Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan elindeki okus pokus çubuğunun bu seferki hedefi eski ‘kardeşi’ başbakanlıktaki halefi Ahmet Davutoğlu.
Cumhurbaşkanı olurken partiyi ve ülkeyi emanet ettiği kişiyi ‘dürüst olmamak ve Halk Bankası’nı dolandırmaya kalkmakla’ suçladı. Şehir Üniversitesi, Davutoğlu’na yakın Bilim ve Sanat Vakfı‘nın kurduğu üniversite. En büyük sponsorlarından biri Ülker Grubu. Yeni parti kurma hazırlıklarını sürdüren eski başbakan Davutoğlu’nu sıkıştırmanın yolunu böyle buldu Erdoğan.
İstanbul İl Başkanlığı genişletilmiş danışma toplantısında konuşan Erdoğan, parti tabanında karşılık bulmaya Şehir Üniversitesine el konulma meselesine bizzat daldı. Sabah ve benzeri yandaş medyanın haberleri ve Ömer Çelik gibi sözcülerin açıklamaları yeterince ikna edici olmamış demektir. Erdoğan aynı iddiaları kürsüden ve tehdit dozu yüksek bir üslupla tekrarladı. Üniversite arazisini kendisinin tahsis ettiğini ama Davutoğlu’nun Başbakan olunca bunu tapu devrine çevirdiğini anlattı. Yetmemiş gibi Halk bankası dolandırmaya kalktıklarını ileri sürdü. Öksüz ve yetimin hakkına tecavüz gibi ağır ithamlardan sonra ‘Hani bunlar dürüsttü? Bir de dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlar’ diye sordu.
Davutoğlu, gazetelerdeki haberler üzerine ‘iftira ve alçakça atıflar’ diyerek devir işleminin kanunlara uygun olduğunu savunmuştu. Bunun siyasi bir hesaplaşma olduğunu da eklemiş, izahat istemişti. Bakalım Erdoğan’ın topa bizzat girmesinden sonra tartışmayı hangi dozda sürdürecek.
ERDOĞAN’IN GİZLEDİĞİ İSİM
Cumhurbaşkanı, ‘malum zat’ şeklinde Davutoğlu’nu hedef alırken kararda imzası bulunan diğer bakanların isimlerini de verdi. Bunlardan sadece Ali Babacan ‘sayın’ hitabı ile anılırken Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) üyesi Mehmet Şimşek ve Feridun Bilgin de zikredildi. Erdoğan’ın gizlediği isim siyasi hesaplaşma iddiasını güçlendiriyor. O isim dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce. Seçim hükümetinde geçici olarak göreve gelen Feridun Bilgin’i zikredip Güllüce’yi pas geçmesinin tek sebebi var: İdris Bey hâlâ AKP’de siyaset yapıyor.
Erdoğan’ın siyasi hesabını ifşa eden diğer ayrıntı ise zamanlama. ÖYK kararları, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giriyor. Gizli saklı bir şey değil. 2015 yılındaki bir icraatın bugün gündeme gelmesinin sebebi kurulma aşamasındaki parti. Yoksa Erdoğan, Davutoğlu’nu Başbakanlığı döneminde yakın takipte tuttu ve niyetlerine bile engel oldu. Mesela, il ve ilçe başkanlarına mal beyanı zorunluluğu getiren tasarıyı daha Meclis’e gelmeden engelledi. Gerekçesi de ilginçti: partide görev alacak kimse bulamayız!
Zamanlama demişken, Davutoğlu’nunkine de dikkat çekmek gerekiyor. ÖYK, 7 Haziran seçimlerinden bir hafta önce 29 Mayıs günü söz konusu kararı almış. Yani seçime giderken Ahmet Bey son dakika golü atmak istemiş.
Erdoğan iddialarından samimi ise söz konusu bakanları Yüce Divan’a göndermek zorunda. Bir bankayı dolandırmaya kalkanlara yardım az bir suçlama değil. Arazi devri de Erdoğan’ın iddiasına göre en azından bir görevi kötüye kullanma suçu. Buradan şahsi bir çıkar elde edilmişse yolsuzluk da gündeme gelir. 17-25 aralık yolsuzlukları aklanırken başbakanlık koltuğunda oturan Davutoğlu yolsuzluktan sanık sandalyesinde… Aslında fena bir fotoğraf olmaz; ne dersiniz?