• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

KARDEŞLİK DERDE ORTAK OLMAK DEMEKTİR

Mart 3, 2017
in Genel Gündem, KONUK YORUM
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

[FAİK CAN-TR724.COM]

İman uhuvveti emreder. Hucûrat Sûresi 10. ayet-i celîle, “Mü’minler arasıdaki bağı ifade edecek en güzel ve doğru kelimenin kardeşlik” olduğunu ifade buyurur.

Bu yüzden imanla uhuvvet arasında telazum vardır. Hele bu iman, bir de mefkûre ve gaye-i hayal birliği ile perçinlenmişse kardeşlik bağına kuvvetli bir düğüm daha atılmış demektir. Böyle bir uhuvvette her ferdin uhrevi amellerinden hâsıl olan semereye diğer kardeşler de ortak olur.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Simurgu arayanlara!

Asrın Mazlumu ve Düşünce Mimarı-2

Dumankaya Holding muhbirinin hazin sonunu yazan Uğur Dumankaya: “O kayboldu, biz hayatta kaldık.”

Buhari ve Müslim’in rivayet ettikleri sahih bir hadis-i şerifte Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Mü’minler birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet etme ve koruma hususunda bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer azalar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” Aynı vücudun azaları olmanın tabii neticesidir bu. Gerçek kardeşlik, yekdiğerinin acısına uykuları kaçarcasına ortak olmak demektir.

‘IZDIRAP EN TESİRLİ DUADIR’

Üç yıldan fazla bir süredir hizmet insanları kesintisiz ve artarak devam eden bir zulme maruz kalıyor. Türlü şenâet ve denâetlerin sergilendiği bu süreçte kadınıyla erkeğiyle yüz binlerce masum, hapislere atıldı, malları, mülkleri gasp edildi, işinden, ekmeğinden oldu. Öğrenciler okullarını kaybetti. Pek çok kişi yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Kendini bu daireye ait hisseden hemen herkese ateş bir şekilde dokundu.

En ağır bedeli ise hapiste olanlar, işkence görenler, işkencede vefat edenler ve onların aileleri ödedi, ödüyor. Hapistekilere göre daha ehven şartlarda olanlara düşen, içeridekilerin ızdırabını yüreklerinde derinlemesine hissetmek ve onlara kesintisiz dua etmek. Bu nurani halkadaki her bir ferd, annesi babası aynı gün ölmüş gibi bir acıyı vicdanında yaşamalı. Vücudun büyük kısmına gelen bu musibetin sancısını iliklerine kadar hissetmeli. Vefasızlıktan, kardeşlerini unutmaktan ve kalbinin kurumasından korkmalı. “Izdırap en tesirli duadır. Izdırapsızlık ise, insana musallat olmuş büyük bir beladır.” hakikatini yüreğine kazımalı.

ÜLFETE KARŞI ÇARE ARAMALI

Sürecin uzamasıyla birlikte ilk günlerde hemen herkeste zirve yapan metafizik gerilim ve dua hassasiyeti sanki yerini yavaş yavaş ülfete, ızdırapsızlığa, duada gevşekliğe ve normalleşmeye bırakıyor. Hâlbuki Nebiler Sultanı, “Müslümanların dertleriyle hemdert olmayan, onlardan değildir” mealindeki üprertici ikazıyla, zor zamanlarda takınmamız gereken tavrı salıklıyor. Bizlere âdeta, “eğer gerçekten bu dairenin bir ferdi isen, kardeşlerinin derdini kendi derdin bilecek, ızdırapla iki büklüm olacaksın!” diyor. “Cenaze evinde def çalan görgüsüzler gibi davranmayacaksın! Yoksa ne sen bu vücudun bir azası olursun, ne de Müslümanların bir ferdi olarak kabul edilirsin!” buyuruyor.

Yaşanan felaket öyle büyük ki, mal veya can kayıplarından öte, İslam’ın nurlu geleceğine kara bir zift atılıyor. İyi eğitimli, ahlaklı, imanlı yüzbinlerce beyin, adeta soykırıma tabi tutulup yok edilmek isteniyor. İnsanlığın sulhü ve selameti için yıllardır gözyaşlarıyla sulanarak yetiştirilmiş fidanlar bir grup çapulcu serseri tarafından biçiliyor. Bütün bunlar karşısında sancılanmamak, ızdırar lisanıyla dua dua yalvarmamak en hafif tabiriyle gaflettir!

ŞEYTANA LANET OKUMAKTAN SALAVATA VAKİT BULAMAMAK

Sosyal medyada zalime tepki koymak, en sert eleştirileri sıralamak, yapılan zulümleri ortaya dökmek çok önemli bir iştir ama “şeytana lanet okumaktan salavat çekmeye fırsat bulamamak” gibi talihsizliklere de sebebiyet verebilir. Zalime ta’n ederken, mazlumu duada yâd etmemek vefasızlıktır. Yaşanan bunca felakete rağmen hala teheccüde kalkamamayı, iki rekât hacet namazı kılmamayı türlü mazeretler ardına saklanarak izah etmeye çalışmanın hiçbir inandırıcılığı yoktur.

