Arıların renkleri nasıl
algıladıklarına ilişkin araştırmalar, bugün kullandığımız kamera
teknolojilerini iyi bir şekilde geliştirmemizi sağlıyor. Yeni bir çalışmanın
sonuçlarına göre arıların, bilinen iki gözlerinin dışında üç farklı göze daha
sahip oldukları anlaşıldı.
Canlıların renkleri nasıl
gördükleri her zaman bilimin merak konusu olmuştur ve doğadaki muazzam
mühendislik, günümüz teknolojisinin en büyük ilham kaynağıdır. Araştırmacılar,
arıların çiçek renklerini doğrudan algılayan iki ana gözünün yanı sıra,
başlarının üzerinde üç ayrı göze daha sahip olduklarını keşfettiler. Bir
reseptör mantığıyla çalışan gözler, “ocelli” olarak adlandırılıyorlar. Şimdiye kadar
ocelli birimini arıların havada sabit durabilmek için kullandıkları biliniyordu
ancak, bundan daha fazlası oldukları anlaşıldı.
Avustralya’da RMIT Üniversitesi
araştırmacılarının yaptığı keşifte ekibe liderlik yapan Jair Garcia,
“Arılardaki ocelli gözleri, ışığın ve renk algısının beyinleri tarafından
doğal olarak algılanmasına izin veriyor, bu organ onların renkleri daha
kaliteli bir şekilde algılamalarını sağlıyor. Ocelli’den gelen bilgilerin diğer
iki gözün gördüğü görüntülerle birleştirilmesi görevi ise beyne düşüyor”
açıklamasında bulundu.
Bu zamana kadar arıların, renk
düzeltmeleri yapmak için insanlar gibi çalışan bir algısı olduğu düşünülüyordu.
Bu mantık, ortam ışığını ve dolayısıyla renkleri düzeltmek için fotoğraflardaki
beyaz ışık dengesini ayarlamaya benziyor. Yeni araştırmanın ortaya koyduğu
verilere göre arılar, aslında bambaşka bir şekilde görüyorlar: Ocelli’den gelen
veriler ana gözlerden gelen görüntülerle beyinde birleşip en doğru görüntüyü
oluşturuyorlar.
Söz konusu üç küçük göz, gökyüzünden gelen ışığı
ölçüyor ve buna göre, çiçek renklerini doğru bir biçimde tanımlanması için
gerekli düzenlemeleri yapıyor. Sürekli polen avında olan bir canlı için bu paha
biçilemez bir teknoloji olsa gerek.Araştırmacılara göre geleceğin kameraları,
robotları ve droneları ortam ışığını algılamak için ocelli benzeri birimlerle
donatılabilirler ve aynı zamanda söz konusu sensörlerin enerji dostu olması da
muhtemel.