Washington Post, Türkiye ve Amerika
arasındaki meselelere ayırdığı başyazısında, ABD Başkanı Donald Trump’ın
Türkiye’ye ‘baskı uygulamakta haklı olduğunu’ ancak ‘yanlış yöntemi kullandığını’
söylüyor.
Türkiye ekonomisinin son 20 yılda elde
edilen kazanımları geri çevirecek bir krizin eşiğinde olduğunu’ da yazan
gazete, ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkan Trump’ı ekonomik savaş
çıkarmakla suçladığını’ belirtiyor.
Washington Post’a göre Trump’ın
Türkiye’ye uygulanan alüminyum ve çelik tarifelerini iki katına çıkarması,
liranın çöküşünün asıl sorumlusunun kim olduğu konusunda Türk halkının kafasını
karıştıracağı için aslında hatalı bir adım.
Amerika’nın Sesi’nin çevirisine göre
başyazıda şu görüşlere yer veriliyor:
“Türk Lirası’nın çöküşünün sorumlusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başkası değil. Erdoğan, hazirandaki seçimleri
kazanmasından bu yana tek adam yönetimine doğru eğilime hız verdi ve bu da
yabancı yatırımcıları korkuttu. Damadını maliye bakanı yapan Erdoğan, en çok
ihtiyaç olduğu bu dönemde faiz artışını engellemek için elindeki gücü kullandı.
Bunların beklenen sonucu olarak lira, dolar karşısında çok sert bir düşüş
yaşadı.
Bu da dolarla borçlanan birçok şirket
ve bankayı iflas tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Ekonominin kötü
yönetilmesi, Erdoğan’ın giderek megalo-manyaklığa varan, ülke içinde baskıcı
olan, ülke dışındaysa İsrail, Almanya ve Rusya gibi ülkelere kafa tutan yönetim
şeklinin bir parçası.
Trump’ın Türkiye’ye karşı sert tavır
takınması, doğru bir karar
Şimdi de en yakın müttefiki Amerika’yı
hedef alan Erdoğan, Pennsylvania’da yaşayan ve bir zamanlar müttefiki, şimdiyse
düşmanı olan kişinin Türkiye’ye iade edilmesini sağlamak için aralarında din
adamı Andrew Brunson’un da bulunduğu Amerikan vatandaşlarını koz olarak
kullanıyor.
Trump yönetiminin hatalarından biri,
sadece Brunson’a odaklanması. Oysa Trump, tutuklu 20 Amerikan vatandaşının
hepsinin ve Amerikan konsolosluklarında görev yapan Türk vatandaşlarının
serbest bırakılmasını talep etmeli.
Öte yandan gümrük tarifelerini siyasi
silah olarak kullanmak, uluslararası kuralların ihlali anlamına gelir. Trump
yönetiminin bunun yerine haksız tutuklamalarda ve diğer insan hakları
ihlallerinde rol oynayan yetkililere yönelik yaptırımların kapsamını
genişletmesi ve F-35 jetlerinin teslimatını askıya alması daha iyi olur. Yine
de Trump’ın Türkiye’ye karşı sert tavır takınması, doğru bir karar.
Erdoğan’ın Türkiye’nin yüzünü Rusya’ya
çevirme tehdidiyse boş görünüyor
Kilit bir NATO üyesiyle ilişkilerde
çatlağa neden olunmasından kaygılanan uzmanlar, Türkiye’nin bir müttefik gibi
davranmadığının farkına varmalı. Müttefikler Amerikan vatandaşlarını rehin
almazlar. Türkiye’deki döviz krizinin gelişmekte olan başka ülkelere de
sıçrayacağı korkularıysa şimdilik abartılı gibi duruyor. Erdoğan’ın Türkiye’nin
yüzünü Rusya’ya çevirme tehdidiyse boş görünüyor.
Moskova, Türk ekonomisini Erdoğan’ın
kazdığı delikten çıkarmak için gereken milyarlarca doları sağlayabilecek
durumda değil. Trump, Erdoğan karşısında daha fazla koza sahip olduğuna
inanıyor — ki bu büyük olasılıkla doğru. Ancak bu kozu sadece bir Hıristiyan
din adamını kurtarmak için değil, dengesiz bir hükümdara hem kendi insanları,
hem de dünyanın geri kalanına karşı diktatörcülük oynamanın nasıl bir bedeli
olduğunu göstermek için kullanmalı.”