Bülent Keneş-tr724.com
Peşinen söyleyeyim, seni hiç tanımam Süleyman. Senden pek bir farkı olmayan abini tanırım biraz. Yok yok o kadar uzun boylu değil. Onu da daha önce hiç karşılaşmadığı bir insana (bana), telefon açıp o dönem bir süreliğine yönettiği gazetede derin devlet artıklarına köşe, MİT devşirmelerine iş vermesini isteme cüretkarlığından ve yüzsüzlüğünden tanırım. Seni tanımaya tanımam ama senin gibilerin ciğerini bilirim Süleyman!..
Bak şimdi iyice kulak kesil ve söyleyeceklerimi iyi dinle Süleyman!
Sen ne sanmıştın? Hırsızlıkta, yolsuzlukta, rüşvette, uluslararası insanlık suçlarında suçüstü yakalanmış eli kanlı harami ağababalarınla birlikte, o kucağına oturduğun cinayetleri tescilli derin devlet çetelerinin seni ve senin gibi omurgasızları es geçeceğini mi sanmıştın yoksa? Omurgasızlığınızın, haksızlık, hukuksuzluk ve zulmde o çetelerle iş tutmanızın, alçaklıkta onlarla seviye yarıştırmanızın sizi kurtaracağını mı zannetmiştin sahi?
Pek çoğunu çok yakından tanıdığınız, masum olduklarını benden çok daha iyi bildiğiniz insanlardan yüzbinlercesine, elbirliğiyle, akla gelmeyecek zulmlerde bulunurken, derin devlet çetelerinin, Ergenekon’un ve türlü şer yapılanmalarının hakikaten size yoldaş olduğunu mu düşünmüştün Süleyman? Yahu Allah aşkına, neyinize güvendiniz de sapıtıp yoldan çıkarak sıradan insanlara sırf hasedinizden dolayı türlü hukuksuzlukları, keyfi infazları, en insafsız zulmleri, işkenceyi, haydutlar gibi adam kaçırmayı, alçaldıkça alçalmayı iyice yol yaptınız? O yolun birgün dönüp dolaşıp sizi de ibretlik akıbetinize taşıyacağını düşünmediniz mi hiç, Süleyman? ‘Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar’ sözünü de mi yoksa duymamıştın Süleyman!
KORKMA SÜLEYMAN, KORKMA!..
Korkma Süleyman! Korkma! İyi bilirsin ki, korkunun kadere de, kedere de, ecele de bir faydası yok. Masum insanlara göze göre göre, masumluklarını bile bile neler yaşattıysanız harfiyen ve hatta fazlasıyla siz de yaşayacaksınız Süleyman. İster şu şekilde, ister bu şekilde. İster şunun elinde, ister bunun elinde. Men dakka dukka Süleyman. Üstelik bu tarafta yaşattıklarınızı fazlasıyla yaşayacak olmanız, öteki tarafta ağzını açıp senin gibileri hazır bekleyen ateşlerinizden de hiçbir şey eksiltmeyecek. Kaçış yok! Bu kaderi yaşayacaksınız Süleyman…
Dursun Çiçek ismini yoksa yeni mi duydun Süleyman? Yapma be Süleyman! Bari bize aptalı oynama! Dur hele bir dakika. Yoksa, hak edilmemiş ve sindirilememiş güç ve servet sarhoşluğunun yol açtığı akıl tutulmasıyla mı ‘ıslak imzalı bitirme planı’nı hatırlamaz oldun? Kimlerle ahlaksızca kol kola girip kimleri hayasızca yok etmeye giriştiğinizi hiç mi göremedin Süleyman? Vah ki ne vah! Yazık sana Süleyman! Şu kavanoz dipli dünyada kan, gözyaşı ve zulm üzerine kağıttan şatolar kurmak bu kadar mı gözlerinizi kör etti. Dünyaya tamahınız zaten üç kuruşluk olan aklınızı iyice alıp beyninizi paçavraya mı çevirdi?
Önüne attıkları üç beş kemik hatırına neredeyse Allah yerine koyup gece gündüz tapındığın, yalamadık bir yerlerini bırakmadığın o harami despot ve aveneleri yargının en düzgün, en dürüst, en onurlu ve en adil savcı ve hakimlerini bir gecede tasfiye edip, binlercesini hala zindanlarda süründürürken aklın neredeydi be Süleyman? Hiç düşünmedin mi ki, on yıllar boyunca oligarşik kliklerin hegemonyasında olan yargıda, orduda, bürokraside bileklerinin hakkıyla yer almayı başaran Anadolu insanları yüzbinler halinde tasfiye edilince geriye kimler kalacak?
