Avustralya’da siyaset kültüründe iki önemli özellik var: istifa ve özür dileme. Politikacıların, seçmenlerine karşı yalan beyanda bulunması, yolsuzluk veya rüşvet gibi bir takım usulsüz hareketlerde bulunmaları ortaya çıkınca, hemen kamuoyundan özür dileyip, istifa etmesini gayet güzel şekilde yapıyorlar. Hatta seçimler sonunda alınan yenilgi karşısında da, hiç vakit geçirmeden siyaset hayatına son noktayı koyabiliyorlar. En son ve sıcak örneği, Victoria ve Queensland seçimlerinde gördük. Bu siyasi kültür, gerçekten takdire şayan. Demokratik duruşu, bizler de sık sık yazı ve haberlerimize konu ediyoruz. Ancak Avustralya siyasetinde son dönemde yaşananlar, adeta ülkede bunlarda mı oluyor? Dedirtiyor insana. Çok değil 1,5 yıl önce İşçi Partisi’nin düştüğü Liderlik türbülansına şimdi de Liberal Parti girdi. Diğer taraftan geçen hafta içinde ancak üçüncü dünya ülkelerinde olabilecek bir gelişme daha yaşandı. Avustralya’nın tek Aborjin lideri Kuzey Bölgesi’nin Başkanı (Northern Territory) Adam Giles’in makamına adeta gece yarısı darbesi yapıldı. Başkan Giles’in kabinesinde bakan olan Willem Westra van Holthe, sabah saat 1’de Northern Territory Parlamentosu’nda basın toplantısı düzenledi. Holthe açıklamasında, Adam Giles’in istifa edeceğini, bu nedenle artık kendisinin Kuzey Bölgesi’nin yeni Başkanı, yardımcısının da eski Adalet Bakanı John Elferink olacağını açıkladı. Darbe girişiminden habersiz olan Adam Giles, saatler sonra yaptığı basın toplantısında kendisinin halen görevinde olduğunu ve bu girişimin çok gereksiz ve sevimsiz karşıladığını söyledi
Liderlik arayışı Partilerde adeta moda oldu. Hatırlanacağı üzere İşçi Partisi’nin iktidar da olduğu bir önceki Hükümetin özellikle son dönemi ağırlıklı bu konularla uğraşmakla geçti. Kevin Rudd ve Julia Gillard’ın liderlik çekişmesini hatırladığımızda, bugünlerde yaşadığımız Tony Abbott’ın liderliğinin sorgulanması, ‘Biz bu filmi daha önce izlemiştik’ sözlerini akıllara getiriyor.
ABBOTT’ın, liderlik kONumU İLE imtihanı
Birazda, 2013 seçimlerinde 150 sandalyenin yarısından fazlasını kazanarak iktidar olan Liberal-Ulusal Koalisyonu’nun ortak lideri ve Avustralya’nın 28.Başbakanı olan Abbott’ın bu duruma nasıl geldiği üzerinde duralım. Henüz iktidar da yaklaşık 1,5 yılını geride bırakan iktidar partisi ve lideri Abbott’a yönelik eleştiriler ve parti içerisindeki rahatsızlıklar geçtiğimiz yılın sonuna doğru nüksetmeye başladı.
Kısacası hemen göz atalım: Özellikle Savunma Bakanı David Johnston hakkında lüks seyahat ve misafir ağırlama giderleri nedeniyle, soruşturmanın başlatılması… Olumsuz mali tablodan dolayı Maliye Bakanı Joe Hockey’nin parti içinde ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi… Kamuoyu anketlerine göre Ana Muhalefet Lideri Bill Shorten’ın, Tony Abbott’a göre hem Başbakan tercihi, hem de parti olarak giderek popülaritesinin artması. Ve son olarak, geçen Kasım’da Victoria’da, geçen ay sonunda da, Queensland’da yapılan eyalet seçimlerinden Koalisyon Partilerinin seçim mağlubiyeti gibi önemli sebepleri saymak mümkün. Bu arada ekonomide büyüme rakamlarının binde 3 ile beklentilerin gerisinde kalması da bir başka önemli faktör. İktidar Partisi Milletvekilleri, Joe Hockey’nin yerine İletişim Bakanı Malcolm Thurnbull’ın Maliye Bakanı olmasını istediklerini de not düşelim. Zaten bu sebeple, bundan bir süre önce kabinede mini bir revizyon yapılmıştı. Aslında Federal Başbakan, kabinede değişiklik yapacağı sinyalini vermişti.Kabine değişikliği, ilk olarak Hazine Bakan Yardımcısı Arthur Sinodinos’un istifası ile gündeme gelmişti.
Çok ayrıntıya girmeden Abbott’ın liderlik tartışmasına dönecek olursak… Belki de sizler bu yazıyı okuduğunuz sırada Liberal Parti’nin liderlik konusu da sonuçlanmış olacak. Bilindiği gibi; Liberal Parti Batı Avustralya Milletvekili Luke Simpkins, partinin hukuki konuları ve tüzük işlemlerinden sorumlu Philip Ruddock’a lider değişikliği seçim talebini bildirerek, resmi süreci başlatmış oldu. Tony Abbott, bugün (Pazartesi) saat 9’da, 101 kişiden oluşan Liberal Parti milletvekilleri ile senatörlerin hazır bulunacağı bir toplantı yapacak. Gizli oylama ile yapılacak toplantı sonrası, şayet Abbott, oyların % 50’sinden fazlasını alırsa görevine devam edecek, tersi olursa, liderliği bir başka isme devretme sürprizi yaşanabilir. Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Belki de sizler bu satırları okuduğunuz sırada, Abbott’ın makamına yeni bir Başbakan oturmuş olabilir. Federal seçimlere yaklaşık 1,5 yıl kalmışken, Liberaller lider değişikliği için oylamaya gittiler. Sonuç olarak Liberaller, Victoria ve Queensland seçimlerinden ve toplumun sosyal konularla ilgili tepkilerinden ders çıkartmazsa, şimdiden Federal seçimin galibinin de İşçi Partisi olacağını söylemek mümkün… z.polat@zamanaustralia.com.au