasına tepki olarak aboneliğini bıraktığını belirten Melbourne sakini Ünal Kayır ise aboneliğe derhal son verdiğini açıkladı. Kayır; ”Ülkemizin dış dünyadaki itibarı maalesef bu ve benzeri hukuksuzluklarla erimeye devam ediyor. Son birkaç yıldır yaşananlardan dolayı ülkemiz adına gerçekten üzülüyor, Digitürk’ün de en kısa zamanda bu yanlıştan dönmesini temenni ediyorum. Yanlışında ısrar ederse, hem Türkiye’deki üye akrabalarıma aboneliği bıraktıracağım hem de Türkiye’deki yakınlarım aracılığıyla tüketici mahkemesine dava açacağım” dedi. Öte yandan 7 kanalın platformdan çıkarılmasına tepki gösteren binlerce üye, aboneliğini iptal ettirdi. Müşteri Hizmetleri’nin telefonları kilitlendi, +(212) 473 99 99 No’lu faksa iptal talebi yağdı. Beşiktaş’taki Digitürk binası önünde de protesto eylemi vardı. Bu arada Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Pazartesi günü Digiturk’ün bağımsız 7 televizyon kanalını karartan kararını görüşmek için toplanıyor. Süleyman Demirkan, İsmet Demirdöğen ve Ersin Öngel, kurulun toplanması için başvuruda bulundu. Başkan vekili Arif Fırtına da kurulu saat 14.00’te olağanüstü toplantıya çağırdı. Üç üyenin talebi üzerine bir araya gelecek olan RTÜK Üyeleri, Diğitürk’e yönelik uygulanacak yaptırımlar ile lisans iptalini de masaya yatıracak.
Digitürk’ün 7 kanalı sansürlemesine bir tepki de Hürriyet’in üç yazarı; Hukukçu Taha Akyol, Akif Beki ve Ertuğrul Özkök’ten geldi. Hukukçu yazar Taha Akyol, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuyla ilgili daha önce söylediği “Bir savcının ifadesi, bildirimi değil, bir hukuki süreç (yargılama) tamamlandığı zaman o hukuki süreç herkesi bağlar ”sözünü hatırlattı. “Twitter veya YouTube’a erişimi kısıtlamakla, TV kanallarına erişimi kısıtlatılmak hukuken aynı derecede insan hakları ihlalidir” diyen Akyol, 21. Yüzyılda “guguk devleti”nin olamayacağını vurguladı. Hürriyet’in diğer yazarı Akif Beki de Davutoğlu’nun sözlerini hatırlattı. Digitürk‘ün, mahkeme kararı istemeden, bir savcılık yazısıyla 7 televizyonun yayınını kestiğini belirterek, “E hani ‘kimin gücü kime yeterse’ kanunu işletilmeyecekti!” diye sordu. Ertuğrul Özkök de, bugün itibariyle çıkış için işlemleri başlattığı ve evlerindeki Digitürk üyeliklerini sona erdirdiğini açıkladı.
Ramazan Yıldız (Melbourne): Digitürk’ü iptal ettireceğim. Biz Digitürk’e abone olurken Türkiye’deki TV kanallarını, özellikle de S Haber ve Bugün TV’yi seyredeceğiz diye abone olduk. Fakat Digitürk’ün abone yaparken bize verdiği TV listesini bize hiç sormadan değiştirmesi bizleri çok rahatsız etti. En kısa zamanda Digitürk üyeliğimi iptal edeceğim.
Yasemin Apaydın (Ev Hanımı, Melbourne): Bir ülkede iktidar olmak o ülkede yapılan hukuksuzluklara karşı sesini çıkaranları susturmak değildir. AKP, Türkiye’de yolsuzluklara değil muhalefete savaş açtı.
Nilüfer Kayıkçı (Tıp Öğrencisi, Melbourne): Toplumun haber alma hakkını engellemek demokrasilerde kabul edilemez bir hukuksuzluktur. Hele parasını ödediğiniz Digitürk’ün hükümete muhalif kanalları yayından kaldırması Digitürk’ün sadece baskıcı iktidarın yayın organı olması anlamındadır.
Gazeteci Hasan Cemal: Erdoğan iktidarı, özgürlüğe bir darbe daha vurmuştur. Bağımsız medyaya, demokrasiye, hak ve özgürlüklere bir darbe daha indirmiştir. Seçime, muhaliflerin sesini susturarak gitmek despotluğun ta kendisidir.
Gazeteci Ergun Babahan: Seçime bir ay kala, AKP’li olmayan ama demokratik düzene inanan tüm kesimlerin sesine yer veren kanalları kapatıyorlar. Bu aslında, AKP’nin artık yolun sonuna geldiğinin bir göstergesi.
Gazeteci Enver Aysever: Sessiz kalmayın bu uygulamaya. Kirli havuzu okumak, izlemek zorunda değiliz.
Gazeteci Levent Gültekin: Bunun hukukla alakası yok tam bir zorbalık ve despotluk örneği.
FOX Ana Haber sunucusu Fatih Portakal: Ses kesme operasyonu! Unutulmayacak günler… Sansürcü, yasakçı, cesaret yoksunu Digiturk.
Kimse Yok mu Genel Başkanı İsmail Cingöz: Hata bende ki abonenizdim. Bitti artık. Yaptığınız alenen hukuksuzluk ve suç.
Rota Haber Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık: Tarih, medyaya sansürde platformların kanalları çıkarmasını, ‘sansür’ olarak kaydedecek.