Financial Times: ERDOĞAN’IN TEPKİSİ REDDEDİLMİŞ BİR AŞIĞIN ÖFKESİ GİBİ

Gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner’ın “Türkiye’nin bombaları başarısızSuriye politikasını ifşa ediyor” başlıklı yazısında, Türkiye’nin Suriye politikasının başarısız olduğu ve yapılan hava operasyonlarının Erdoğan’ın parlamentoda çoğunluk kazanma umutlarını yeniden canlandırabileceği yorumu yapılıyor.

Türkiye’nin hava operasyonlarıyla sonunda IŞİD’e karşı adım atmaktaki isteksizliğinden vazgeçmiş gibi görünmesini sağladığını belirten Gardner, yine de artık Türk hükümeti dışında kimsenin Ankara’nın IŞİD politikasında yön değiştireceğini inanmadığını yazıyor.

Yazıda, Türkiye’nin politikasının açıkça değiştiği fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da değiştiği ifade edilirken, “Geçen ay yapılan seçimde Türk seçmen AKP’nin parlamentoda çoğunluğu kazanmasını engelledikten sonra, Erdoğan ülkeyi erken seçime götürmekte kararlı görünüyordu. Erdoğan milliyetçi oyları avlamaya ve seçim zaferi onu başkanlık planlarından alıkoyan Kürt yanlısı koalisyonu terörist olarak karalamaya çalışıyor.” yorumları dikkat çekiyor.

Gardner, Suriye’de savaşın başladığı 2011′den bu yana yaşananları hatırlatırken, Esad’ın giriştiği savaşa, Erdoğan’ın “reddedilmiş bir aşık” öfkesiyle tepki verdiğini belirtiyor ve yazısını şöyle sürdürüyor: “Güney sınırını Esad’a karşı savaşmak isteyenlere açtı. Ülkenin istihbarat servisi MİT, Suriyeli muhaliflere silah gönderdi. Ahrar el Şam örgütüne gitmesi planlanan bu yardımlar, El Nusra ve IŞİD gibi örgütlerin eline de geçti.”

IŞİD’in geçen sonbaharda Kobani’yi işgal etmesinin ardından, Erdoğan’ın IŞİD ile PYD’nin (Kürt Demokratik Birlik Partisi) bir farkı olmadığı söylemini hatırlatan yazar, diğer yandan PKK ile müzakerelere başlandığını ve bu durumun Kürtlerin çoğunun kendileriyle oyun oynandığını düşünmesine neden olduğunu yazıyor.

Erdoğan’ın Kürtlerin desteğini kaybetmesiyle başkanlık hayallerinden olduğunu vurgulayan Gardner, AKP’ye karşı olan Kürtler ve Türklerin partiyi IŞİD’in “suç ortağı” olarak görmeye başladığını ifade ediyor. AKP’nin cihatçıların topraklarından geçmesi için izin verici bir ortam yaratarak, IŞİD sempatizanlarına yer açtığının belirtildiği yazıda; polis, savcı ve istihbarat sevrvisinin de zarar gördüğü vurgusu yapılıyor.

Yazar Gardner, IŞİD destekçilerinin ve cihatçıların Türkiye’de çok rahat hareket edip gösteriler düzenleyebildiğine dair örnekler vererek, buna rağmen hükümetin her zamanki gibi bu kişilere değil, bunları haberleştiren kişilere savaş açtığını yazıyor. Cumhuriyet Gazetesi Editörü Can Dündar’ın, MİT’in silah dolu tırlarını haber yaptığı için casusulukla suçlandığını anlatan yazar,Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel’in de, Türkiye’deki IŞİD saldırılarından Erdoğan’ın sorumlu olduğunu yazdığı için geçen hafta işten çıkarıldığını ifade ediyor ve silah naklini durdurmak isteyen tüm polis ve savcıların da cezaevinde olduğunu ekliyor.

