Müjdat Gezen: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gidebilecek bir yasal sürecimiz söz konusu. Ülkemi AİHM’e şikayet etmeyi elbette istemiyorum ama her türlü yolu kapatıp hakkımızı gasp ederlerse de atacak adım kalmıyor.
Son çare oysa onu da yapacağız. Halk TV’de yaptıkları açıklamalar nedeniyle Metin Akpınar’la birlikte hakkında soruşturma açılan ve ‘adli kontrol şartı’yla serbest bırakılan Müjdat Gezen, “12 Eylül’de de yargılandım ama o darbe döneminde bile bu denli çarpık ve hukuksuz bir sürece tanık olmamıştık” dedi. Gezen, kendisi ve Metin Akpınar’a iktidarın bu denli sert tepki göstermesini ise yaklaşan seçimlere bağladı.BirGün’den Can Uğur’a konuşan Müjdat Gezen, “Bizim hakkımızda verilen kararda eleştiri sınırlarını aştığım söyleniyor. Yani ‘eleştiri sınırlarını aştım’ diye yurtdışına çıkış yasağı kondu. Şimdi niye böyle bir yasak gelir. Herhangi birisi ülkeden kaçmasın diye. Yahu benim okulum burada, ailem burada ben niye kaçayım yurtdışına, bunun akıl alır bir yanı var mı? Benim bir suçum mu var da kaçacağım? Ben Cumhurbaşkanı’na karşı eleştiri sınırlarını aşmışım. Bunun karşılığında böyle bir karar olamaz” dedi.Ülkeyi yönetenlerin en sert eleştirilere dahi katlanmak zorunda olduğunu söyleyen Gezen, “Eleştirilere tahammül etmeleri gerekir. Uluslararası hukukun bu yönde kararları mevcut” dedi.
İKTİDARA SEÇİM MALZEMESİ GEREKİYOR
İktidarın kendilerine böyle bir tepki göstermesinin nedenine değinen Gezen, “Seçimlere gidilirken seçim malzemesi gerekiyor iktidara. Bakın burası çok önemli. Bunları alt alta yazalım. Fatih Portakal en muhalif olan gazetecilerden bir tanesi, Fox TV AKP’nin havuz sistemine dahil olmayan kanallardan, Halk TV yine AKP’ye teslim olmayan bir kanal ve halkın bilgilenmesi adına kamu yararına yayınlar yapıyor, Arena en çok izlenen programlardan… Yine Sözcü en çok okunan gazetelerden bir tanesi.Bunların hedefe konması tesadüf değil. Bizim sözlerimiz de bu anlamda seçimler yaklaşırken iktidarı rahatsız etti. Bu kişi ve kurumların hepsine dava ya da soruşturma açılıyor. Bu tesadüf olabilir mi! Marta kadar sürecek bence bunlar”şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI’NIN EMİR VERİP SAVCILARIN HAREKETE GEÇTİĞİ BİR ÜLKE…
Gezen, “Cumhurbaşkanı’nın emir verip de savcıların hemen harekete geçtiği bir ülkede demokrasiden bahsedilebilir mi? Eleştiri hakkından bahsedilebilir mi? Asgari düzeyde demokrasinin olması dahi bu yaşadıklarımızı imkânsız kılardı” dedi.“12 Eylül’de de yargılandık ama yargılanmak için çıkartıldığımızda serbest kaldık”diyen Gezen, “Bugün de yargıç bana suçunuz şu diyemiyor. Yani bu davada da suç unsuru yok. Çünkü ortada suç yok. Ben Cumhurbaşkanı’nın söylediği lafların aynısını söyledim. Herkese ‘Haddini bil’ diyorsun o zaman ben de diyorum ki ‘Sen de bil.’ Burada suç yok. Günde 200 kere herkese haddini bil diyen birine suçlu demiyorsunuz biz bir kişiye deyince mi suç oluyor” ifadelerini kullandı.
SON ÇARE OYSA AİHM’E GİDECEĞİZ
Dava süreciyle ilgili olarak da konuşan Gezen, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gidebilecek bir yasal sürecimiz söz konusu. Ülkemi AİHM’e şikayet etmeyi elbette istemiyorum ama her türlü yolu kapatıp hakkımızı gasp ederlerse de atacak adım kalmıyor. Son çare oysa onu da yapacağız” dedi.
12 EYLÜL’DE BİLE BU DENLİ ÇARPIK BİR SÜRECE TANIK OLMADIK
12 Eylül’de Savaş Dinçel’le yargılandığını hatırlatan Gezen, “Elimizde ayağımızda zincir vardı. Ama o darbe döneminde bile bu denli çarpık ve hukuksuz bir sürece tanık olmamıştık” dedi.