Polis tacizine uğrayan Merve Demirel, HDP’li Gergerlioğlu ve CHP’li Tanrıkulu ile suç duyurusunda bulundu: Gözaltına alınan kadınlar bir biçimde tacize uğruyor. Şimdi taciz ilk kez belgelendi. AKP’nin tacize sessiz kalmasının nedeni meşru görmesidir. Merve, AKP’li olsaydı, kıyameti koparmıştı Cumhurbaşkanı. Bakan Doylu istifa etmeli… Sayın cumhurbaşkanının eşini bir şey söylemeye davet ediyorum.”
Ankara Sakarya Caddesi’ndeki TAYAD eyleminde gözaltına alınırken polisin cinsel saldırısına uğrayan üniversite öğrencisi Merve Demirel (21) suç duyurusunda bulundu.Demirel, Ankara Adliyesi’ne avukatı, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile birlikte geldi. Adliye önünde bir açıklama yapan Demirel, “Benim yaşadığım olay Türkiye’nin panaroması gibi” dedi. Emniyet’ten “gereken işlemi yapacağız” açıklaması beklerken, kendisini suçlayan bir açıklama geldiğini söyleyen Demirel, “Utançlarına utanç eklediler” diye konuştu.
‘BABAM ÜZERİNDEN MESELEYİ TERÖRİZE ETMEYİN’
Demirel, Emniyet’in açıklamasında babasının ‘FETÖ’cü olduğu iddiasına da yanıt verdi, babasının hiç gözaltına alınmadığını ve yargılanmadığını, KHK ile ihraç edildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Mesele bu kadardır. 100 bin ihracın kızı, kardeşi, abisi sokağa çıkacak ve siz yargı süreci olmadan diyeceksiniz ki, terör örgütü üyesisin. Meseleyi babam üzerinden terörize etmeyin. Taciz şüphe götürmez bir suçtur, hiçbir şekilde örtbas edemezsiniz.”
‘BURADA DEVLET ARIYORUZ, HUKUK ARIYORUZ’
Ankara’da gözaltına alınırken cinsel saldırıya uğrayan Demirel’le birlikte suç duyurusunda bulunmadan önce Ankara Adliyesi önünde konuşan HDP’li Gergerlioğlu, başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere sorumluları istifaya çağırdı.“Bakın bir taciz, suçlu bile olsa, mahkemece kanıtlanmış bile olsa bir kişiye yapılamaz. Bu kişinin kızına da yapılamaz, eşine de yapılamaz, yakınına da yapılamaz” diyen Gergerlioğlu, “Biz şu anda devlet arıyoruz. Ankara Adliyesi’nin önünde bütün vatandaşlar olarak devlet arıyoruz arkadaşlar, hukuk arıyoruz. Bu kadar inanılmaz bir suçtan sonra bu kadar inanılmaz bir sümenaltı etme eylemine karşı burada devlet arıyoruz, hukuk arıyoruz ve arkadaşımız Merve Demirel’e destek oluyoruz, suç duyurusuna destek oluyoruz. ” ifadelerini kullandı.Aynı zamanda insan hakları aktivisti olan Gergerlioğlu şöyle konuştu:
“Pazar günü bu olayı duyduğumuz zaman çok üzüldük. Gerçekten çok üzücü bir görüntü vardı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının canını, malını, namusunu ve güvenliğini korumakla görevli kolluk kuvvetleri bir hanımefendiyi gözaltına alıyorlardı ve bu gözaltı esnasında bir taciz gerçekleşiyordu. Bu taciz apaçık ortadaydı, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde bir taciz olayı fotoğraflara yansımıştı. Bunu inkar edebilecek hiçbir kimse yoktur.”
