Abdullah
Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan, bugün Yeniçağ Gazetesi’nde yayımlanan
yazısında dışarıda Afrin Harekatı devam ederken içeride de Abdullah Gül’e
yönelik bir harekatın başladığını ifade etti.
Buna, ‘Gül Dalı Harekatı’ diyen
Takan, Anayasa Mahkemesi’nin eski Başkanı Haşim Kılıç’ın oğlu hakkında Cemaat
soruşturması kapsamında yakalama kararının çıkarılmasını bunu ilk adımı
olduğunu belirtti.Takan, “Oğul Kılıç hakkında bomba patlayınca,
iktidar kulislerinde “Sırada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından
zorla istifa ettirilen Melih Gökçek’in oğlu, Abdullah Gül’ün erkek kardeşi,
Bülent Arınç’ın etrafı var ” fısıltıları yayılmaya başladı. Saray kaynakları
ile yaptığım görüşmelerde, Erdoğan’a uyarı atışları yapan Abdullah Gül’e karşı
sindirme harekatının sertleşeceği yönünde ifadeler işittim.Dün akşam
saatlerinde başlayan Gül Dalı harekatından sonra (bu sadece ve sadece benim
yorumum-aht-) Abdullah Gül sahaya çıkar mı?.. Erdoğan’ı eleştiren minicik de
olsa tivitler atabilir mi?.. Bence, hayır!.. Gül, bundan sonra sokağa bile zor
çıkar.” ifadelerini kullandı. Takan ayrıca, “Ben, hâlâ erken seçimin kapıda
olduğunu düşünenlerdenim…” ifadesini de kullandı.
İşte o yazı;
Gül dalı harekatı!..
Türkiye’de
gündem tam manasıyla Zeytin Dalı Harekatına kilitlenmişken önceki gün akşam
saatlerinde iç siyasetin gündemine adeta bomba düştü. Eski Anayasa Mahkemesi
(AYM) Başkanı Haşim Kılıç’ın, oğlu Fatih Samed Kılıç hakkında, F…..’çı Terör
Örgütü’nün kriptolu haberleşme ağı ByLock programını kullandığı iddiasıyla yakalama
kararı çıkartıldı. Gündemde bir süredir Afrin olduğu için Ankara’da iç siyaset
kulisleri çok durgundu. Ara sıra “ittifak” konuşuluyordu. Bunun
için toplanan AKP-MHP komisyonuna bile kimse aldırış etmiyordu. Çünkü,
Ankara’da herkes bunun dostlar alışverişte görsün mahiyetinde
kamuflaj komisyon, gerçek iradenin de sarayda olduğunu biliyordu. Haşim
Kılıç’ın oğlu hakkında yakalama kararı çıkartıldığı duyulunca iç siyaset
kulisleri tekrar hareketlendi. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına aday
olup olmayacağı konusunda hararetli analizler aldı başını gitti!..
Herhalde,
“Haşim Kılıç ile Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı arasında ne alaka
var?” diye sormazsınız?.. Yok, ısrar ederseniz, onca yazıp çizdiklerimizi
anlamamışsınız, biz de anlatamamışız diye çok üzülürüm…Medyaya yansıyan
haberler göre, Haşim Kılıç’ın oğlu hakkında çıkartılan yakalama kararında çok
ilginç ayrıntılar var. Yazıyı kaleme aldığım ana kadar herhangi bir yalanlama
gelmedi. Sözcü gazetesinin haberi şöyle diyor:“Edinilen bilgiye göre, Kılıç
hakkında yakalama kararı çıkarılmasına neden olan süreç, Ankara Büyükşehir
Belediyesi eski çalışanı S.K.’nın gözaltına alınmasıyla başladı. S.K.’nın, iki
ayrı telefon numarası üzerinden ByLock kullandığı tespit edildi ve gözaltına
alındı. Meslekten de ihraç edilen S.K., Fatih Samed Kılıç hakkında önemli
bilgiler verdi. İfadesinin ardından S.K serbest bırakılırken,
Başsavcılık, AYM eski Başkanı Haşim Kılıç’ın oğlu Fatih Samed Kılıç hakkında
soruşturma başlattı. Bylock kullanılan iki hatta, HTS ve baz bilgileri
üzerinden inceleme yapıldı. Hatlardan birinin Fatih Samed Kılıç’ın kullandığı
teyit edildi.”
Haşim Kılıç
da dün oldukça sert bir açıklama yaptı. Oğlunun F… ile yakından uzaktan
ilgisi olmadığını söyledi. Kılıç’ın açıklamasında en çok şu cümleler dikkatimi
çekti:“Soruşturmanın gizliliği nedeniyle aileye verilmeyen bilginin basın
organlarında ayrıntılı biçimde yer alması oldukça düşündürücü ve üzücüdür. 42
yıllık devlete hizmet hayatının büyük bölümünü Anayasa Mahkemesi’nde geçirmiş,
emekli bir yargı mensubuyum. Görev sürem içinde, F…’nün Balyoz, Ergenekon ve
buna benzer davalarla kurduğu kumpasları, bireysel başvuru kararlarıyla tespit
ederek etkisiz hale getiren Anayasa Mahkemesi’nin başkanı olarak oğluma yapılan
bu suçlama, beni ve ailemi derinden üzmüştür. Şerefimle devletime hizmet ederek
koruduğum ismimi, hiç kimsenin kirletmesine asla izin vermeyeceğimi kamuoyuna
önemle duyururum”
“Düşündürücü”
olan acaba neydi? Bu sorunun yanıtı alabilmek için Haşim Kılıç’ı dün
defalarca aradım. Ama, telefonu kapalı olduğu için sorumu yöneltip cevap
alma fırsatı bulamadım.Yalanlanmayan haberlerde “Ankara Büyükşehir Belediyesi”
detayı çok ilginç. Gül Dalı harekatının daha sonraki aşamaları hakkında gizli
ip uçları veriyor gibi!.. Oğul Kılıç hakkında bomba patlayınca, iktidar
kulislerinde “Sırada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından zorla
istifa ettirilen Melih Gökçek’in oğlu, Abdullah Gül’ün erkek kardeşi, Bülent
Arınç’ın etrafı var ” fısıltıları yayılmaya başladı. Saray kaynakları ile
yaptığım görüşmelerde, Erdoğan’a uyarı atışları yapan Abdullah Gül’e karşı
sindirme harekatının sertleşeceği yönünde ifadeler işittim.Dün akşam
saatlerinde başlayan Gül Dalı harekatından sonra (bu sadece ve sadece benim
yorumum-aht-) Abdullah Gül sahaya çıkar mı?.. Erdoğan’ı eleştiren minicik de
olsa tivitler atabilir mi?.. Bence, hayır!.. Gül, bundan sonra sokağa bile zor
çıkar. Zaten önceki gün Cuma namazının ardından klasikleşen cami çıkışı
soru cevap yaptırmamasından şüphelenmiştim. Kendimce cevabını buldum… “Abdullah
Gül’ü aday gösterebiliriz” diyen Saadet Partisi de boşa düşer. Herhalde
kararlarını yeniden gözden geçirirler. Esas, Ali Babacan’ın ne yapacağını çok
merak ediyorum. Erdoğan, Afrin’den sonra Gül bahçesine de daldı!..
Dışarıda
Zeytin Dalı içerde Gül Dalı harekatı… Ben, hâlâ erken seçimin kapıda olduğunu
düşünenlerdenim…