CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Olmayan adalet için yürüdük. Mazlumların hakkı için yürüdük. Hapisteki milletvekilleri için, tutuklu gazeteciler için yürüdük. Bugün millete, gariplere, fakir fukaraya
zulmediyorlar. Zulme karşı durmak bizim namus borcumuzdur ”dedi.
binlerce insanın katılımıyla dün Maltepe’de ‘Adalet Mitingi’ düzenledi. Türkiye tarihinde İlk defa milyonlar ülkede
adalet için bir ayaya geldi. 15 Haziran’da
Ankara’dan başlayan yürüyüş 28 gün sonra İstanbul Maltepe Meydanında yapılan
mitingle sona erdi. Resmi rakamlara göre
1 Milyon 600 bin, gayri resmi rakamlara göre
de 2 milyonun üzerinde bir kalabalığın katıldığı mitingin bütün Türkiye için tek talebi vardı: Adalet.
MAZLUMLARIN HAKKI VE HAPİSTEKİLER İÇİN
YÜRDÜK:
Korku
duvarlarının yıkıldığını söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu; “Tüm taleplerimiz
karşılanana kadar bu yürüyüş bitmeyecek” dedi. Kılıçdaroğlu “Peki neden yürüdük” diye sorduğu soruyu
şöyle cevapladı:“Olmayan adalet için yürüdük.
Mazlumların hakkı için yürüdük. Hapisteki
milletvekilleri için, tutuklu gazeteciler için yürüdük. KHK(Kanun Hükmünde Kararname) ile
üniversite hocalarının görevlerine son
verilmesi tam bir demokrasi ayıbıdır. Bunu geçmişte Hitler Almanya’da yapıyordu, Türkiye’de Paşalar yapıyordu. Şimdi bunlar yapıyor.
15 Temmuz günü şehid olanlar için, linç edilen askerler için yürüdük. 20 Temmuz darbesine karşı olduğumuz için yürüdük. Yargı siyasetin emrine verildiği için ,devlette liyakat sistemi kalmadığı için yürüdük. Şiddet mağduru kadınlarımız için, mavi marmara şehit ve gazileri için yürüdük. Can ve mal güvenliği olmadığı için, iş dünyası için yürüdük.
Bu ülkede adalet için yürüdük. Adaleti getirmek için yürüdük”dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu Maltepe’de, toplanan milyonlarca insana hitaben yaptığı konuşmasının devamında, Adalet’in bir toplum için ne kadar önemli
olduğunu anlattı ve “Adalet yürüyüşümüz bitmedi, bu bizim ilk adımımızdır.
Bugün, 9 Temmuz yeni bir adım, yeni bir iklim, yeni bir tarih, yeni bir
doğuştur” dedi.
Kılıçdaroğlu ülkede yaşanan
adaletsizliklerin 15 Temmuz darbesinden sonra ülkede OHAL ilan edildiği gün olan 20 Temmuz’da gerçekleştirilen sivil darbe ile başladığını anlattığı konuşmasında, 15
Temmuz’u halkın sokaklara çıkarak püskürttüğünü, ama 20 Temmuz’da yapılan sivil
darbenin ise temel olarak adaletsizliğe, hukuksuzluğa ve haksızlığa giden yolu
açtığını anlattı.
15 TEMMUZ’DA İKİ DARBE OLDU, BİRİ DE SARAY DARBESİDİR
birlikte yaşamak için, huzur içinde, geleceğe güvenle bakması için, Türkiye’nin
dünyada saygın bir konumu olması için yürüdük. Bu
ancak adaletle olur. Adalet mülkün temelidir. Zulm ile abad olunmaz. Bugün
millete, gariplere, fakir fukaraya zulmediyorlar. Zulme karşı durmak bizim
namus borcumuzdur. İranlı Sadi’nin dediği gibi ‘Dünyanın bütün nehirleri
adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez’. Sevgili
Peygamberimiz, Hz. Ömer, Bütün peygamberler adalet için çalıştı. Veda
Hutbesi ‘adalet’ der. Önce adalet, hak hukuk adalet…
Siyaset ahlak ve adalet temelli
yapılmak zorundadır. Siyaset köşeyi dönme, malı götürme alanı değildir.
Ülkeyi birleştirmek için yapılır, kutuplaştırmak, ayrıştırmak için değil.Adalet sokakta aranmaz diyorlar.
Eğer bir ülkede büyük haksızlıklar eşitsizlikler varsa o ülkenin mahkemeleri
bağımsız değil, siyasi otoriteden emir
alıyorlarsa, siyasi otoritenin durumuna göre karar
alıyorsa…
Halkın gözü ve kulağı ve sesi olan basın susturulmuş, iktidar tarafından teslim
alınmışsa o zaman adalet arayışımızın tek yeri var, o da sokaktır. 15 temmuz darbe girişiminin savuşturulması
halkın sokağa inmesi ile oldu. Darbeyi önlemek için sokak güzel, adaleti getirmek için kötü… Sonuna kadar
sokak…”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun
konuşmasında dile getirdiği en önemli hususlardan
biriside Türkiye’de geçen yılın temmuz ayında bir değil iki darbenin birden
yapılmasıydı. Kılıçdaroğlu’na göre iki tane 15
darbe var, birisi 15 Temmuz’da halkın sokağa inmesi ile püskürtüldü. Birisi de
20 Temmuz’da Tayyip Erdoğan’ın Sarayı’dan yapılan darbe.Kılıçdaroğlu Türkiye’da
adaletsizliğin 20 Temmuz Sivil Darbesi ile yargının ele geçirilmesinden sonra hortladığını, 20 temmuzdan sonra insanların delilsiz
cezaevlerine tıkılığını anlattı.