‘CUMHURBAŞKANI NEDEN AÇIKLAMA YAPMIYOR’
“Biz bu tacizi gördükten sonra bir açıklama yapılması gerektiğini düşündük. Emniyet Müdürlüğü’ne, İçişleri Bakanlığı’na, hatta Cumhurbaşkanlığı makamına bir soru önergesi verdim bir milletvekili olarak. Meclis insan hakları komisyonuna bir dilekçe verdik ve bu tacizin soruşturulması gerektiğini söyledik. Yetkilileri açıklamaya davet ettik. Bu açıklama davetinden sonra dün akşam Ankara Emniyeti’nden gelen açıklama gerçekten hepimizi şoke etti. ”
‘BAKAN SOYLU’YU İSTİFAYA DAVET EDİYORUM’
“Zaten güvenlik görevlisi tarafından taciz edilen bir hanımefendi görüntüsünden sonra bir özür, bu polisin açığa alınması veya tutuklanması, görevden atılmasını beklerken Ankara Emniyeti, “Merve Demirel’in babası ‘FETÖ’cüdür, o yüzden yapılan uygundur” mealinde bir açıklama yaptı. Ve gerçekten okurken gözlerimize inanamadık, kulaklarımız duyduklarına inanamadı. Bu inanılmaz bir şeydi, korkunç bir açıklamaydı. Adeta bu yapılan suçu örtbas etmeye yönelikti. Şiddetle kınıyoruz. Bu açıklamanın yapıldığı Ankara Emniyet Müdürü’nü istifaya davet ediyorum ve bu açıklamayı yaptıran kurumun bakanı Süleyman Soylu’yu da istifaya davet ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kolluk kuvvetlerinden herhangi birisinin böyle bir muamelesi kesinlikle kabul edilemez. Biz milletvekiliyiz, arkadaşım Sezgin Tanrıkulu ile beraber mağdur Merve Demirel’in suç duyurusuna destek veriyoruz şu anda. Bir milletvekili olarak kamu görevlilerinin oluşturduğu bu mağduriyete karşı mağdurun yanında yer alıyoruz.”
‘YAŞANANLAR CADI AVI’
Gergerlioğlu sözlerini şöyle tamamladı:“Bu yaşananlar ortaçağda yaşatılan cadı avının bir benzeridir. Ortaçağda da dini veya kamusal yöneticilerin ilan ettiği cadılar vardı. Onlar işte her suçun failiydi ve onların yok edilmesi gerekiyordu. Bugün de bir takım cadılar ilan ediliyor. Emniyetin açıklamasında babasının ‘FETÖ’cü olduğu tırnak içinde belirtilerek kızına bunun yapılmasının uygun olduğu adeta belirtiliyor. Bu inanılmaz bir şey.”
CHP’Lİ TANRIKULU: TACİZ BELGELENDİ
CHP İstanbul Milletvekili ve insan hakları aktivisti Sezgin Tanrıkulu da yaptığı açıklamada, “Yıllarca kadına karşı şiddete, tacize karşı mücadele ediyoruz. Pazar günü bu fotoğrafı görünce gerçekten benim kanım dondu. Taciz ancak bu şekilde belgelenebilirdi.” diyerek şunları söyledi:“Ben kendi deneyimlerimden şunu biliyorum. Neredeyse gözaltına alınan bütün kadınlar ya gözaltına alındığı sırada ya gözaltında ya da cezaevinde bir biçimde tacize uğruyorlar. Bunu bir kanıtla ortaya koymanın da imkanı yok. Kadın tutukluların cezaevlerinde arama sırasında, görüşmeye giderken, duruşmaya gelirken, duruşmadan dönerken büyük tacizlere uğruyorlar. ”
‘KAPATMAYA ÇALIŞMAK TACİZDEN DE BÜYÜK SUÇ’
“Merve kardeşimiz de sonuçta çok açık yüreklilikle bunu ortaya çıkardı. Kimliğini saklamadı, yüzünü saklamadı. Çünkü bu kendisinin ayıbı değil, bu bunu yapanların ayıbı. Bu bunu yapanların aynı zamanda bu topluma karşı işledikleri bir suç Merve’nin şahsında. Ben Cumhuriyet başsavcılığını bu saate kadar tavırsız kalmasını, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ise bu suçu örtmeye çalışması, meşru göstermeye çalışmasını yapılan tacizden daha ağır bir suç olarak görüyorum. Sonuçta o kamu personelinin kimliği bellidir. Mutlaka bir soruşturma yapılacak haliyle. Ama Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün kurumsal olarak bunu meşru gösterme ve koruma çabası bu türlü tacizleri meşru gören anlayışı da güçlendirmektedir. Burada olacağız, olmaya devam edeceğiz. Bütün toplumda da tacize karşı, şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. ”
‘SAYIN CUMHURBAŞKANININ EŞİ BİR ŞEY SÖYLESİN’
“Dün itibariyle soru önergesi verdik. Bugün veya yarın genel kurulun gündeminde de bu olacak. Genel Kurul’da görüşeceğiz. Her şey için konuşan yetkililerin, Adalet ve Kalkınma Partisi sözcülerinin, bakanların sessiz kalması bu olaya aslında nasıl meşru gösterdiklerini gösteriyor. Merve kardeşimiz AK Parti’li olsaydı, şimdi kıyameti koparmıştı Cumhurbaşkanı. Fakat kendisinin bulunduğu siyasi kimlik ve talepleri sayın cumhurbaşkanının da bu tacizi görmezden gelmesini sağlıyor. Ben özellikle AK Parti’li kadın milletvekillerini, sayın cumhurbaşkanının eşini bir şey söylemeye davet ediyorum.”
