Gazeteci Erkam Tufan Aytav’ın ‘You Tube’ kanalındaki ‘30 Dakika’ programına katılan İlahiyatçı-Yazar Doç. Dr. Salih Yücel, Harran Üniversitesi Rektörü’nün, “Tayyip Erdoğan’a itaat etmek farz-ı ayındır” açıklamasına tepki göstererek, yanlış olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Yücel, masum insanlara zulüm eden insana itaat edilemeyeceğini hatırlattı. Fetvanın makamının çök önemli olduğunun altını çizen Yücel, Aytav’ın; “Erdoğan’a itaat farzı-ayn mıdır?” sorusuna; “ Öncelikle bu bir feteva-i Rektöriye’dir. Eğer Kuran’a ve Sünnete uyuyor ve adaletli davranıyorsa, ki değil. Türkiye’de her konuda adaletsizlikler var. Onun için bu cümle çok tehlikeli ve son derece yanlış bir ifadedir” dedi.
HİZMET MENSUPLARINA YAPILANLAR, İSLAM TARİHİNDE BU ÇAPTA SAYI İTİBARİYLE BÖYLE BİR ZULÜM OLMAMIŞ
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki Türkiye’de, çok büyük zulümlerin yaşattıldığını hatırlatan Yücel, cezaevindeki 700 bebek, 17 bin kadına uygulanan muameleyi buna örnek gösterdi.Ayrıca, 150 bin insanın işinden edildiğine dikkat çeken Salih Yücel; “ Zulüm eden hiçbir zaman adil olamaz. Dünyada hiç bir ülkede bunlar yapılmıyor. 17 bin kadın dünyanın hiçbir yerinde ceza evinde aynı anda atılmamıştır. Günahsız ve suçsuz on binlerce insanı zindanlara atmak dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Birde yapılan bu kadar zulüm karşısında, destek verenlere, bir Müslüman olarak aklım almıyor. bir insan bunu yapamaz. Biz gayri Müslüm ülkelerde yaşıyoruz. Avustralya’da bir bebeğin cezaevinde olduğunu bilmiyorum. Çin’de bebek var mıdır içerde? Komünizm döneminde dahil, bebekler cezaevine atıldı mı? Adil kim olursa olsun başımızın tacı, ama zulüm isterse babamızdan gelirse dahi o zulmü kabil etmek inancımız kabul etmez. Çünkü Kur’an ve sünnette bunu gördük ve bunu okudukBen bu konuyu araştırdım biraz. Hizmet Hareketi mensuplarına yapılan bu zulüm, İslam tarihinde bu çapta böyle bir zulüm olmamış. Evet, zulümler olmuş, ama bu çapta olmamış. Birkaç milyonu etkileyecek bir zulümden söz ediyoruz. 17 bin kadar 700 küsur bebeğe hiçbir zaman böyle zulüm olmamıştır. Bu durumda uululemr olabilir mi? neye göre buna ululemr diyeceğiz. Buna ululemr dediğin zaman zulmü kabul etmek demektir. Halbuki zulme rıza, zulümdür. ”dedi.
DÖRT BÜYÜK MEZHEP İMAMINA GÖRE ULULEMR: ALİMLERDİR, ADALETSİZ İDARECİLER DEĞİL
Devleti yöneten siyasetçiden ziyade, alimler olduğuna dikkat çeken Yücel, “Başta dört büyük mezhebin imamına göre Ululemr, âlimlerdir. İdareciler değil. Eğer idareciler, Peygamberimizi harfiyen takip ederlerse, adil davranırlarsa o takdirde itaat edilir. hüküm budur” dedi.
Devlet Başkanına itaat meselesinin, Kur’an’ı Kerim’de Nisa Suresi 59 ayette; “Allaha, Peygambere ve Ululemr’e ittat edin” ifadesine dikkat çeken Salih Yücel; ”Bu konuda, Taberi, Fahrettin Razi, Zimahşeri ve İsmail Hakkı Bursevi’ye kadar, 30’a yakın tefsir aliminin kitabını baktım. Bu tefsir kitaplarının genelinde geçen ifadede Ululemr alimlerdir. Fakihlerdir, idareciler değildir. Yani önemli tefsir alimlerinin yüzde 90’ı Ululemri, alimler, yüzde 10’u ise adil yöneticilere itaat etmek gerektiğini söylüyor ”dedi.
Son iki asırdır kolonileşmeyle beraber dinin idarecilerin kontrolü altına girdiğini, Türkiye’nin de beyin olarak kolonileştirildiğine dikkat çeken Yücel, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı buna örnek gösterdi. Yücel, Diyanetin, bugünün idarecisi kimse onların şartlarına uygun olarak hareket ettiğini, onların rengine boyandığını ve bunun sadece Türkiye için değil, bütün İslam Dünyası için aynı olduğunu ifade etti. ZAMAN-Avustralya