HAKİM SARAYA GÖZÜNÜ DİKMİŞ, SARAYA GÖRE KARAR VERİYOR
Kılıçdaroğlu, hakimlere ve
savcılara da seslendi ve şöyle dedi:
“20 Temmuz sivil darbesinden sonra
dosyada delil var yok hiç önemli değil, hakim saraya dikmiş gözünü, saraydan gelen talimata göre karar veriyor. 20 Temmuz Sivil darbesinden sonra delilsiz ceza verme
dönemi başlamıştır. Yaşadığımız dönem bir dikta dönemdir. Yaşadığımız döneme benzeyen 1940’ların Almanyası’ndan örnek vermek isterim. Hitlerin bir adalet müşaviri
vardı. Hakimlere karar vermeden önce kendinize şunu
sorun, benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi? Aynı oyun bugün Türkiye’de
oynanıyor.
Hakim kimsenin önünde diz çökmez. Hâkim
kimsenin önünde ayağa kalkmaz. Buradan bütün yargıçlara ve
savcılara sesleniyorum. Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, vicdanınızın
sesine göre karar verin. Saraydan talimat geliyorsa elinizin
tersiyle itin. Onurlu durun, çocuklarınıza güzel
bir miras bırakın. Gerçek darbeciler ile kol kola gezenler,
aynı yolda yürüyoruz diyenler, ne istedikte vermedik diyenler… Yargı ele geçirildikten sonra bir darbe girişiminin üzerini örtmeye çalışanlar gerçek darbecilerdir. Yargının her alanı siyasi otoritenin
denediminde. Korkmayın onurlu olun, dik durun, namuslu durun. Anayasa mahkemesi
üyeleri, sizin dik onurlu durmanız, adaleti korumanız, adaletten yana tavır
almanız, sizin sarayın değil ülkenin çıkarlarını savunmanız size güç katar. Korkmayın, saray bize ne
yapar diye çekinmeyin.”
KILIÇDAROĞLU’NDAN İKTİDARDAN 10 MADDELİK TALEP
Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda Madde madde taleplerini anlattı.Barışçıllığın
hakim olmasını istiyoruz. Adalet haktır, hakkımızdır. Hakkımızı istiyoruz.
Adalet mülkün temelidir. Mülkün temeli ne yazık ki sallanmaktadır. Gün yeni bir
toplumsal sözleşme yapma günüdür. Bir araya gelen milyonlar olarak Türkiye’nin
özellikle son bir yılda, tespitlerimiz, acil şekilde yerine getirilmesi
gerekenlere ilişkin çağrımız şudur:
1.15
Temmuz’u açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. TBMM’nin kararlı duruşu,
halkımızın direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Buna
sokağın 15 Temmuz’u diyoruz. Ancak siyasi ayağın ortaya çıkarılması iktidar
tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. F…’nün siyasi ayağı ortaya
çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.
2.İkitidar
tarafından 15 Temmuz fırsat bilinerek 20 Temmuz yapılmıştır. OHAL’le TBMM’nin
yetkileri gasp edilmiştir. Saray’ın 15 Temmuz’u diyoruz. OHAL derhal
kaldırılmalı ve hukuk düzeni yeniden tesis edilmelidir.
3.Yargıyı
siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Demokrasinin vazgeçilmez kuralı
yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı mutlaka sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı
eksiksiz uygulanmalıdır.
4.OHAL
uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları
ellerinden alınmıştır. OHAL mağdurları sivil ölüme terk edilmiştir.
5.20
Temmuz sivil darbesinden sonra 15 Temmuz darbe girişimiyle veya arkasındaki
örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan ama sırf hükümete muhalif göründüğü için
haklarından mahrum bırakılan akademisyenler ve kamu görevleri görevlerine iade
edilmelidir. Milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.
6.150’nin
üzerinde tutuklu gazetecinin olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez.
Derhal serbest bırakılmalı ve baskılara son verilmelidir.
7.OHAL
koşullarında devletin bütün imkanları kullanılarak yapılan anayasa değişikliği gayrımeşrudur.
Bu mühürsüz bir seçimdir. Türkiye gayrımeşru bir anayasayla yönetilemez.
8.
Parlamanter sistem üzerindeki her türlü baskı kaldırılmalıdır. Demokratik,
laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat sistemi esas alınmalıdır.
Eğitimde laikliğin aşındırılmasına son verilmelidir.
9.
Sadece hukuk alanında değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında adaletsiz
düzen devam etmektedir. Yoksulluk, ayrımcılık, şiddet, terör gibi toplumsal
adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade hayata geçirilmelidir. Kadınlara
ayrımcılığa son verilmeli, kadın hakları toplumsal hayatın her alanına
uygulanmalıdır.
10.
Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülke içindeki adaletsizlikleri
de kökleştiren bir kısır döngü yaratmıştır. Adalet uluslararası ilişkilere de
hakim olmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem
veren milletler ailesine dönmelidir. Hukuk güvenliğinin olmadığı bir toplumda
kamu düzeni ve toplumsal barış sağlanamaz.
#AdaletMitingi hashtag’i Türkiye ve dünya gündeminde 1. sırada
#AdaletMitingi hastag’i Twitter’ın Türkiye ve dünya gündeminde 1. sırada yer
aldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun
Ankara’dan başlattığı Adalet Yürüyüşü, sosyal medya gündeminin de ilk
sıralarında yer aldı. Adalet Yürüyüşü için yaklaşık 2 milyon kişi Maltepe’de buluştu.
Yürüyüş sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Twitter’da #AdaletMitingi hastagi ile yapılan paylaşımlar, Adalet
Yürüyüşü’nü dünya gündemine taşıdı.#AdaletMitingi hastagi, Twitter Türkiye
ve dünya TT listesinin 1. sırasında kısa sürede yerini aldı.