Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, hipertansiyonla ilgili alışılmış belli başlı hataların hastalığı daha da kötü bir duruma getirdiğini söyledi
Her kan basıncı yüksekliğinde dilaltı ilaç kullanımının yaygın olduğunu belirten Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, “Dilaltı ilaç sadece acil durumlarda kullanılmalıdır. Her kan basıncı yükselmesi acil durum değildir. Kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek istenmeyen sonuçlara yol açabilir.” uyarısında bulundu. Hastaların en sık yaptığı hatalardan birinin de tansiyon düşürücü ilaçları bir süre kullanıp bırakma olduğunu anlatan Bostanoğlu, “Hipertansiyonun vücuda zarar vermesine yol açar Birçok hasta, ilaçlarla kan basıncı kontrol altına alınınca ilacını bırakır. Hastaların kendilerini rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalar ortadan kalkınca tedaviyi aksatır. Tedavide, amacın sadece hastayı o dönemde rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmaları gidermek değil, aynı zamanda hedef organ hasarını önleyerek kalıcı sakatlık ve ölümleri azaltmak olduğu, hipertansiyonun büyük olasılıkla ömür boyu hastaya eşlik edeceği unutulmamalıdır.” dedi.
Birçok hastanın ‘Vücut ilaca alışır, ilaç yan etki yapar, ilaç bağımlılık yapar’ şeklinde düşüncelere sahip olduğunu kaydeden Bostanoğlu, bunun kesinlikle yanlış olduğunu, hastaya en büyük zararı kontrolsüz hipertansiyonun vereceğini belirtti.
“BAŞKA BİRİNİN İLACINI KULLANMAYIN”
Bostancıoğlu, hipertansiyonla ilgili sık yapılan yanlışları şöyle sıraladı: “Komşu veya arkadaşın tavsiyesi ile ilaç alınması, ‘Bünyem yüksek tansiyona alışmış’ düşüncesi ile hipertansiyonu ciddiye almama, kan basıncı yüksekliğini sadece strese bağlayıp tansiyon ilacı kullanmama, ‘Tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum’ düşüncesi ile yakınmanın olmadığı zamanlarda kan basıncını ölçtürmeme. Bunun iki sakıncası olabilir. Kan basıncı hastanın bir yakınması olmamasına rağmen yüksektir ya da hastanın kan basıncı yüksekliğine bağladığı yakınmaları, başka hastalığa bağlıdır.”
MeydanGazetesi.com.tr
Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, hipertansiyonla ilgili alışılmış belli başlı hataların hastalığı daha da kötü bir duruma getirdiğini söyledi
Her kan basıncı yüksekliğinde dilaltı ilaç kullanımının yaygın olduğunu belirten Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, “Dilaltı ilaç sadece acil durumlarda kullanılmalıdır. Her kan basıncı yükselmesi acil durum değildir. Kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek istenmeyen sonuçlara yol açabilir.” uyarısında bulundu. Hastaların en sık yaptığı hatalardan birinin de tansiyon düşürücü ilaçları bir süre kullanıp bırakma olduğunu anlatan Bostanoğlu, “Hipertansiyonun vücuda zarar vermesine yol açar Birçok hasta, ilaçlarla kan basıncı kontrol altına alınınca ilacını bırakır. Hastaların kendilerini rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalar ortadan kalkınca tedaviyi aksatır. Tedavide, amacın sadece hastayı o dönemde rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmaları gidermek değil, aynı zamanda hedef organ hasarını önleyerek kalıcı sakatlık ve ölümleri azaltmak olduğu, hipertansiyonun büyük olasılıkla ömür boyu hastaya eşlik edeceği unutulmamalıdır.” dedi.
Birçok hastanın ‘Vücut ilaca alışır, ilaç yan etki yapar, ilaç bağımlılık yapar’ şeklinde düşüncelere sahip olduğunu kaydeden Bostanoğlu, bunun kesinlikle yanlış olduğunu, hastaya en büyük zararı kontrolsüz hipertansiyonun vereceğini belirtti.
“BAŞKA BİRİNİN İLACINI KULLANMAYIN”
Bostancıoğlu, hipertansiyonla ilgili sık yapılan yanlışları şöyle sıraladı: “Komşu veya arkadaşın tavsiyesi ile ilaç alınması, ‘Bünyem yüksek tansiyona alışmış’ düşüncesi ile hipertansiyonu ciddiye almama, kan basıncı yüksekliğini sadece strese bağlayıp tansiyon ilacı kullanmama, ‘Tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum’ düşüncesi ile yakınmanın olmadığı zamanlarda kan basıncını ölçtürmeme. Bunun iki sakıncası olabilir. Kan basıncı hastanın bir yakınması olmamasına rağmen yüksektir ya da hastanın kan basıncı yüksekliğine bağladığı yakınmaları, başka hastalığa bağlıdır.”
Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, hipertansiyonla ilgili alışılmış belli başlı hataların hastalığı daha da kötü bir duruma getirdiğini söyledi
Her kan basıncı yüksekliğinde dilaltı ilaç kullanımının yaygın olduğunu belirten Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, “Dilaltı ilaç sadece acil durumlarda kullanılmalıdır. Her kan basıncı yükselmesi acil durum değildir. Kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek istenmeyen sonuçlara yol açabilir.” uyarısında bulundu. Hastaların en sık yaptığı hatalardan birinin de tansiyon düşürücü ilaçları bir süre kullanıp bırakma olduğunu anlatan Bostanoğlu, “Hipertansiyonun vücuda zarar vermesine yol açar Birçok hasta, ilaçlarla kan basıncı kontrol altına alınınca ilacını bırakır. Hastaların kendilerini rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalar ortadan kalkınca tedaviyi aksatır. Tedavide, amacın sadece hastayı o dönemde rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmaları gidermek değil, aynı zamanda hedef organ hasarını önleyerek kalıcı sakatlık ve ölümleri azaltmak olduğu, hipertansiyonun büyük olasılıkla ömür boyu hastaya eşlik edeceği unutulmamalıdır.” dedi.
Birçok hastanın ‘Vücut ilaca alışır, ilaç yan etki yapar, ilaç bağımlılık yapar’ şeklinde düşüncelere sahip olduğunu kaydeden Bostanoğlu, bunun kesinlikle yanlış olduğunu, hastaya en büyük zararı kontrolsüz hipertansiyonun vereceğini belirtti.
“BAŞKA BİRİNİN İLACINI KULLANMAYIN”
Bostancıoğlu, hipertansiyonla ilgili sık yapılan yanlışları şöyle sıraladı: “Komşu veya arkadaşın tavsiyesi ile ilaç alınması, ‘Bünyem yüksek tansiyona alışmış’ düşüncesi ile hipertansiyonu ciddiye almama, kan basıncı yüksekliğini sadece strese bağlayıp tansiyon ilacı kullanmama, ‘Tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum’ düşüncesi ile yakınmanın olmadığı zamanlarda kan basıncını ölçtürmeme. Bunun iki sakıncası olabilir. Kan basıncı hastanın bir yakınması olmamasına rağmen yüksektir ya da hastanın kan basıncı yüksekliğine bağladığı yakınmaları, başka hastalığa bağlıdır.”
MeydanGazetesi.com.tr
Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, hipertansiyonla ilgili alışılmış belli başlı hataların hastalığı daha da kötü bir duruma getirdiğini söyledi
Her kan basıncı yüksekliğinde dilaltı ilaç kullanımının yaygın olduğunu belirten Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, “Dilaltı ilaç sadece acil durumlarda kullanılmalıdır. Her kan basıncı yükselmesi acil durum değildir. Kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek istenmeyen sonuçlara yol açabilir.” uyarısında bulundu. Hastaların en sık yaptığı hatalardan birinin de tansiyon düşürücü ilaçları bir süre kullanıp bırakma olduğunu anlatan Bostanoğlu, “Hipertansiyonun vücuda zarar vermesine yol açar Birçok hasta, ilaçlarla kan basıncı kontrol altına alınınca ilacını bırakır. Hastaların kendilerini rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalar ortadan kalkınca tedaviyi aksatır. Tedavide, amacın sadece hastayı o dönemde rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmaları gidermek değil, aynı zamanda hedef organ hasarını önleyerek kalıcı sakatlık ve ölümleri azaltmak olduğu, hipertansiyonun büyük olasılıkla ömür boyu hastaya eşlik edeceği unutulmamalıdır.” dedi.
Birçok hastanın ‘Vücut ilaca alışır, ilaç yan etki yapar, ilaç bağımlılık yapar’ şeklinde düşüncelere sahip olduğunu kaydeden Bostanoğlu, bunun kesinlikle yanlış olduğunu, hastaya en büyük zararı kontrolsüz hipertansiyonun vereceğini belirtti.
“BAŞKA BİRİNİN İLACINI KULLANMAYIN”
Bostancıoğlu, hipertansiyonla ilgili sık yapılan yanlışları şöyle sıraladı: “Komşu veya arkadaşın tavsiyesi ile ilaç alınması, ‘Bünyem yüksek tansiyona alışmış’ düşüncesi ile hipertansiyonu ciddiye almama, kan basıncı yüksekliğini sadece strese bağlayıp tansiyon ilacı kullanmama, ‘Tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum’ düşüncesi ile yakınmanın olmadığı zamanlarda kan basıncını ölçtürmeme. Bunun iki sakıncası olabilir. Kan basıncı hastanın bir yakınması olmamasına rağmen yüksektir ya da hastanın kan basıncı yüksekliğine bağladığı yakınmaları, başka hastalığa bağlıdır.”
Queensland'de bir halk sağlığı laboratuvarında tutulan ve bazılarında ölümcül virüs bulunan 323 adet şişe kayboldu. Queensland Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,...