Türkiye’nin yaptığı hava operasyonlarına da dikkat çeken Gardner, IŞİD’in PYD ile savaştığı yerlerin vurulmadığını, bunun da hükümetin gözünde bir ‘kötü IŞİD’, bir de PYD’nin ilerleyip Fırat’ı geçmesini engelleyen ‘iyi, daha doğrusu yararlı’ IŞİD olduğunu gösterdiğine işaret ediyor. PYD’nin sahada IŞİD’e karşı en etkili mücadeleyi veren örgüt olduğunun altını çizen Gardner, bu çelişkilerin çok uzun sürmeyeceğini ve IŞİD’in ufak detayları çok önemsemeden geri saldırıda bulunacağını ve Türkiye’nin istese de istemese de gerçek bir savaşa sürüklendiğini öngörüyor.

Financial Times’ın uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, analizlerini aktardığı bir başka yazısında ise, hava operasyonların iç politikadaki olası etkilerini yorumluyor. Operasyonun genel seçim sonrası geçici AKP hükümeti döneminde başlatıldığını hatırlatan yazar, “geçiş sürecindeki Türkiye’nin bir pusulası olmadığı” değerlendirmesinde bulunuyor.

Gardner, koalisyon görüşmeleri devam etse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinin ülkeyi sonbaharda erken seçime götürüp, burada başkanlık için yeterli desteği almak olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin IŞİD ile mücadeleye ne kadar sadık kalacağına dair endişelerin olduğunu belirten Gardner, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda daha çok Kürtlerin hedef alındığını yazıyor.

Gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner’ın “Türkiye’nin bombaları başarısızSuriye politikasını ifşa ediyor” başlıklı yazısında, Türkiye’nin Suriye politikasının başarısız olduğu ve yapılan hava operasyonlarının Erdoğan’ın parlamentoda çoğunluk kazanma umutlarını yeniden canlandırabileceği yorumu yapılıyor.

Türkiye’nin hava operasyonlarıyla sonunda IŞİD’e karşı adım atmaktaki isteksizliğinden vazgeçmiş gibi görünmesini sağladığını belirten Gardner, yine de artık Türk hükümeti dışında kimsenin Ankara’nın IŞİD politikasında yön değiştireceğini inanmadığını yazıyor.

Yazıda, Türkiye’nin politikasının açıkça değiştiği fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da değiştiği ifade edilirken, “Geçen ay yapılan seçimde Türk seçmen AKP’nin parlamentoda çoğunluğu kazanmasını engelledikten sonra, Erdoğan ülkeyi erken seçime götürmekte kararlı görünüyordu. Erdoğan milliyetçi oyları avlamaya ve seçim zaferi onu başkanlık planlarından alıkoyan Kürt yanlısı koalisyonu terörist olarak karalamaya çalışıyor.” yorumları dikkat çekiyor.

Gardner, Suriye’de savaşın başladığı 2011′den bu yana yaşananları hatırlatırken, Esad’ın giriştiği savaşa, Erdoğan’ın “reddedilmiş bir aşık” öfkesiyle tepki verdiğini belirtiyor ve yazısını şöyle sürdürüyor: “Güney sınırını Esad’a karşı savaşmak isteyenlere açtı. Ülkenin istihbarat servisi MİT, Suriyeli muhaliflere silah gönderdi. Ahrar el Şam örgütüne gitmesi planlanan bu yardımlar, El Nusra ve IŞİD gibi örgütlerin eline de geçti.”

IŞİD’in geçen sonbaharda Kobani’yi işgal etmesinin ardından, Erdoğan’ın IŞİD ile PYD’nin (Kürt Demokratik Birlik Partisi) bir farkı olmadığı söylemini hatırlatan yazar, diğer yandan PKK ile müzakerelere başlandığını ve bu durumun Kürtlerin çoğunun kendileriyle oyun oynandığını düşünmesine neden olduğunu yazıyor.

Erdoğan’ın Kürtlerin desteğini kaybetmesiyle başkanlık hayallerinden olduğunu vurgulayan Gardner, AKP’ye karşı olan Kürtler ve Türklerin partiyi IŞİD’in “suç ortağı” olarak görmeye başladığını ifade ediyor. AKP’nin cihatçıların topraklarından geçmesi için izin verici bir ortam yaratarak, IŞİD sempatizanlarına yer açtığının belirtildiği yazıda; polis, savcı ve istihbarat sevrvisinin de zarar gördüğü vurgusu yapılıyor.