Senden kat be kat iyi ve dürüst olduklarını çok iyi bildiğin insanların, hayatın normal akışı içerisinde yapageldikleri en doğal ve normal şeyleri suç sayılıp, hayatları zindan edilirken şimdi korkudan titreyen yüreğin neredeydi Süleyman? Yaşlısı genciyle, kadını erkeğiyle, çocuğu bebeğiyle hiçbir suçu günahı olmayan insanlar abuk subuk gerekçelerle geceyarıları evleri basılarak zindanlara atılırken olup biteni sorgulamaya neden yüreğin yetmedi ? Her halinden belli ki şimdi o ödlek yüreğin pır pır titriyor Süleyman! O beş para etmez kof ciğerin içten içe eriyor! Ama nafile…
TİTRE SÜLEYMAN TİTRE!..
Harami ağababan yularını kaptırınca, kucaklarına oturup 7/24 propagandalarını yapmanın, günahlarını sevap gösterip zulmlerine övgüler dizmenin seni ve senin gibi omurgasızları kurtaracağını mı sandın Süleyman? Kork Süleyman kork… Ama Allah’tan korkmamanın, kuldan utanmamanın mukadder bedelinden korkmak bile yetmez. Titre Süleyman titre!
Hiç utanmadın mı Süleyman? Profesyonelce köpekliğini yaptığın zalimlerin her gün onlarcasını zindana attığı insanlardan tek biri bile Dursun Çiçek’in söyledikleri karşısında senin korktuğun kadar korkmadı be! Sakın ola ki, bu zavallı halini zalimin işini kolaylaştırmamak için insanca tedbir alanlarla karıştırmayasın ha! Bilesin ki, sendeki korku ancak vatanını ve insanlığını satanlarda görülebilecek bir korku. Bilirsin ne derler; hiçbir şeye benzemez halkını, insanlığını satanın korkusu…
“Hakimlerle, savcılarla görüşüyoruz. Onlara bazı yargılamaların bu soruşturmaların niye sonuçlanmadığını soruyoruz. Onlar da bize, ‘Türk yargısının durumunu biliyorsunuz, hâkim ve savcıların üçte biri sanık oldu. Görevlerinden atıldı. Dolayısıyla bizim iktidarı yargılayacak gücümüz yok. İktidarı düşürmek muhalefete düşer. Bu da sizin göreviniz, siyasetçilerin görevi. Onları iktidardan indirin, bakın biz onları nasıl yargılıyoruz göreceksiniz’ diyor. Bunu söyleyenler arasında başsavcılar da var!.. Vakti zamanında ‘FETÖ’ ile kurdukları ilişkiden dolayı yargılayacaklar.”
Hadi itiraf et Süleyman. Bu sözler kabusunuz oldu, değil mi? Senin gibi bir başka ahlaksız, karaktersiz ve haysiyet yoksunu ödleğin teki de geçenlerde çıkmış, ne derse beğenirsin. Ödü şeyine karışmış olmalı ki, kalabalıklar arasında kamufle olmaya çalışırken, “FETÖ ile 81 milyonun teması var,” diyerek bir gerçeği dile getirmiş. Sen hiç bir ülke halkının tamamının ilişki içerisinde olduğu bir terör örgütü gördün mü Süleyman? Hadi hadi, yan yatıp da çamura batma Süleyman! Mert ol biraz. Azıcık adam ol da cevap ver!
AYNEN DEDİĞİN GİBİ OLACAK SÜLEYMAN!..
“Bir an, AK Parti’nin iktidardan düştüğünü ve partili herkesin Fetö ile ilişkiden dolayı yargılandığını varsayalım. Nasıl olacak bu yargılama? Bahsettikleri dönemde, ortada resmi olarak işlenmiş ve kayıtlara geçmiş bir suç yok. Suç olmadığı gibi suç örgütü de yok. Yani şimdinin Fetö terör örgütü, o dönemde Fetullah Gülen Cemaati olarak biliniyor. Adamlar kafaya koymuş ama…
Olmayan bir suçtan ve olmayan bir suç örgütü ile ilişki üzerinden binlerce, belki de yüzbinlerce insanı yargılamak için gün sayıyorlar.”
Evet, haklısın! Aynen dediğin gibi olacak Süleyman! Size kök söktürecekler. Ananızdan emdiğiniz o bozuk sütü fitil fitil burnunuzdan getirecekler. Ortada hiçbir suç ve terör örgütü olmadığı halde milyonlarca masum insanı perişan ettiğiniz gibi, sizi de perişan edecekler Süleyman! Sayenizde yeniden hayata dönen Ergenekon ve derin devlet çetelerinin üzerinden geçerek üzerinize güvenle yürüyecekleri tüm yolları, yoldan çıkmış sizler yaptınız Süleyman. Hukuku, kanunu eğip bütünüz ve mahkeme demeye bin şahit lazım olan ucube şovlarınızda “Olmayan bir suçtan ve olmayan bir suç örgütü ile ilişki üzerinden binlerce, belki de yüzbinlerce insanı yargıladınız.” Bundan ne utandınız ne de sıkıldınız.