Merve Demirel’in avukatı Ayşegül Çağatay ise Ankara’daki basın açıklamaları sırasında çok sayıda kadının cinsel saldırıya uğradığını ancak suç duyurularının sonuçsuz kaldığını belirterek, “Artık görüntü var elimizde, umuyorum ki dava sürecini başlatacağız” dedi.Çağatay şunları söyledi:“OHAL’in ilanından sonra Ankara’da her türlü basın açıklamasına saldırılar gerçekleşiyor. İki seneyi aşkın zamandır her gün Yüksel’de, Sakarya’da yapılmak istenen basın açıklamalarına saldırılar oluyor.Birçok müvekkilimize bu süreçte işkenceye ve tacize maruz kaldı, cinsel saldırıya uğradığını bildiriyoruz. Suç duyurusunda bulunuyoru ama takipsizliklerle sonuçlanıyor. Yeterli kanıt olmadığı için. Merve’nin olayında ilk kez artık bir görüntü var elimizde. Umuyorum ki dava sürecini başlatacağız ve olumlu bir sonuç almaya çalışacağız. Merve şimdi hepsine bir örnek olmuş oldu. Neden hiçbiri açılmıyordu. Biz bu dosyalarla daha önceki taciz dosyalarını da açacağız yeniden. Diyeceğiz ki, evet cinsel saldırı vardı, işkence vardı. Defaatle söyledik, siz hiç bir şey yapmadınız. Şimdi Merve oldu, üç gün sonra başkası olacak.”
MERVE DEMİREL: HALK ONLARI MAHKUM ETTİ
Gözaltı sırasında tacize maruz kalan ve suç duyurusunda bulunan Merve Demirel, “Yaşadığım olay Türkiye’nin panoraması gibi gerçekten. Her toplumsal soruna değinen bir kısmı var.” diyerek şöyle konuştu:“Bizim Ankara Emniyeti’nden beklediğimiz açıklama şu yönde olacaktı: “Evet biz gereken işlemi yapacağız.” Ama utançlarına bir utanç daha eklediler. Benim üzerimden çıkarmaya çalışıyorlar kendi utançlarını. Ama şöyle de bir şey söylemek istiyorum. Biz durumumuzu halka ifade ettik. Aslında onlar da halka savunmasını yaptılar. En güzeli de bu oldu. Halkın adaletinde yargılandılar. Suçlayacağı kişiyi de suçladı. Onları mahkum etti aslında. Biz de burada yargısal yolumuzu kullanacağız ama altını çizmek istiyorum. Halkın adaleti işbaşına geçti ve yargıladı. Aslında biz kazandık. Bunu böyle görüyorum. Hep attığımız slogan gibi, insanlık onurumuzla işkenceyi yendik. Bu kadar söylemek istediklerim.”
‘BABAMIN MAHKEME SÜRECİ YOKTU’
“Babamla ilgili bir şey söylemek istiyorum. Kendisinin hiç bir şekilde yargılanma süreci yoktu. Mahkeme süreci yoktu. İhraç edilmişti ve komisyona bir dilekçe verdi mağduriyetini belirten. Kendisi ne tutuklanmıştı, ne gözaltına alınmıştı. Öyle olsaydı tutuklanırdı. Mesele böyle değil. Buradan anlaşılıyor ki o komisyonları sadece insanları oyalamak için… Madem direkt yargılayabiliyorsunuz, yargı yolunu açın da 100 bin tane ihraç haklarında verilen kararı beklesinler.
‘BABAM İÇİN DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’
“Şöyle mi olması lazım. 100 bin tane insanın kızı, kardeşi, abisi sokağa çıkacak da bu insanlar hiç yargı yolunu beklemeden. Onunla ilgili de suç duyurusu yapacağız. Meseleyi terörize etmeyin. Benim üzerimden edebilirsiniz. Hiçbir şekilde yıpranmıyorum. Güçlü duruyorum. Şu anda çok güçlüyüm. Meseleyi terörize etmek çok çirkin. Ne zaman olaylar büyüdüğünde, oklar suçluyu gösterdiğinde terörize ediyorlar. Ama tekrar ediyorum. Taciz şüphe götürmez bir suçtur. Hiçbir şekilde bunu örtbas edemezsiniz. ”
‘BU TACİZ TEKİL DEĞİL’
Basın açıklamasında tekrar söz alan Ömer Faruk Gergerlioğlu, Merve Demirel’in başına gelen hadisenin tekil bir hadise olmadığını söyledi. Gergerlioğlu, “Şimdiye kadar delillendirilemeyen bir çok cinsel saldırı olayları var gözaltı olaylarında. Bunların aydınlatılması açısından son derece önemli.” diyerek şu hatırlatmaları yaptı:
“Türkiye’de gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde maalesef bir çok cinsel saldırı, psikolojik şiddet hadisesi iki buçuk yıldır yoğun bir şekilde yaşanıyor. Yaptığımız çalışmalarımızda ve raporlarımızda da yoğun bir şekilde rastladık. Bundan sonra artık tüm toplumun her kesiminin bu muameleye karşı ayrımsız bir şekilde ve net bir şekilde karşı çıkması lazım. Merve Demirel 28 Şubat’ta belki onun babası yine zulüm görüyordu, şimdi kendisi başörtülü bir kardeşimiz ve başörtüsü ile ilgili mevzuları gündem ederek iktidara gelen bir iktidar tarafından mağdur ediliyor. Biz dün de o zulme karşı çıkıyorduk bugün de Merve kardeşimizin yanında başörtüsüyle bu zulmü yapanların karşısında şiddetle duruyoruz.”
‘SES ÇIKARINCA PANİKLİYORLAR, KENDİLERİNİ AÇIK EDİYORLAR’
Ankara Yüksel direnişinin sembol isimlerinden Acun Karadağ da, “Merve’nin mağdur görüntülerini gördük, Twitter’ta paylaştık.” diyerek Sezgin Tanrıkulu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun ses verdiğini söyledi.Karadağ, “Milyonlarca insan ses verdi. Evet ses çıkınca panikliyorlar ve böyle hatalarla kendilerini açık edecek açıklamalar yapıyorlar.” diyerek şöyle konuştu:
“Sezgin beyin de dediği gibi tacizin de üstünde daha büyük bir suç işlediler. Tacizi kapatmaya çalıştılar. Bunun altından nasıl kalkarlar onlar düşünsün. Ama Merve’nin de dediği gibi halk tarafını seçti. Mağdurdan yana oldu ve onları mahkum etti. Bizim için de önemli olan halkın düşüncesidir. İktidarın ve ona bağlı kolluk kuvvetlerinin ne düşündüğü umurumuzda bile değil. Biz halkın gözünde onları mahkum ettiysek ne mutlu bize. Demek ki iyi bir yoldayız. Halk da bunu görüyor.”
SUÇ DUYURULARI VE SORU ÖNERGELERİ PEŞ PEŞE