Yazar Gardner, IŞİD destekçilerinin ve cihatçıların Türkiye’de çok rahat hareket edip gösteriler düzenleyebildiğine dair örnekler vererek, buna rağmen hükümetin her zamanki gibi bu kişilere değil, bunları haberleştiren kişilere savaş açtığını yazıyor. Cumhuriyet Gazetesi Editörü Can Dündar’ın, MİT’in silah dolu tırlarını haber yaptığı için casusulukla suçlandığını anlatan yazar,Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel’in de, Türkiye’deki IŞİD saldırılarından Erdoğan’ın sorumlu olduğunu yazdığı için geçen hafta işten çıkarıldığını ifade ediyor ve silah naklini durdurmak isteyen tüm polis ve savcıların da cezaevinde olduğunu ekliyor.

Türkiye’nin yaptığı hava operasyonlarına da dikkat çeken Gardner, IŞİD’in PYD ile savaştığı yerlerin vurulmadığını, bunun da hükümetin gözünde bir ‘kötü IŞİD’, bir de PYD’nin ilerleyip Fırat’ı geçmesini engelleyen ‘iyi, daha doğrusu yararlı’ IŞİD olduğunu gösterdiğine işaret ediyor. PYD’nin sahada IŞİD’e karşı en etkili mücadeleyi veren örgüt olduğunun altını çizen Gardner, bu çelişkilerin çok uzun sürmeyeceğini ve IŞİD’in ufak detayları çok önemsemeden geri saldırıda bulunacağını ve Türkiye’nin istese de istemese de gerçek bir savaşa sürüklendiğini öngörüyor.

Financial Times’ın uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, analizlerini aktardığı bir başka yazısında ise, hava operasyonların iç politikadaki olası etkilerini yorumluyor. Operasyonun genel seçim sonrası geçici AKP hükümeti döneminde başlatıldığını hatırlatan yazar, “geçiş sürecindeki Türkiye’nin bir pusulası olmadığı” değerlendirmesinde bulunuyor.

Gardner, koalisyon görüşmeleri devam etse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinin ülkeyi sonbaharda erken seçime götürüp, burada başkanlık için yeterli desteği almak olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin IŞİD ile mücadeleye ne kadar sadık kalacağına dair endişelerin olduğunu belirten Gardner, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda daha çok Kürtlerin hedef alındığını yazıyor.

Gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner’ın “Türkiye’nin bombaları başarısızSuriye politikasını ifşa ediyor” başlıklı yazısında, Türkiye’nin Suriye politikasının başarısız olduğu ve yapılan hava operasyonlarının Erdoğan’ın parlamentoda çoğunluk kazanma umutlarını yeniden canlandırabileceği yorumu yapılıyor.

Türkiye’nin hava operasyonlarıyla sonunda IŞİD’e karşı adım atmaktaki isteksizliğinden vazgeçmiş gibi görünmesini sağladığını belirten Gardner, yine de artık Türk hükümeti dışında kimsenin Ankara’nın IŞİD politikasında yön değiştireceğini inanmadığını yazıyor.

Yazıda, Türkiye’nin politikasının açıkça değiştiği fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da değiştiği ifade edilirken, “Geçen ay yapılan seçimde Türk seçmen AKP’nin parlamentoda çoğunluğu kazanmasını engelledikten sonra, Erdoğan ülkeyi erken seçime götürmekte kararlı görünüyordu. Erdoğan milliyetçi oyları avlamaya ve seçim zaferi onu başkanlık planlarından alıkoyan Kürt yanlısı koalisyonu terörist olarak karalamaya çalışıyor.” yorumları dikkat çekiyor.

Gardner, Suriye’de savaşın başladığı 2011′den bu yana yaşananları hatırlatırken, Esad’ın giriştiği savaşa, Erdoğan’ın “reddedilmiş bir aşık” öfkesiyle tepki verdiğini belirtiyor ve yazısını şöyle sürdürüyor: “Güney sınırını Esad’a karşı savaşmak isteyenlere açtı. Ülkenin istihbarat servisi MİT, Suriyeli muhaliflere silah gönderdi. Ahrar el Şam örgütüne gitmesi planlanan bu yardımlar, El Nusra ve IŞİD gibi örgütlerin eline de geçti.”

