Bundan 20 yıl önce Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hayır duası ve teşvikiyle yola çıkan gönüllü bir gurup, büyük zorlukları aşarak bugünlere geldi.7 kişiden oluşan ilk mütevelli heyeti, bu güzel adımla NSW Eyaletinde yine bir ilki gerçekleştirerek, Galaxy(Feza) Vakfı’nın temeli atılmıştı.
20 yılı geride bırakan Galaxy Vakfı(18 yıl kadar Feza ismiyle faaliyetlerini yürüttü) başta eğitim ve sosyal alanda önemli hizmetlerin altına imza attı. Bundan 20 yıl önce Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hayır duası ve teşvikiyle yola çıkan gönüllü bir gurup, büyük zorlukları aşarak bugünlere geldi.7 kişiden oluşan ilk mütevelli heyeti, bu güzel adımla NSW Eyaletinde yine bir ilki gerçekleştirerek, bu önemli kuruluşun temel taşını atmış oldu. İki yıl önce isim değişikliğine giden Galaxy (Feza) Vakfı, bugün ağırlıklı olarak eğitim alanında çalışmalarını her ne kadar yürütüyor olsa da, bu kutlu çatıdan yola çıkan AFFINITY, ARO, ISRA, STCC, AMITY, BAYRAM KÜLTÜR MERKEZİ gibi adını yazmadığımız bir çok kuruluş, farklı alanlarda çalışmalarını yürütüyor. Söz konusu kuruluşlar, başta Avustralya’da olmak üzere, günümüzde farklı toplumlara ve dünyanın değişik ülkelerine önemli hizmetler veriyor.Vakfın toplumumuzda, cemiyetimizde ve tarihi geçmişimizdeki yeri ve önemi nedir? Vakıflar, özde dayanışma ve yardımlaşma temeline dayanır. İslam kültürünün ve medeniyetinin geçmişten bugüne aktarılmasında, vakıfların ifa ettiği görev çok büyüktür. Selçukludan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan günümüze kadar, vakıflar çok mühim işlere imza atmışlar. Şahısların yapamadığı işleri vakıflar gerçekleştirmiştir. Onun içindir ki; Vakıflar kültür ve medeniyet tarihimiz içerisinde çok ciddi roller oynamıştır. Aslında Osmanlı devleti, çok zengin bir vakıf medeniyeti kurmuştur. Vakıfların uzun ömürlü olması için onlara kalıcı gelir kaynakları sağlanmıştır. Vakıflar, devletin tekelinde olmaktan kurtarılmış, bu hizmetlerin manevî; boyutu hakkıyla anlatılarak, şahısların vakıflara sahip çıkması sağlanmıştır. Durumu iyi olanlar vakıflara maddî; yardımlarda bulunmuşlar. Durumu iyi olmayanlar ise bizzat hizmet ederek, çalışarak, fizikken ve bedenen bu hayır yarışına destek olmuşlar, tıpkı günümüzde olduğu gibi… Aslında vakıf kültürü, sadece insanlar arasında değil, hayvanlar için de teşkil edilmiştir. Zor geçen karlı kış dönemlerinde açlık çeken yırtıcı hayvanların yemini temin etmeden, hasta leyleklerin bakım ve tedavisine kadar bu müesseseleri önemseyen ve kuran bir tarihin mirasçılarıyız. Toplumsal hayatta kapitalizmin vermiş olduğu zorluklardan dolayı toplumun temel taşı olan aile kurumunun ciddi yara aldığı bir süreç yaşanırken, geçmişte bu müesseseleri ise; yoksul genç kızlara çeyizin verilmesi, bunların düğünlerinin yapılması bile hesaba katılarak, çalışmalar yürütülmüş. Kimsesiz fakirlerin cenazelerinin kaldırılması, okuyan çocuklarına yardım edilmesi gibi alanlarda da vakıf kuran ecdadımız, bu hayır müesseseleri sayesinde uzun ömürlü olmuştur. İşte tüm bu duyguların da vermiş olduğu sorumluluk gereği ve Çok kültürlü Avustralya politikasına uygun olarak, NSW Eyaletinde yaşayan Türk Toplumu başta olmak üzere, diğer insanlara hizmet verme düşüncesiyle 20 yılını geride bırakan Galaxy (Feza) Vakfı, önümüzdeki dönemde de çalışmalarını yürütecek. Bu süreçte Galaxy Vakfı, yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan gelişmelerin birçoğuna tanıklık etti, katkı sağladı ve yardım elini muhtaçlara uzattı. Avustralya’nın anlamlı günlerini vesile ederek, NSW’de düzenlenen festivallere ev sahipliği yaparak, bir taraftan ülkemizin kültürünün tanıtımına e katkı sağlayan Galaxy, diğer taraftan ise kermes gibi etkinlikler organize ederek, farklı toplumlar arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü cemiyetin birer parçası haline getirdi. Eyalet ve Federal Parlamentolarında ve farklı inançlara sahip Avustralyalılarla iftar geleneğini, evlere taşıma gibi güzellikleri yaygınlaştırmadan, toplanan kurbanlıklar ve Ramazan kumanyalarının organize edilerek, dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdur insanların imdadına yetiştirilmesine kadar ki güzellikler, Galaxy (Feza) Vakfı’nın ilk icraatları arasında sayılabilir. Bir yandan açlıkla boğuşan kara kıtanın çocuklarına, “Biz açlık ve susuzluğu Ramazan’da, onlar ise hayat boyu çekiyorlar” diyerek, kampanyalar düzenleyen bu Gönüllüler Hareketi, diğer taraftan Afrika çöllerinde bir yudum suya muhtaç dini, ırkı ve coğrafyası farklı olan bu mağdur ve mazlum insanlara; “Bir kuyu da bizden” diyerek, insanları Afrika çöllerinde ‘Su kuyularını açma’ yarışına ya teşvik etti. 20 yıl boyunca hep koşturan hayırseverler, Marmara ve Van depreminden, Soma’daki Kömür Faciasına, Pakistan’daki sel baskınından Endonezya’daki tsunamiye, Somali’deki kuraklıktan, Bosna’daki sel baskınına, Victoria’daki yangın felaketinden, Brisbane’deki sel faciasına kadar, hasılı her yere ulaşmaya çalıştılar. Hep vefalı davrandılar, olaylar karşısında bigâne kalmadılar. Kısacası bu “Gönüllüler hareketi, Vefa’nın sadece İstanbul’da bir semtin isminin olmadığını hep gösterdiler. Evet, Cumartesi günü ise, Vakfın Yönetim Kurulu, 20 yıldan beri maddi ve manevi desteğini esirgemeyen hayırsever gönüllülerinin gösterdiği vefaya karşı bir ‘Vefa Gecesi’ düzenledi. 20.Yıl gecesinde, 20 yıldan bu yana katkıda bulunanlara çeşitli ödüller verildi.