Cumartesi Anneleri, 7-20 Şubat 2019 tarihleri arasında kaçırılan; Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek’i arıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=ElloVX22nkk
Cumartesi Anneleri’nin 745. hafta için yaptıkları çağrı şöyle:
“745. haftamızda Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek nerede? sorumuza cevap verin!” diyerek buluşacağız. Sizi de ‘herkes için hukuk, herkes için adalet’ diyen sesimize eşlik etmeye çağırıyoruz. Güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınarak kaybedilenlerin aileleri ve hak savunucuları olarak çoğu Ankara’da olmak üzere insanların kaçırılması iddiaları karşısında derin endişe içindeyiz. 7 ve 20 Şubat 2019 tarihleri arasında kaçırılan Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek’ten ailelerinin tüm çabalarına rağmen haber alınamıyor. 745. haftamızda başta Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı olmak üzere tüm yetkililere, ‘Hukuk kuralları herkese eşit ve adil bir biçimde uygulanmalıdır. Kaçırılan insanların ailelerinin savcılıklara da yansıyan iddiaları ile ilgili yaşamı koruma ve etkili soruşturma yükümlülüğünüzü yerine getirin. Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek nerede? sorumuza cevap verin!’ diyerek buluşacağız. Sizi de ‘herkes için hukuk, herkes için adalet’ diyen sesimize eşlik etmeye çağırıyoruz.”
SEZGİN TANRIKULU: “CUMARTESİ ANNELERİNE GALATASARAY MEYDANINI KİM YASAKLADIYSA BU 6 KİŞİYİ KAÇIRAN FAİL ODUR”
Kaçırılan 6 kişiyle ilgili süreci başından beri takip eden CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu buluşmada yaptığı konuşmada faile dikkat çekti. Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda buluşmalarına yasak getirildiğini hatırlatarak, “Şimdi o yasaklamayla bugün dinlediğimiz kayıp yakınlarıyla o meydanın arasında bir bağ kurmak gerekiyor. Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz. Bunu Şemdinli vakasından sonra komisyona dönemin istihbarat başkanı söylemişti. Kimin emriyle Galatasaray Meydanı kayıp annelerine 25 yıl sonra yasaklandıysa kayıpların failleri de odur. Şubat ayında gerçekleşen vakalar yeni değil. 2016 yılının başından itibaren bu vakalar devam ediyor” dedi.
Tanrıkulu, zorla kaybedilme vakalarının insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ve zaman aşımı bulunmadığını, kaçırılan bu kişilerin faillerinin uzak olmayan bir gelecekte yargılanacaklarını söyledi. Suudi Arabistan Büyükelçiliğinde öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını hatırlatan Tanrıkulu, “Suud rejimi Türkiye’yi zorla kaybetme için bir platform ülke olarak görüyorsa, cesareti bugün gördüğümüz tablodan alıyor” dedi.
KAÇIRILANLAR TEK TEK ANILDI
Şubat ayında kaçırılan 6 kişi ve nasıl kaçırıldıklarına ilişkin detaylar tek tek okunurken, ardından ailelere söz verildi. Kaçırılanların eşleri ve anneleri yaptıkları konuşmalarda duygularına hakim olamadılar. Yakınlarının bir an önce serbest bırakılmasını isteyen aileler, işkence ve hayati tehlike riskinden endişe duyduklarını belirttiler. Fizyoterapist eşi Mustafa Yılmaz’ın kaçırıldığını anlatan Sümeyye Yılmaz, “Bir dedektif gibi tüm delilleri, kamera görüntülerini, mobeselerin numaralarını savcılığa, emniyete verdim ama hiçbir işlem yapılmıyor.” dedi.
“BABAMIZ ANKARA’DA İŞKENCE Mİ GÖRÜYOR?”
16 Şubat gecesi eşinin evden ayrıldığını ve bir daha haber alamadığını söyleyen Erkan Irmak’ın eşi Nilüfer Irmak ise şunları söyledi: “140 gün oldu, 3 oğlum var. Babamıza en çok ihtiyacımız olduğu zamanda babamız yanımızda değil. Çocuklar artık psikolojik olarak yıkılmış durumda, büyük oldukları için her türlü bilgiye sahipler. İşkence haberlerini ayrıntılı okumuşlar, ‘Babamızda Ankara’da işkence mi görüyor?’ diye soruyorlar. Artık ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Ne olur artık ortaya çıkarılsınlar. Suçluysa kanun önüne suçsuzsa bu kaybeden kişiler gerekli cezayı alsınlar. Bize bir cevap verilsin, belirsizlik çok zor. Empati kursunlar, eşimi kaybettiğimden beri camdayım. Arkadan gelen iki kişi sürekli gözümün önüne geliyor, geceleri uyuyamıyorum, artık haber bekliyoruz özellikle yetkililerden.”
“BEYAZ TORASLARIN YERİNİ SİYAH TRANSPORTER ALDI”
Buluşmada HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’un gönderdiği mektup okundu. Gergerlioğlu’nun mektubunda “BM zorla kaçırmalar komitesi ve AİHM’in konu hakkındaki sorularına cevap veremeyen bir Adalet Bakanlığı var karşımızda. Cevap veremiyorlar, çünkü savcılar takipsizlik vermiş ve araştırma yapmak isteyen kamu kurumu yok. Bu skandallar bize hep aynı şeyi düşündürüyor. Türkiye’de beyaz Toroslar geleneği siyah Transporterlar eliyle devam ettiriliyor. TBMM’de konuyu 5 aydır her türlü yolla dile getirmiş bir milletvekili olarak tek bir cevap alamadım. TBMM insan haklarını inceleme komisyonu başkanlığı tüm baskılarımıza rağmen konuyu araştırmak istemiyor. O halde bize ‘adres ve fail hiç değişmedi’ demek düşüyor. Cumartesi Annelerimizi ve 6 eşi selamlıyorum, bir gün hep birlikte bu en büyük insan hakkı ihlalini hep birlikte bitireceğiz” ifadeleri yer aldı.
“GİZLİ GÖZALTI İŞKENCENİN YATAĞIDIR”
Eylemde basın metnini İHD İstanbul Şube üyesi Sebla Arcan okudu. “Gizli gözaltı, gözaltında kaybetmenin ve işkencenin yatağıdır. Asla kabul edilemez. Zorla kaçırma ve kaçırılan kişinin akıbetini gizleme gözaltında kaybetmenin ilk adımıdır. Asla kabul edilemez. Bu iddialar karşısında susmak, hukukun gereğini yapmamak suçtur” dedi.
15 Temmuz ile alakalı olarak 7-21 Şubat 2019 tarihleri arasında kaçırılan Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek’ten ailelerinin tüm çabalarına rağmen haber alınamadığını kaydeden Arcan, “Bu kişiler, aynı tip transporter araçlarla ve tanık beyanlarına göre kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan kişiler tarafından zorla kaçırılmışlardır” diye aktardı.