Şayet size, yularlarınızdan yakladıkları sizlerin eliyle masum insanlara yaptıkları kadarını yapmakla yetinirlerse öpün de başınıza koyun Süleyman! Çünkü, senin ve senin gibilerin daha düne kadar çevrelerinde pervane olduğunuz o masum insalarla herhangi bir benzerliğiniz yok Süleyman! Onlar hakikaten masum ve suçsuzdu. Yahu siz öyle misin? Şeytanlar görsün yüzünüzü… Hem cani, hem harami, hem yalancı, hem müfteri birer alçaksınız! Dua edin de hakkınızdan gelecek olanlar, sadece bu masum insanlarla olan ilişkilerinizden dolayı gelsinler. Gerçi bu sizin gibi alçaklar için haketmedikleri büyük bir onur olur.
Korkacaksanız kendi günahlarınızın, suçlarınızın ve pisliklerinizin hesabının hukuk önünde milim milim sorulacağı bir zamanın gelmesinden korkun Süleyman! İşte asıl o zaman rezil-rüsva olup yerin dibine geçekesiniz… Buları er ya da geç aynen böyle yaşayacaksınız Süleyman! Ya “CHP’liler” diye müzevirleyip, tasfiyelerini istediğin derin devlet bağlantılı malum savcı ve hakimler eliyle, ya da birgün dönerse şayet gerçek hukukun önünde tüm yaptıklarınızın hesabını bir bir vereceksiniz Süleyman!
ÇOK DAHA BETER OLASIN SÜLEYMAN!..
Kork Süleyman kork! Kendi yaptıklarınızdan, masumlara çektirdiklerinizden, ettiğiniz zulmlerden, yaptığınız haramiliklerden, karakter haline getirdiğiniz alçaklıklarınızdan ve namussuzluklarınızdan kork! Kork Süleyman kork! Ayarını bozduğunuz kantar ile tartılmaktan, yol yaptığınız hukuksuzluğun pençesinde inim inlemekten kork!
“Olmayan bir suçtan ötürü binlerce insanı yargılama hevesinde olan her kim var ise bu meslekten derhal ama derhal uzaklaştırılmalı…” diyorsun ya Süleyman, inan ki sadece komik değil rezil de oluyorsun. Sen ne iki yüzlü bir herifsin Süleyman!..
Söyler misin bana Süleyman, binlerce benzeri bulunan bir okulda öğretmenlik yapmak suç mudur? Ya da binlerce benzeri bulunan bir okula çocuğunu göndermek suç mudur ki, yıllardır binlerce insana terörist deyip haysiyetlerinin, onurlarının üzerinde hayvan gibi tepiniyorsunuz?
Haklarında kayda değer hiçbir suç ve delil bulamadıkları halde “gözünün üstünde kaşın var” tarzı saçmalıklarla el konulup, hoyratça kapatılan gazetelerde, televizyonlarda çalışmak suç mudur? Ya da bu gazeteleri okumak ve izlemek suç mudur ki Süleyman, milyonlarca insanı suçsuz günahsız yere sürüm sürüm süründürüyorsunuz?
Yasalar çerçevesinde faaliyet gösteren bir bankada çalışmak, oraya parasını yatırmak suç mudur Süleyman? Ya peki yasal olarak kurulmuş bir derneğe, sendikaya üye olmak? Herkese açık olan bir mesaj programı ile yazışmak nasıl bir suç olabiliyor, hiç düşündün mü sen Süleyman? Kermes yapmak, yoksullara yardım etmek, fakir çocuklara eğitim desteği vermek, okul, üniversite, öğrenci yurdu açmak, kurban kesmek, hayır hasenat peşinde koşmak, esnaf olmak, akademisyen olmak, polis, asker, yargıç, savcı, avukat, doktor, öğretmen, gazeteci, işçi, işveren olmak suç mudur Süleyman? De bakayım hele Süleyman…
Orada mısın Süleyman? Öyle hemen kaçma, saklanma Süleyman! Azıcık adamlık kaldıysa adam gibi cevap ver. Hem nereye kaçacaksın ki Süleyman! Ne yaparsan yap, yaptıkların karşılığında hakkettiğin cezan neyse er ya da geç gelip seni bulacak. Utancın ise, bu dünyadan göçüp gitsen bile peşini asla bırakmayacak. Dostlarınla birlikte bir yüzkarası olarak anılacaksın, tüm dünyaya hem ibret hem de maskara olacaksın Süleyman.
Kendi ellerinle ettiğini kendin bulacaksın Süleyman. Yazık ettin kendine! Çok yazık ettin, ama beter olasın Süleyman!..