MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat, 31 Mart yerel seçimleri için için yaptıları anketin sonuçları hakkında rakam vermeden değerlendirmeler yaptı. Kulat yaptırdıkları ankete göre, 31 Mart seçimlerinde birçok ilden sürpriz sonuçlar gelebileceğini söyledi. Kararsızların oranının hala yüzde 7-8 civarında seyrettiğini belirten Kulat, bunların çoğunun eskiden AKP’ye oy vermiş kişiler olduğunu kaydederek, “Kararsızlar İstanbul’daki seçim sonucunu değiştirebilir” dedi.
HDP’nin kayyım atanan pek çok belediyeyi tekrar kazanacağını söyleyen Kulat, Saadet Partisi’nin de ikisi büyükşehir olmak üzere birden fazla belediye kazanma ihtimali bulunduğunu ifade etti.TV5 yayınına çıkan Mehmet Ali Kulat’ın değerlendirmeleri özetle şöyle:
““31 Mart gecesi büyük bir ihtimalle, elimdeki verilerin bana söylediği, RTÜK ve YSK’yı dikkate alarak söylüyorum. Pek çok ilden sürpriz sonuçlar alacağız. Elbette kararını söylemeyen bir seçmen kitlesi var. Ama sonuç olarak elimizdeki veriler Türkiye genelinde ilginç sonuçları konuşacağız. Bu seçim rutin bir seçimin ötesinde gelişti. İktidar kanadı seçimler genel seçim havasına taşıdı. Bu seçimin en belirleyici unsurlarından bir tanesi, ‘Eski AK Partililer’ ifadesini duyacağız, bu seçimde. Yani AK Parti’nin dışında başka partilerden aday olan ama düne kadar AK Parti’de siyaset yapmış isimler duyacağız ve bunlar, seçimleri zorlayacaklar ki şu anda bunlar yaşanıyor, pek çok ilde. Değişik partilerden aday oluyorlar. Ağırlıklı olarak Milliyetçi Hareket Partisi’nden, Saadet Partisi’nden… O isimler de bu seçimde çok belirleyici oluyor. Dolayısıyla AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın ana arterde ortaya koymuş olduğu hedefi olan “Ben, nasıl olsa 24 Haziran’da yüzde 52,5’u yakaladım; yine yüzde 52,5’u, en azından yüzde 50’nin üzerinde bir rakamı yakalarsam zaten sonucu alırım” şeklindeki söylemi bozan, bu söylemi yeterli tutarlılıkta tutmayan en önemli neden, AK Partili olup, bu dönemde AK Partili olmayan, başka partilerde siyaset yapan insanlar, önemli bir yer tutuyor.
‘HDP’NİN OYU DÜŞECEK AMA BELEDİYELİERİ ALACAK’
Biz sahayı dolaşırken, ilginç bir şekilde, yani 1-2 böyle kilit nokta söyleyeyim, beni çok şaşırtan şeylerden bir tanesi şu: Doğu ve Güneydoğu’da, (seçim yasaklarından dolayı) rakam veremediğim için söylüyorum, HDP’nin, kayyım atanan belediyelerin olduğu yerler dahil, HDP’nin elinde olan belediyelerin olduğu Güneydoğu’da, daha çok Kürt seçmenin yoğun olduğu ifade edilen bölgelerde, HDP’nin yine o belediyelerin pek çoğunu aldığını, alacağını, ama oy oranında bir düşme olacağını gördüğümü öncelikle belirtmiş olayım.
‘MHP EPEY BELEDİYE KAZANIYOR’
Oranları söyleyemediğimiz için genel bir değerlendirme yapıyorum. İç Anadolu Bölgesi’nde, kısmen böyle Karadeniz’e doğru da dahil olmak üzere, MHP’li seçmenin, Cumhur İttifakı’nın beraber olmadığı yerler için söylüyorum; MHP’nin epey belediye aldığını söyleyebilirim. ‘Büyükşehir’ statüsünde çok değil; ama ilçe belediyesi niteliğinde, ki bunların bir kısmında adaylar, yine aynı şekilde ‘eski AK Partililer’. İlginç yani. Şimdi AK Partililer, sadece başka ittifaklara gitmediler, Cumhur İttifakı’nın içinde de MHP’ye gittiler. Öyle örnekleri var.
Üçüncüsü, MHP’den ayrılan bir parti olarak kurulan, ilk kuruluşu itibariyle, İYİ Parti’nin, bir ispat-ı vücut etmek için, kendini göstermek adına bu meseleye çok asıldığını ama asılırken, asıl, yani eğer belediye alacaksa, ki bazı yerlerde alacağını görüyoruz, o alacağı yerlerde de ağırlıklı ‘eski AK Partili’ siyasetçilerle sahaya çıktığını görüyoruz. Yine önemli bir şey…”
‘SAADET 2 BÜYÜKŞEHİR ALIYOR’
Tabii yine onlar kadar önemli bir ayrı nokta da, yani 24 Haziran’daki yüzdelik oy oranı itibariyle kimsenin, bu seçim için çok fazla şans vermediği Saadet Partisi’nin, Türkiye genelinde bütün seçim bölgelerinde seçime giren tek parti durumunda şu anda, dolayısıyla Saadet Partisi’nin hem yüzdeliğinde bir artış bekliyoruz, yani ‘bekliyoruz’ derken, anketlere yansıdığı için söylüyorum; ama daha da önemlisi, benim elimdeki veriler, ikisi büyükşehir olmak üzere birden fazla il belediyesini de alma ihtimalini, elimizdeki verilerle söyleyebiliriz. ‘Alma ihtimali’ diyorum; tekrar söyleyeyim biz, kamuoyu araştırmacısıyız. Elimizdeki veriler bize neyi söylüyor, onun üzerinde duruyoruz.
Bu verilerde yanılma payları elbette var; ama yanılma paylarından öte, kararını söylemeyen, farklı çekincelerle kararını söylemeyen seçmen kitlesi, şu anda Türkiye genelinde çok fazla var. Bu, ilk defa oluyor. Yüzde 7-8 oranında bir kararsız seçmen kitlesi var ve bu kararsız seçmen kitlesi, meselâ benim elimdeki kararsız seçmen kitlesi, Ankara’yı çok değiştirecek bir seçmen kitlesi değil; ama İstanbul’u değiştirebilecek bir seçmen kitlesi. (Kararsızlar kim?) Çok ilginç bir şekilde ilk defa AK Partili olarak kendini tarif eden seçmen… Çünkü bizim bütün kamuoyu araştırmalarımızda ilk soru şudur: ‘Yarın genel seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?’ diye bir soru sorarız. Sorduğumuzda bu insanlar, yani kendini bugün “kararsız” olarak ifade eden insanların, büyük çoğunluğun dün kendisini “AK Partili, AK Parti’ye oy veren seçmen” olarak tanımladığını görüyoruz…”