IŞİD’in geçen sonbaharda Kobani’yi işgal etmesinin ardından, Erdoğan’ın IŞİD ile PYD’nin (Kürt Demokratik Birlik Partisi) bir farkı olmadığı söylemini hatırlatan yazar, diğer yandan PKK ile müzakerelere başlandığını ve bu durumun Kürtlerin çoğunun kendileriyle oyun oynandığını düşünmesine neden olduğunu yazıyor.

Erdoğan’ın Kürtlerin desteğini kaybetmesiyle başkanlık hayallerinden olduğunu vurgulayan Gardner, AKP’ye karşı olan Kürtler ve Türklerin partiyi IŞİD’in “suç ortağı” olarak görmeye başladığını ifade ediyor. AKP’nin cihatçıların topraklarından geçmesi için izin verici bir ortam yaratarak, IŞİD sempatizanlarına yer açtığının belirtildiği yazıda; polis, savcı ve istihbarat sevrvisinin de zarar gördüğü vurgusu yapılıyor.

Yazar Gardner, IŞİD destekçilerinin ve cihatçıların Türkiye’de çok rahat hareket edip gösteriler düzenleyebildiğine dair örnekler vererek, buna rağmen hükümetin her zamanki gibi bu kişilere değil, bunları haberleştiren kişilere savaş açtığını yazıyor. Cumhuriyet Gazetesi Editörü Can Dündar’ın, MİT’in silah dolu tırlarını haber yaptığı için casusulukla suçlandığını anlatan yazar,Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel’in de, Türkiye’deki IŞİD saldırılarından Erdoğan’ın sorumlu olduğunu yazdığı için geçen hafta işten çıkarıldığını ifade ediyor ve silah naklini durdurmak isteyen tüm polis ve savcıların da cezaevinde olduğunu ekliyor.

Türkiye’nin yaptığı hava operasyonlarına da dikkat çeken Gardner, IŞİD’in PYD ile savaştığı yerlerin vurulmadığını, bunun da hükümetin gözünde bir ‘kötü IŞİD’, bir de PYD’nin ilerleyip Fırat’ı geçmesini engelleyen ‘iyi, daha doğrusu yararlı’ IŞİD olduğunu gösterdiğine işaret ediyor. PYD’nin sahada IŞİD’e karşı en etkili mücadeleyi veren örgüt olduğunun altını çizen Gardner, bu çelişkilerin çok uzun sürmeyeceğini ve IŞİD’in ufak detayları çok önemsemeden geri saldırıda bulunacağını ve Türkiye’nin istese de istemese de gerçek bir savaşa sürüklendiğini öngörüyor.

Financial Times’ın uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, analizlerini aktardığı bir başka yazısında ise, hava operasyonların iç politikadaki olası etkilerini yorumluyor. Operasyonun genel seçim sonrası geçici AKP hükümeti döneminde başlatıldığını hatırlatan yazar, “geçiş sürecindeki Türkiye’nin bir pusulası olmadığı” değerlendirmesinde bulunuyor.

Gardner, koalisyon görüşmeleri devam etse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinin ülkeyi sonbaharda erken seçime götürüp, burada başkanlık için yeterli desteği almak olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin IŞİD ile mücadeleye ne kadar sadık kalacağına dair endişelerin olduğunu belirten Gardner, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda daha çok Kürtlerin hedef alındığını yazıyor.

Gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner’ın “Türkiye’nin bombaları başarısızSuriye politikasını ifşa ediyor” başlıklı yazısında, Türkiye’nin Suriye politikasının başarısız olduğu ve yapılan hava operasyonlarının Erdoğan’ın parlamentoda çoğunluk kazanma umutlarını yeniden canlandırabileceği yorumu yapılıyor.

Türkiye’nin hava operasyonlarıyla sonunda IŞİD’e karşı adım atmaktaki isteksizliğinden vazgeçmiş gibi görünmesini sağladığını belirten Gardner, yine de artık Türk hükümeti dışında kimsenin Ankara’nın IŞİD politikasında yön değiştireceğini inanmadığını yazıyor.

Yazıda, Türkiye’nin politikasının açıkça değiştiği fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da değiştiği ifade edilirken, “Geçen ay yapılan seçimde Türk seçmen AKP’nin parlamentoda çoğunluğu kazanmasını engelledikten sonra, Erdoğan ülkeyi erken seçime götürmekte kararlı görünüyordu. Erdoğan milliyetçi oyları avlamaya ve seçim zaferi onu başkanlık planlarından alıkoyan Kürt yanlısı koalisyonu terörist olarak karalamaya çalışıyor.” yorumları dikkat çekiyor.