Rabbimizin tez zamanda fereç ve mahreç lütfetmesi için günde en az bir tane Fetih Sûresi okumayan bir hizmet insanı, gözaltında işkenceyle şehit edilen Gökhan öğretmene, mahşer günü ne diyecektir! Ya da hem annesi hem babası tutuklanan down sendromlu, kalp hastası, iki yaşındaki Ayşe Sena’nın yüzüne bakabilecek midir?

İnternet ortamında farklı mecralardan yediklerini, içtiklerini, gezip gördüklerini umarsızca paylaşan dostlar, doğum yapar yapmaz gözaltına alınan anneleri, hapisteki eşini ziyaret için gittiği yerde tutuklanan bacıları ve geride bıraktıkları masum yavruları hiç düşünmezler mi!

Sabahlara kadar sel olup akan gözyaşlarının, uykusuz gecelerin ve ızdıraptan yanıp kavrulan bir sinenin hasılası olarak kalpten dile dökülen “Tevhidnâme” yi günde bir kere okuma zahmetine katlanmayan bir dava adamı (!) kendisini “Hocaefendi’nin talebesi” olarak sayacak mıdır?

Ashab-ı Bedir’i okumak, sırf burs verdiği için tutuklanan 80 yaşını aşmış Hacı Mustafa Türk ağabeye, Antalyalı Ramazan amcaya, Isparta Yalvaçlı Topal Hafız ağabeye ve daha onlarca hasta ve yaşlı mazluma vefamızın gereği değil midir?

Yurt dışına çıkmak zorunda kalıp ailesini yanında götüremeyen, kendi bir yerde, çocukları bir yerde, eşi başka bir yerde aylardır kavuşmayı bekleyen muhacirler, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam eden kardeşlerini gördüklerinde neler hissediyordur!

ÜMİT EDİYORUM…

Biliyorum, hizmet insanlarının kahir ekseriyeti bahsettiğim gibi bir gafletin içinde değiller… İnanıyorum, “Benim ihmallerimden, tembelliğimden, vurdumduymazlığımdan dolayı bu süreç bir gün bile uzarsa, o bir günün hesabını ahirette veremem; yüzbinlerce mazlumun hakkını yemiş olurum” hassasiyeti gönüllerde hala canlıdır… Ve ümit ediyorum, kendini bu hizmetin bir ferdi kabul eden herkes Abdülkadir Geylânî ve İmam Şazilî hazretlerinin “Hizbu’n-Nasr” dualarını okuyordur… Her duasında mağdurları, mazlumları, mahpusları, mehcurları ve asrın dertlisini yâd ediyordur… Kulubu’d-Dâria’ları aynı heyecanla paylaşıyordur… Cevşeni hem kendine hem kardeşlerine zırh yapıyordur… Aksi bir ihtimal, ağır bir vebal demektir.Kim bilir belki de şu meşhur “özeleştirimize” buradan başlamamız gerekiyor!

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Ömeri’misin Hüseyni’misin?

SONRAKİ HABER

Günahsız oğlumu Silivri’ye, arkadaşlarının ise; boğazını kestiler, isyan ediyor ve HAYIR diyorum

BENZER HABERLER

Belçika’nın önemli gazetesi De Morgen: İslam’da biz Batılıların kucaklayabileceği bir akım varsa, o da Fethullah Gülen’in akımıdır
KONUK YORUM

Simurgu arayanlara!

Aralık 3, 2025
Gıyabi cenaze namazı kılındı: Hocaefendi, vefat eden kadim dostu Erdoğan Tüzün ile kamp hayatını anlattı
KONUK YORUM

Asrın Mazlumu ve Düşünce Mimarı-2

Ekim 30, 2025
Dumankaya: ‘Malınızın yüzde 50’sini verirseniz şirketler iade edilebilir’ dediler
KONUK YORUM

Dumankaya Holding muhbirinin hazin sonunu yazan Uğur Dumankaya: “O kayboldu, biz hayatta kaldık.”

Ekim 16, 2025
Kemal Gülen, ‘Asuda Mekan’ı ziyaret etti : Mukaddes yük ve güçlü omuzlar
KONUK YORUM

Asrın Mazlumu ve Düşünce Mimarı 1

Ekim 15, 2025
Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti
Genel Gündem

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti

Ekim 7, 2025
Liderlerin vefatı, diktatörlerin ölümü!
KONUK YORUM

Liderlerin vefatı, diktatörlerin ölümü!

Eylül 23, 2025
  • All
  • Manşet
Saray Yargısı’nın Denizli T Tipi Cezaevindeki zulmü: Av. Süleyman Yıldırım bu hale gelene kadar tahliye edilmedi
Manşet

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

by adminzaman
Aralık 8, 2025
0

Bir bacağını cezaevinde kaybetti, kanser ilerledi, doktor raporlarına rağmen tahliye edilmedi. “Cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen geri gönderildi. Ölüm döşeğinde serbest...

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025
Sınırsız kontenjan

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM