Türkiye’den Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçen göçmenlerin zorla geri gönderilmesi ve maskeli kişiler tarafından darp edilmesi iddialarıyla ilgili euronews söz konusu sığınmacı ve avukatlarla görüştü.
26 Nisan’da aralarında üç çocuk ve bir hamile kadının bulunduğu 11 kişilik bir grup, Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçti. Yunan polisi tarafından Meriç Nehri kıyısında yakalanan söz konusu grup Türkiye’ye geri gönderildi. Gece boyunca saklanan ve ertesi sabah tekrar Yunanistan’a geçmeyi başaran gruptan Mikail T. ve Gülay G. sınırda yaşadıklarını euronews’e anlattı.Meriç Nehri’nin Yunan tarafına geçen sığınmacılar, bölgedeki polis tarafından bir araca bindirildiklerini; bölge karakoluna götürüldüklerini zannederken kendilerini Meriç kıyısında bulduklarını ve botlara bindirilerek Türkiye’ye geri gönderildiklerini belirtti.
Maskeli olan sırtıma sopayla vurdu
Meriç Nehri kıyısında Yunan polisi tarafından yakalanan Mikail T. yaşadıklarını şöyle anlattı, “Kapıyı birden açtılar. Kapıyı açtıklarında bir baktık karşımızda dört tane polis. […] Arkasında da dört tane kamuflaj giyen dört farklı asker tarzında insanlar. Bir tanesinde maske vardı. Kamuflaj olan kişilerin ellerinde sopa vardı. Sanki savaşa gidiyor da saldıracakmış gibi tavırları vardı. […] Sonra bize dediler ki, sizi Türkiye’ye gönderiyoruz.”
Mikail konuşmasının devamında, “Korktum sonra onların yanına gittim. Onların yanına giderken eşim ve çocuğumu aldım. O maskeli olan sırtıma sopayla vurdu.” dedi.
Çocuklarım anne bizi öldürecekler mi diye sordular
Diğer bir sığınmacı Gülay G. İse, “Bayan polise, ‘benim burada çocuklarımın babası yok. Şu an çok korkuyorlar. Türkiye’ye geri gönderirseniz bizim için her şey bitmiş olur çünkü beni hapse atacaklar ve çocuklarım ortada kalacak’ şeklinde yaklaştım. Bayan polis, ‘benim yapabileceğim hiçbir şey yok’ dedi, ama o bayan polis üzgündü.” diye konuştu.Yaşadıklarının şokunu henüz üzerinden atamayan Gülay, “Çocuklarım, ‘anne bizi öldürecekler mi’ diye sordular. ‘Hayır kızım öldürmeyecekler, korkmayın. Sadece bizi geri göndermeye çalışıyorlar’ dedim.”
Euronews muhabiri Michalis Arampatzoglou’nun, görüştüğü avukat Anthimos Sideris ise, “4-5 Mayıs’ta söz konusu sığınmacılara ulaşmaya çalıştım. Neo Heimonio polis merkezini aradım fakat söz konusu kişilerle ilgili bir şey bilmediklerini söylediler. Polis merkezini tekrar aradım ama gözaltına alınan kimsenin olmadığını söylediler.” şeklinde konuştu.
BM Mülteci Örgütü: Bu tarz iddiaları endişeyle takip ediyoruz
Meriç Nehri’nin Yunan kıyısına ulaşan diğer bir sığınmacı Ayşe’nin kardeşi İhsan da, “Neo Heimonio karakoluna gittim görüştüm, ‘kız kardeşim buradaymış görüşmek istiyorum’ dedim. ‘Bugün buraya kimse teslim olmadı’ dediler. Çok şaşırdım böyle bir şey söylediklerinde, şok oldum. ‘Kardeşimin burada olduğunu biliyorum, buraya teslim olduğunu biliyorum. Sizin onu aldığınızı biliyorum’ dedim. ‘Hayır’ dediler.”
BM Mülteci Örgütü yetkilisi Stella Nanou ise, “Bu tarz iddiaları endişeyle takip ediyoruz. Bazı durumlarda söz konusu iddiaların araştırılması için Yunan yetkililere başvuruyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Yunan Sivil Savunma Bakanlığı yetkilileri, bahsi geçen olayların doğrulanamadığını belirtti. Öte yandan benzer iddialar artarken kurbanların avukatları adaletin tecelli etmesini ve konuyla ilgili bağımsız soruşturma yapılmasını talep etti. Yunanistan’ın göçmenlere kötü muamelesi iddialarına Avrupa Komisyonu’ndan Atina’ya uyarı gitmişti. Yapılan resmi açıklamada, “Avrupa Komisyonu göçmen ve mültecilere yönelik kötü muamele iddialarını ciddiye alıyor. Göçmenlere ve mültecilere yönelik şiddet ve istismar kesinlikle kabul edilemez.” ifadeleri yer almıştı. .euronews