Gardner, Suriye’de savaşın başladığı 2011′den bu yana yaşananları hatırlatırken, Esad’ın giriştiği savaşa, Erdoğan’ın “reddedilmiş bir aşık” öfkesiyle tepki verdiğini belirtiyor ve yazısını şöyle sürdürüyor: “Güney sınırını Esad’a karşı savaşmak isteyenlere açtı. Ülkenin istihbarat servisi MİT, Suriyeli muhaliflere silah gönderdi. Ahrar el Şam örgütüne gitmesi planlanan bu yardımlar, El Nusra ve IŞİD gibi örgütlerin eline de geçti.”

IŞİD’in geçen sonbaharda Kobani’yi işgal etmesinin ardından, Erdoğan’ın IŞİD ile PYD’nin (Kürt Demokratik Birlik Partisi) bir farkı olmadığı söylemini hatırlatan yazar, diğer yandan PKK ile müzakerelere başlandığını ve bu durumun Kürtlerin çoğunun kendileriyle oyun oynandığını düşünmesine neden olduğunu yazıyor.

Erdoğan’ın Kürtlerin desteğini kaybetmesiyle başkanlık hayallerinden olduğunu vurgulayan Gardner, AKP’ye karşı olan Kürtler ve Türklerin partiyi IŞİD’in “suç ortağı” olarak görmeye başladığını ifade ediyor. AKP’nin cihatçıların topraklarından geçmesi için izin verici bir ortam yaratarak, IŞİD sempatizanlarına yer açtığının belirtildiği yazıda; polis, savcı ve istihbarat sevrvisinin de zarar gördüğü vurgusu yapılıyor.

Yazar Gardner, IŞİD destekçilerinin ve cihatçıların Türkiye’de çok rahat hareket edip gösteriler düzenleyebildiğine dair örnekler vererek, buna rağmen hükümetin her zamanki gibi bu kişilere değil, bunları haberleştiren kişilere savaş açtığını yazıyor. Cumhuriyet Gazetesi Editörü Can Dündar’ın, MİT’in silah dolu tırlarını haber yaptığı için casusulukla suçlandığını anlatan yazar,Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel’in de, Türkiye’deki IŞİD saldırılarından Erdoğan’ın sorumlu olduğunu yazdığı için geçen hafta işten çıkarıldığını ifade ediyor ve silah naklini durdurmak isteyen tüm polis ve savcıların da cezaevinde olduğunu ekliyor.

Türkiye’nin yaptığı hava operasyonlarına da dikkat çeken Gardner, IŞİD’in PYD ile savaştığı yerlerin vurulmadığını, bunun da hükümetin gözünde bir ‘kötü IŞİD’, bir de PYD’nin ilerleyip Fırat’ı geçmesini engelleyen ‘iyi, daha doğrusu yararlı’ IŞİD olduğunu gösterdiğine işaret ediyor. PYD’nin sahada IŞİD’e karşı en etkili mücadeleyi veren örgüt olduğunun altını çizen Gardner, bu çelişkilerin çok uzun sürmeyeceğini ve IŞİD’in ufak detayları çok önemsemeden geri saldırıda bulunacağını ve Türkiye’nin istese de istemese de gerçek bir savaşa sürüklendiğini öngörüyor.

Financial Times’ın uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, analizlerini aktardığı bir başka yazısında ise, hava operasyonların iç politikadaki olası etkilerini yorumluyor. Operasyonun genel seçim sonrası geçici AKP hükümeti döneminde başlatıldığını hatırlatan yazar, “geçiş sürecindeki Türkiye’nin bir pusulası olmadığı” değerlendirmesinde bulunuyor.

Gardner, koalisyon görüşmeleri devam etse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinin ülkeyi sonbaharda erken seçime götürüp, burada başkanlık için yeterli desteği almak olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin IŞİD ile mücadeleye ne kadar sadık kalacağına dair endişelerin olduğunu belirten Gardner, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda daha çok Kürtlerin hedef alındığını yazıyor.