Üniversite öğrencisi Büşra İnan, Konya’da 80 okul arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Emniyette başörtülü kızların başları zorla açtırıldı. “Hepiniz teröristsiniz” diye bağıran polisler gayri resmi yöntemlerle sorgulama yaptı.
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar öğrencisi 23 yaşındaki Büşra İnan hakkında cemaat soruşturmaları kapsamında dava açıldı. Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına göre toplam 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 20 kasım 2018’de tutuklanan İnan, Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuluyor.
Büşra İnan, 11 kardeş arasında en küçüğü. 2014 yılında Van Güzel Sanatlar Lisesini bitirdikten sonra üniversite okumak için Konya’ya gitti. Üçüncü sınıftayken annesi Nazime İnan, 2017 yılında Bylock kullandığı iddiasıyla gözaltına alındı. Ancak Van Emniyetinde uygulamayı kullananın kendisi değil kızı Büşra İnan olduğunu söyledi.
Bunlar yaşanırken Konya’da sınavlarına giren Büşra İnan, savcının arama kararı üzerine Van’a ifade vermeye gitti. İfadesinde “Abim bana, ‘Sana güzel dualar atacağım’ diyerek yükletmişti. Ben de ne olduğunu bilmiyorum zaten lise son talebesiydim” dedi. Bunun üzerine her hafta karakolda imza atmak şartıyla serbest bırakıldı.
80 KIZ ÇOCUĞUNA OPERASYON
13 Nisan 2018’de ise Konya’da üniversite öğrencilerine yönelik operasyon düzenlendi. Emniyet, Büşra İnan’ın kaldığı ev hakkında ‘hücre evi’ suçlamasında bulundu. Büşra İnan’ın abisi Erol İnan, yaşananlarla ilgili şunları anlattı:
“Büşra’nın kaldığı ev; birkaç arkadaşı ile tuttuğu resmi bir ev. Yaşadığı ev, hakkındaki soruşturmadan dolayı imza attığı için hem Emniyette mevcut hem de nüfusa kayıtlı. Herhangi gizli bir ev, herhangi bir hücre evi değil. 3-4 arkadaşla kalıyordu. Kendi tuttukları yer. Zaten ev sahibi ortada. Komşular ortada. Muhatap kendisi her şeyi imzalayan kardeşim.”
Erol İnan, “O operasyon olunca kardeşim 80 arkadaşıyla birlikte tekrar gözaltına alındı. O olay çok daha kötü geçti. Terörle mücadelenin ortasına toplayarak başörtüleri alınmış halde, hepiniz teröristsiniz, terörist çocuklarısınız diyerek hakaretler yağdılar. Daha sonra geceleyin alınan bu çocuklar, gayri resmi bir şekilde mülakata tabi tutularak psikolojik baskılara maruz kaldılar” diye konuştu.
Haftalık imzalarını atan öğrencilerin, 13 Kasım 2018’de ilk mahkemeleri oldu. Ardından, 20 Kasım 2018’de tutuklanma kararı verildi. O tarihte tutuklanan Büşra İnan halen cezaevinde.
HASTALIKLARI AĞIRLAŞIYOR
Büşra İnan’ın geçmişte olan hastalıkları cezaevinde artış gösterdi. Psikolojik durumu da her geçen gün daha da kötüleşti. Abi İnan, kardeşinin küçüklükten bu yana anemi hastası olduğunu, gözlerinden iki kere kapalı ameliyat olduğunu ve üçüncüsünün de olması gerektiğini belirtti. Mide rahatsızlığının olduğunu ve her yemeği yiyemediğini aktardı.
ARTIK KARDEŞİMİN VE AİLEMİN GÜCÜ KALMADI
Abi Erol İnan, anne ve babasının da gözaltı dönemleri yaşadıklarını, babasının geçmişte Tarım İl Müdürlüğünde çalıştığını, ancak ihraç edildiğini dile getirdi. “Annem hiper tansiyon hastası hem tansiyon hemde karaciğerle alakalı sıkıntıları var çok korkuyoruz ona da bir şey olacak diye. Annem de perişan oldu. Ne Büşra’nın ne annemin dayanacak gücü kalmadı” ifadelerini kullandı.
SABAHLARI GÖZLERİ MORARIYORDU
Cezaevinde hızla zayıflamaya başlayan Büşra İnan’ın koğuş arkadaşı da (İsminin gizli tutulmasını istedi) rahatsızlıklarına şahit olduğunu anlattı. İnan’ın durumunu arkadaşı şu şekilde ifade etti:
“Büşra’nın durumu gerçekten çok kötüydü. Gözü hep morarıyordu. Cezaevi yemekleri ona hep dokunuyordu. Karnı çok ağrıyordu. Hiç uyumuyordu. Zaten toplam bir kaç saatten ibaretti uykusu. Cezaevi yemeği yediği zaman bütün gün onun ağrısını çekiyordu. Psikolojik olarak çökmüştü. Bir kere kampüsteki polikliniğe götürdüler ama bir şey yapılmamış. Oradaki doktor da Büşra’ya çok kötü davranmış. O da bir daha gitmek istemiyordu. Durumu kötüye gidiyor orada. Kilo kaybı var. Yönetim hastaneye götürüyor ama gözünden olacağı ameliyat dışarıda yapılması gerekiyor. Gözlerine sürekli kaynar su pansumanı yapıyordu. Sabahları kalkıyordu gözü mosmor. Bu da psikolojisini gerçekten çok etkiliyordu.”
Koğuş arkadaşı cezaevi şartlarında Büşra İnan’ın yaşamasının mümkün olmadığını söyledi. Elinde çamaşır yıkarken bir çok defa nefes nefese kaldığını koşarak avluya çıktığını dile getirdi. Aynı zamanda İnan’ın cezaevinde kaldıkları ilk günlerde, sabahları uyandırıldığında sıçrayarak ve korkarak uyandığını belirtti.
İKİ KEZ ÇIPLAK ARAMA
Büşra İnan’ın koğuş arkadaşı, cezaevine götürülmeden önce kaldıkları bir başka hapishaneden şöyle bahsetti: “İki odalı gibi bir yerdi. O gün 25 kişi kadar kaldık orada. Çok kötü şartlar altında. Rutubetliydi, yer yataklarında, pis kokuyordu, sıcak su yoktu. Bir oda vardı. Belki 10 metreye 7 metre kadar. Çok küçük bir yerdi. Battaniyeler çok kötüydü. Diğer odada mutfak vardı. Tuvalet ve banyolar zaten çok kötüydü. O gün yasak olmasına rağmen iki kez çıplak arama yapıldı.”Kaynak: BOLD